- 666 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
"SON CUMA"
İşyerimin bulunduğu apartmana giremiyorum. Kapalı kapının önüne bir adam çökmüş, üzgün gözleriyle, elindeki yarılanmış su şişesine hayıflanarak bakıyor. Müsaade istiyorum, beni fark etmesi için omzuna dokunmam gerekiyor. Toparlanıp yol veriyor, sonra gene eski durumuna dönüyor.
Büronun kapısında duraklıyorum bir müddet. İçeriden öfkeli bir kadın sesi, yüksek perdeden söylenip duruyor. Bu bizim büronun hizmetlisi Şehriban hanım. İçeri girdiğimi görünce davranıp elimdekileri alıyor.
-Hoşgeldiniz beyim.
-Hayırdır Şehriban hanım, ne bu öfke sabah sabah?
Biraz mahçup, titreyen sesiyle
-Benimki…Gene yalvarmaya gelmiş. Geçen acımıştım haline. Çok kızdırdı bu sefer.
Yıllarca üç çocuğu ile birlikte işe yaramaz kocasına da bakan bu güçlü, sabırlı kadıncağız, çocuklarını okutup büyüttükten sonra boşanmak için mahkemeye müracaat etmişti. İki yıldır dava sürüyor, adam barışmanın yollarını arıyor, Şehriban Hanım reddediyor ve gelip bize bütün hikayeyi anlatıyordu.
Bu seferki durum trajikomik. Meğer adam akrabalarının “size nazar değmiş gel bir Hocaya gidelim” sözü üzerine harekete geçmiş. Yapılan derin araştırma sonucu “üzerlerinde büyü olduğu” tespit edilmiş, Hocanın okuyup üflediği sular adamın eline tutuşturulmuş. Mahalledeki incir ağaçları, dörtyol ağızları bu suyun bir kısmıyla yıkanmış. Ama öyle bir madde var ki reçetede, yerine getirilmesi pek zor. Zira kalan su, üç Cuma üst üste Şehriban Hanıma içirilmeliymiş. Ancak böyle bozulurmuş bu büyü.
Sabah kapıda gördüğüm adam geldi aklıma.
-Şehriban, dedim. Kapıdaki adam senin kocan olmasın.
-O ya! Boyu devrilesice. Geçen haftalarda gelip “Vefa’dan boza, Adana’dan şalgam suyu sen seversin” dediğinde şüphelenmiştim. Tutturmuş “Al bunu da iç noolur…Bak bu son Cuma” diye zorluyor. Densizin yaptığına bak hele!
Bir yandan gülüyor, diğer yandan kadının haklı öfkesine katılıyordum. Ama bir o kadar da adamın bütün saflığıyla, hikayeyi baştan sona, etkilemek istediği kadına anlatışını düşünüyor, çaresizliğin insana neler yaptırdığına hayret ediyordum.
Şule TEK