- 471 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Tek Bir Boşluk Kalmadan
Akşam ağır ağır iniyor. Yüzler belirsizleşiyor gitgide. Binalar, yollar ve ağaçlar da aynı büyünün etkisinde sınırlarından kurtulup şekilsizleşiyorlar an be an. Karanlık yoğunlaştıkça her şey özgürleşiyor kalıplarından, başka başka şekillere bürünüyor.
Bu saatleri bu yüzden bu kadar çok seviyorum. Bir perdenin arkasına saklanıp oradan seyretmeme imkan veriyorlar çünkü dünyayı. Birkaç dakika öncesine dek çok sıradan bir gerçeklikle önümde uzanan her şeyi şekilden şekile sokan bir ışık oyununun tam ortasına düşmüş gibiyim.
Vitrinlerin ışıkları, sokak lambaları tümden karanlığa boğulmasını önlese de şehrin, tam da aydınlatmıyorlar neyse ki. Bazı yerleri karanlıkta bırakıp bize gönlümüzce doldurabileceğimiz boşluklar veriyorlar.
Bu belirsizlik içinde tek bir şekil istiyorum sadece. Sınırlarını sonuna dek koruyan, hep aynı kalsa da asla sıradan olamayacak kadar benzersiz... Bu yüzden bu loş sokaktan bir an önce uzaklaşmak istiyorum. Yalnızken alabildiğine yavaşlayan adımlarımı doludizgin koşturmak, her şeyin kesin sınırlarla birbirinden ayrıldığı o bol ışıklı yere varmak...
Sen bu acelemi anlamıyorsun her zamanki gibi. Belki de akşamın indiği şehri doya doya seyretmek istiyorsun sen de. Tıpkı sen yanımda yokkenki ben gibi, boşlukları dolduruyorsun teker teker. Yepyeni şekiller veriyorsun önüne çıkan şeylere.
Ama ben seni görmek istiyorum yine de. Başka her şey böyle bir belirsizlikte, yeni kimliklerde ve anlamlarda gezinse de özgürce, sen baştan ayağa ışığa boğul diye çekiştiriyorum durmadan elini.
Varsın onlar da aydınlansın varacağımız yerde seninle birlikte... Akşamın örtüsü çekilsin yüzlerden... Her şey yine önceki sınırlarına çekilsin, yetinmeyi bilsin kendiyle... Uzun uzun iç çekeyim yine, aynı olanın o bezdirici sıradanlığı karşısında...
Sırf seni iyice görebileyim, tek bir boşluk bile kalmadan senle doldurabileyim diye var olduğun yeri... Gerçekte sana ait olmayan, zihnimle var ettiğim tek bir şey olmasın oradaki sende... Karşımdaki gerçekten sen olasın diye...