GİRDAP

• 27 Şubat 2013 Çarşamba 17:05:50

GİRDAP

Uyuşmuş beynini , boş yere taşıyan kafa tasını , bilmem kaçıncı defadır ,yastığın üstüne ,altına sokup ‘’Ne boktan bir hayat ‘’ diyerek gecenin 03:00 ünde , imamın ezan sesini beklerken,derin derin iç geçiriyordu.
‘Pişman olur da bir gün , dönersen bana geri,
Gönül kapım açıktır ,sormadan gir içeri ‘
şarkısını meyhanelerde solo söyleyip , kadehleri fon dip yapan adamın ,açık bıraktığı gönlüne, giden sevgili yeniden girmek için geri dönmüştü.

Ama o sevgili, bu geri dönen sevgili miydi bilinmez ? Ne yüzü o yüz, ne gülüşü o gülüş, ne saçları o saçlar dı. Teninde başka, memelerinin ucunda başka ağız kokuları vardı. Uzattığı eller kim bilir neler tutmuş, dolgun dudakları neler öpmüştü.

Sevgililerini ,Western filmlerinin kötü haydutları gibi yok ettiğini, onlarda bir şey bulamadığını anlatıyordu .Uzaktan dinleyen biri, o erkekleri onun üvey kardeşleri filan zannederdi . Hepsi de çok ciddi, çok sevmiş ,evlenmek için yalvarmış , onu ailelerine tanıştırarak yüceltmiş insanlardı .Üstelik çok da zengindiler.

Şunu sormak istedi genç adam “ Bunların hepsi de homoseksüel miydi ? Öyle ya, bir zamanlar birlikte yaşadıkları eve, o yatağı ne muz urluk lar düşünerek birlikte almışlar, yine yatağın hakkını birlikte vermişlerdi. O büyük havluya mutlaka vücudunu ,orasını silmişti gelenler. Kumandanın da ayarını bozmuşlardır, diye düşündü.

Masada adamın elini tutup öpen kadının dudakları yeni kesilmiş , küçük bir kuzunun sıcak ciğeri gibi geldi ona . Bu hissizlik de neyin nesiydi? Bu kadar soğuk nasıl olabiliyordu ,bir zamanlar deliler gibi sevdiği kadına? Elini tutup okşamak istedi . Buz gibi ,kemikli, ilk günler tutabilmek için can attığı sıcacık ellerden çok farklıydı .

Biz neden ayrıldık, bir eksiklik vardı da ,ikimizin de bir staja ihtiyacı mı oldu? Şimdi geriye dönen salt bir beden miydi sadece? O bedenden neler çıkmıştı geriye posaları bırakarak ? Hala sevdiğini söyleyen kalp, kimleri almıştı içine? Peki sen, neden ağlayıp zırladın bunca ay? Neden sarhoş olup onun kapısına giderek kapıyı çalmadan getirdiğin çiçeklere , kapıya , paspasa işeyip sessizce döndün gecenin karanlık bağrına?

“Hayatımda bir başkası var ve onu seviyorum” derken yalan söylediğini , o anlamadı mı sanıyorsun ? Böyle kaç gecenin sessizliğinde uyanık ve onunla dolu olacaksın.

Bu lanet girdaba nasıl düştün be dostum. Tutunacak bir dal bulamadan, o korkunç döngünün dibine gitmekten kurtulmak için , çaresiz.

Bu geri dönen sevgili senin aşkını ,hayalini götüren ,sana şarkılar söyletip şiirler yazdıran sevgili değil . Anla bunu, kaçma çaresizliklerden . Kutsal gönül kapısını açarsan, içeri giren de o olmayacak.
Haydi ,kaldır be dostum !
“Sana sevgiler sonsuz, henüz geçmedi zaman
Gönül kapım açıktır, sormadan gir içeri”

E. Yaşar Ovalı 27.02.2013