- 899 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Rıza 'yı Kim Öldürdü ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Rıza ‘ yı kim öldürdü
Bahar gelmişti.Her taraf rengarenk çiçeklerle bezenmiş . Erik ağaçları küçük yeşil eriklerle dolu dallarını aşağıya sarkıtıyordu.Bahçelerinin en uzak köşesindeki ceviz ağacında kurduğu salıncakla üç oğlu sallanarak vakit geçiriyor bazen tahta arabalarla kum taşıyor bazen de top oynayarak kan ter içimde kalıyordu.Ayşe onların birbirleri ile kavga etmesine bile kızmıyordu.”Ne yaparlarsa yapsınlar,yeter ki gözümün önünde olsunlar “diyordu.Mayıs ayı olduğundan bütün kasaba tütün tarlalarına gidiyor.Özellikle onların sokağı gündüzleri boşalıyordu.At arabalarına binerek giden komşularının sesini gece üçte,bir de akşam ezanı sırasında duyardı.Yorgun komşuları hemen yatar uyur ve gece üçte yeniden at arabalarına binip tütün tarlasına tütün kırmaya giderdi.Sokakların uzun mayıs günlerindeki sessizliği Ayşe ‘ çok rahatsız ederdi.Ürperirdi , büyük sokak kapısını devamlı kilitli tutardı.
Akşam yemeğini hazırlamış, üzerine temiz kıyafetler giymiş,saçlarını siyah tokalarla yana toplamıştı.Az sonra eşinin geleceğini biliyordu.Bahçedeki asmanın altındaki divana oturup danteleni eline aldı.Dantel örerek eşini beklemeye başladı.Eşi bir saat kadar gecikmişti.
Çalan kapıya üç oğlu açmak için koştu.Kocası eve girdi öfkeli bir şekilde “Görecek o,gününü benimle uğraşmak nasıl olurmuş öğreteceğim ona” diye öfkeli bir şekilde konuşuyordu.Ayşe kocasına “Bey anlat,ne oldu;nedir bu öfken” dediyse de ,kocası cevap vermedi.Adeta azarlar şekilde,karısına ve üç oğluna “Bana bakın,bu evde bu gece ne olursa olsun korkmayacaksınız ve odadan dışarıya çıkmayacaksınız.Eğer dışarıya çıkarsanız ben sizi koruyamam,Yemeğinizi acele yiyin ve üst kata çıkın,sabaha kadar da aşağıya inmeyin.”Ayşe kocasının tavırlarından çok korkmuştu.Acele bir şekilde yemeklerini yediler.Bulaşıkları bile yıkamadan üst kata çıkıp mutfağın üzerindeki odaya oturup,sessizce beklemeye başladılar.Bir müddet sonra çocuklar odada yeniden oyun oynama başladı.
Ayşe, gaz lambasının titrek ışığında dua okuyarak dantelini ördü.Mutfağın ocağında kocasının yaktığı küheylan gibi ateşin ışığı,taban tahtalarının arasındaki boşluklardan girerek tuhaf şekiller oluşturuyordu.Aşağıdaki mutfakta, kocası bilmediği hiç duymadığı duaları yüksek sesle okuyor.Arada.. sanki orada olan biriyle konuşuyordu.Ayşe zaman zaman kocasından üç harflilerle ilgi bir şeyler duymuştu.Yoksa kocam..hayır! bu olamaz! bu mümkün değil! “diyerek kanı bütün damarlarında sanki korkudan dondu.Bildiği bütün duaları yüksek sesle okumaya başladı…Taban arasındaki aralığa gözünü dayayıp aşağıdaki kocasına tüm cesaretini toplayarak baktı.Kocası bir metre çapındaki tebeşirle yere çizdiği ,dairenin içinde ayakta duruyor,sesi titreyerek ve kısık bir şekilde tuhaf dualar okuyordu.Alnından aşağıya boncuk gibi terler boşanıyor. görmediği bir kimseye içinde “Rıza “ adı geçen anlayamadığı cümleler kuruyordu..Emirler veriyordu.
Ayşe gördüklerinden sonra,kocasının üç harflileri topladığından emin oldu.O anda kocasından nefret etti, çok korktu dua okumaktan başka yapacağı hiçbir şey yoktu.Bir anda kocasının avaz avaz bağırarak okuduğu duayı duydu.Duyması ile birlikte aşağıdan tabanı çok büyük bir güç sanki havaya kaldırıp,tekrar yere koymuştu.Çıkan gürültüden çocukları korkmuş Ayşe ‘ nin yanına gelip,ona sarılmıştı.Duvardaki sıvaların bir kısmı yere dökülüştü.Ayşe ‘nin o anda dili tutuldu.Kendini toplaması gerekiyordu o anne idi ve üç çocuğunu koruması gerekiyordu.Kocasından ve mutfağa çağırdıklarından. “Haydi çocuklar..dediklerimi tekrar edin diyerek Ayetel Kürsü duasını bağıra bağıra okumaya başladı.Çocukları da aynı şekilde bağırarak annelerine eşlik ediyorlardı.Bu arada damdaki atın inim inim inleyen sesini duyuyordu Ayşe.. Beli ki damda bir şeyler oluyordu. Çok sevdiği atının Ayşe ‘ ye ihtiyacı vardı.Ayşe değil ,damdaki atın yanına gitmek..korkudan kımıldayamıyordu.
Bir müddet sonra eşi belli ki işini bitirmişti.Sesi çıkmıyordu artık.Çocuklarının üçü de dizlerinde uyumuştu.Kapının tokmağını sesini duyduğunda korku ile kapıya baktı.İçeri giren sapsarı,yorgun ve tükenmiş hali ile kocası idi.Ayşe o anda kocasından çok korktu.Gözleri anlamsız boş bir şekilde Ayşe ‘ ye bakıyordu. Ayşe “Sen gerçekten benim kocam mısın yoksa başka bir şey misin”diye sordu.Kocası hiç cevap vermeden sedirin üzerine kendini attı ve hemen uykuya daldı.
Ayşe, sabah ezanına kadar oturdu,uyumadı kımıldamadı.Sabah ezanından sonra biraz uyudu.Uyandığında eşi kahvaltıyı hazırlamış,kahvaltısını yapmış,işe gitmek üzere hazırlanıyordu.Öfke ile kocasına “Akşam neler oldu bu evde bana anlat” dedi.Kocasıyla göz göze geldiğinde yine yüreğini büyük bir korku kapladı.Kocasının gözleri ile sanki başka biri bakıyordu Ayşe ‘ ye..Cevabı almaktan vaz geçerek atın bulunduğu dama gitti.Bütün gece At inim inim inlemişti. Damdan içeriye girdiğinde atın bütün yelelerinin serçe parmağı kalınlığında örülmüş olduğunu gördü.Hava sıcak olmasına rağmen at buram buram terliyordu.Damın elektriği Ayşe ‘ yi çok rahatsız etti.Kendini asmanın altında ki divanın üzerine attı.Midesi bulanıyordu.Kim örmüştü çok sevdiği atının yelelerini..Bunu hiçbir zaman öğrenemedi.Çocukları uyanmış günlük hayat yeniden başlamıştı.Ayşe ‘bütün gece yaşadıklarından çok etkilenmiş,korkmuştu.Duyduğu en ufak bir ses onu tedirgin ediyor,ürkmesine neden oluyordu.Öğle ezanından önce,sela verilmeye başladı.Ayşe oturdu merakla sela yı dinledi. Her kesin birbirini tanıdığı küçük bir kasabada yaşıyorlardı.Kim Hakkın Rahmetine kavuştu acaba diye merak etti.Sela nın sonunda Hoca:
-Kasabamızın,t anınmış kasabı Rıza Efendi geçirdiği bir kaza nedeniyle hakkın rahmetine kavuşmuştur…
Ayşe Olamaz diye bağırdı.Olamaz.. bunu yapamaz..derken bütün gece dualar arasında kocasından “Rıza” ismini duymuştu.Kocası hızla sokak kapısını açarak eve girdi..Bahçedeki tulumbanın başında abdest almaya başladı..Bir yandan da kendi kendine konuşuyordu..
“Ben öldürmelerini değil,korkutmalarını istemiştim..”
Ayşe’nin kocasına “Doğrumu, Rıza ‘ yı sen mi öldürttün? “sorusuna
“Ben niye öldürteyim,merdivenden düşmüş ölmüş ..” Sonrada karısını tehdit ederek
Akşam bu evde neler yaşandı ise hepsini unut..hiç kimseye hiçbir şey söyleme diyerek
Hızla camiye gitti…
Sahi.. Rıza ‘ yı kim öldürdü….
Günün yazısı olarak seçen,seçki kuruluna çok teşekkür ederim....
YORUMLAR
Merhaba;
Evlerden ırak desek de...Birçok evde yaşanan benzeri durumların olduğu da bir gerçek. Doktorlar akıl ve ruh sağlığının bozukluğuna bağlasalar da..Allah korusun gene de..
Ömrünüze bereket.
sareyaprak
Selamlar...
bak güzel kardeşim bu üç harfliler gerçekten var.bize yapılan bir büyüyü hoca denilen cinci çıkarttı ve getirtti.hepimiz şok olduk.ama adam dediğin gibi ızdıraptan adeta kıvrandı.zaten önce bizi uyardı.o yapılanların içindekiler gerçekten bizim ailemizde meydana gelmişti.tertemiz suya,toprak ve çimen ve domuz yağı parçacıklarıyla geldi.gittim suyu kendi elimle döktüm.belki bu yazdıklarıma kimse inanmayacak ama,bizim başımıza çok geldi.büyünün birtanesi saatın içinde eşyalarla birlikte ta antakyaya gelmiş ve saat kırılmış yolda öyle çıktı meydana.buraya göçünce rahatladık.Allah izin verdiği müddetçede buradan gitmeğe niyetim yok.çok güzel bir yazıydı.ben başımıza gelenleri yazsam milletin aklı çıkar.selamlar güzel kardeşim.kutlarım seni.
sareyaprak
Selamlar...
Sayın Yazarım,
Akıcı ve heyecan verici bir yazıydı.
Kurdele nizi kutlar, saygılar sunarım.
sareyaprak
Saygılar...
Sevgili Arkadaşım
Öncelikle çok çarpıcı ve heyecan verici bir öykü olduğunu belirteyim...Bir solukta okudum...Çok çok da ustalıkla işlenmiş konu...Ben her hangi bir eksiklik göremedim. Nitekim seçki kurulu da görememiş ki günün yazısı seçmiş...Kutlarım...İftihar ettim seninle...Nefisti, enfes bir yazıydı
Bu üç harflilere gelince: Nasıl diyim bilmiyorum ki...Kur'an var dediğine göre varlar ma öyle zırt pırt hayatımıza girdiklerine ve de bu kadar tesirli olduklarına pek inanmıyorum...Lakin yine de tırsarım bu cin milletinden...Ne halt edecekleri hiç belli olmaz.
Selam ve sevgilerimle.
sareyaprak
Ben kendime sabrediyorum..o da oalack bir gün inşallah...
Sevgiler selamlar..
sareyaprak
sami biberoğulları
sareyaprak
Bu cin milletine güven olur mu? Vur dersin öldürür...
Yanlış yapmış...
Çok ilginç bir öykü...
İlgiyle okudum. Kutluyorum.
sareyaprak
Yabancı filimlerdeki korku kültürü bana yabancı geldiğinden korkamıyorum,o filimlerle dalga geçiyorum izlerken..yani bana komedi filmi gibi geliyor...
Çok teşekkür ederim..saygılar...
efendim çok ustaca kurgulanmış bir yazıydı bilmece gibi çözülmesi zor bilmece biraz ürkütücü kutlarım değerli kaleminizi çok güzel kurguydu emeğinize sağlık saygılarımla selamlar