Yazarın Kendine Kavuşma Arzusu
Sakin bir duruşun sonunda aniden gelen bir ilham neticesinde içinde barındırdığı uslu çocuğu hareketlendirerek onu haylaz ama zararsız bir hale getiren yazar oturduğu yerden kalkarak önce pencere kenarına kadar yürüyüp perdeyi hafifçe ucundan aralayıp dışarı, sonra da kafasını kaldırarak sonsuzluk hissi veren mavi gökyüzüne bakıp daha derin ve net olmayan sır dolu düşüncelere dalarak hızlıca arkasını döndü ve yazı masasına telaşla oturup içinde biriken ne varsa hararetle ve aşkla , zaman zaman kendinden geçerek , bazen çocuksu kahkahalar atıp bazen de sonsuz gözyaşlarına boğularak, saatler süren büyük bir savaşın içindeymişçesine kan ter içinde kalıp sonunda zafer kazandığını hayal ederek ve bu zaferi kalabalık okuyucu kitleleriyle paylaştığını düşünüp yüzünde oluşan minik, tatlı, huzur dolu tebessümlerle kağıda kaleme sarıldı. Yazmak denen o büyülü dünyanın içine açılan büyük kapıdan geçip uçurumun kenarından kendini aşağı bırakarak-cennetin ilk basamağına yakın- ki bu çok iddialı bir yaklaşımdır- herhangi bir yerdeki insanın arzu edebileceği en güzel olan şeye kavuştu : KENDİNE…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.