- 733 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Ülkenin Adam "Gibi" Adamlarına
Sosyal paylaşım ortamlarının, insanların kendilerini ifade etmeye çalıştığı yeni mecralar.
Adam olmayanı adam eden, adamı da rezil eden yerlerden bahsediyorum. Geçmişinin tüm istemsiz hareketleriyle göz önünde olduğun ortamdır burası.
İlgimi çeken bir paylaşımdan sonra, bu yazıyı somutlaştırmak istedim. Düşüncede kaldıkça kendini adam sananların çoğalmasına göz yummak istemediğim için…
Adam olduğunu, ülkesi için faydası olduğunu iddia ettiği haber şöyle başlıyor;
İşte rakı 56 lira, tüketici vergisi 28 lira şu bu diye devam ediyor. Rakamları tam hatırlamıyorum. Ülkede rakı içen sayısı verilen habere göre ciddi bir rakam. Haber devam ediyor, işte bu kadar vergi elde ediliyor rakıdan, ben bu ülke içerim diye övünç dolu sözleri sıralıyor.
Eee bee kendini adam zanneden adam. Ülken için içmeyi göze alıyorsun da, ülken için her faydalı icraatı niye övünç yapmıyorsun da, yeriyorsun. Bu tiplemenin diğer paylaşımlarından yola çıkarak, bir düşüncenin analizini yapalım.
Öncelikle herkes saygı duymak zorunda o adama, ve benim bu yazdıklarıma. Burası özgür bir ülke. Gerekirse başbakanı bile yerden yere vurabilme hakkına sahibim. İtirazı olan varsa, kendi özgürlüklerinin kısıtlandığını düşünerek başlayabilirler…
Parantez açmadan geçmeyelim, özgürlükler başkasının özgürlüklerini kısıtlıyorsa, özgürlük değildir. Bu söze komünizm tartışmalarından aşinayız değil mi?
Her neyse…
Bu rakı içerek ülkesine faydalı olduğunu iddia eden arkadaşın, düşüncesinin bilinçaltında nelerin olduğunu çok iyi bilirim. Başörtüsü için hayır denmeye geldiğinde bir numara olur, ücretsiz eğitim için ülkenin kaldırımlarını kırarken bir numara olur, yıllarca ekranlarda sarhoş taklidi yapan soytarıyı tiyatro duayeni yapmakta bir numara olur, ülkenin özgürlükleri arttıkça bundan rahatsız olmakta bir numara olur…
Bu adam cidden bir numara…
İşin içinde bir numara var ama o bizim bu olayda bir numara değil, figüran…
Osmanlı’dan yıllarca nefret eder, ama daha nefret ettiği adam Osmanlı’yı eleştiremezsin deyince, birden Türkçü, Osmanlıcı olur…
Yarın faşist, yarın soyguncu, yarın anarşist olur…
Allah muhafaza adam olsa ülke batar…
Mesela tanımayanlar için açıklamak istiyorum, bu adam yeri gelince Atatürk arkasına sığınır(sorsan Cumhuriyet ne bilmez!), yeri gelir şiirden anlamadığı halde Nazım’dan şiirler okur…
Ee bee adam Atatürk gibi dünya liderini, Nazım gibi şairlerin şairini anmak senin neyine!..
Ekranlarda kim hangi oyunu oynarsa, ertesi sabah kendisini meydanlarda bulur. Niye mi? Çünkü gerçekten vatanını, milletini seven, o sevgiyle canından vazgeçecek olanlar, evde televizyon başında, üstündeki ölü toprağı ile yazık demekten ileri gitmediği için.
Sorun; bu adam zanneden adamların değil de, hala sesini çıkartmayıp meydanı boş bırakanlarda.
Kimse üzülmesin…
Adam gibi adam. Ama gibi…
Not: 28 Şubat sürecinde Sincan’da mahalle arasında çocukluğunu yaşayan birisi olarak; kin, öfke, nefret ihmal edilebilir. Fizik kuralları buna müsait. Başka kurala gerek yok. Yeri gelince hukuk bile işlemeden 28 Şubat yaşanıyorsa, bu yazdıklarımı hazmedecek süreçte yaşanacaktır.)
Not:”Hocalı Katliamı”nı unutturmayalım. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Muhabbetle…
Sencer Gültuna
YORUMLAR
Delikanlı yaşınız kaç bilmiyorum ama çok genç görünüyorsunuz resimde..
yazılarınız 50 yıllık bir gözlemcinin dilinden sanki
teşekkürler
sencergultuna
Teşekkür ederim...
Saygıyla..
Yaş 25..