Kelebeğin Rüyası filmi
1941 senesinde Mükellefiyet kanununa göre 15 ve 65 yaş arası tüm erkekler maden ocaklarında çalışmaya zorlanmaktadır.Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur o dönemde Zonguldak’ta yaşamış iki genç şairdir ama her ikisi de verem hastalığına yakalanmıştır.Veremli oldukları için kimse onlarla arkadaşlık yapamamaktadır.Aslında yine de onları seven arkadaşları vardır.buldukları her fırsatta şiir yazarlar ve en büyük hayalleri Varlık dergisinde dönemin ünlü şairleri ile birlikte şiirlerinin yayınlanmasıdır ve her ikisi de şehrin ileri gelenlerinden birinin kızı olan Suzan ile ilgilenmektedir.Bu genç kız ile çok iyi arkadaş olurlar.Çünkü onların veremli olması suzan’ın umrunda değildir.Rüştü tedavi edilmek üzere Heybeliada’daki Senatoryum’a gönderilir .Hasta genç ve güzel bir kıza aşık olur ve evlenir.Muzaffer ve Rüştü’nün şiirleri Varlık dergisinde yayınlanır ve kısa süre sonra karısı ölür.Dayanamaz Rüştü ve Muzaffer’in kollarında hayata veda eder.Ve bir süre sonra Muzafferde vefat eder.Muzaffr’in cenazesine ünlü bir şair öldü diyerek dönemin valisi ve ileri gelenleri katılır.Hayatları boyunca tek destekleri o dönem Zonguldak Çelikel Lisesinde edebiyat öğretmeni olan ünlü şairimiz Behçet Necatigil’dir..
Şiir onların hayatında çok önemlidir.Buldukları her fırsatta şiir yazarlar.Yaşam biçimidir artık.Hatta kendi yazıp kopyaladıkları şiir kitaplarını satmaya çalışırlar.
Daktilo onlar için lükstür..kağıt kalem bulmakta çok zordur.Bizim elimizin altında
Film Zonguldak ve İstanbul Heybeliada’da çekildi.zonguldak’ın doğal güzelliklerini görebilirsiniz.Bu arada Behçet Necatigil rolünde Yılmaz Erdoğan’ın,Muzaffer tayyip Uslu rolünde Kıvanç tatlıtuğ’un ve Rüştü Onur rolünde Mert Fırat’ın çok başarılı bir oyunculuk sergilediklerini söylemek isterim.
Sizlere tavsiyem özellikle şairlerimize tavsiyem gidin filmi izleyin ve nasıl zor şartlarda idealist şair olunurmuş görün..
ve her türlü imkana sahip olduğunuz için binlerce kez şükredin..