SİYASET YAPMAK NE DEMEK?
Amacım şu veya bu kesimi tutmak ve tutmamak asla değildir. Toplumsal hizmet veren bir meslek erbabı olmam ve vicdanımın sesini dinleyip, ‘’bildiğin kadar anlat ki; olduğun kadar tanınasın’’ düşüncesinden yola çıkarak, benim gibi basit bir insana inanılmaz güzellikte olankların kapısını açan ‘’Yaradan’a’’, onun kullarına <bildiğimce, elimden geldiğince dilimin döndüğünce> hiçbir karşılık beklemeden hizmet vererek, şükran borcumu ödemek zorunda olduğumun kesin kanaatındayım.
Siyasi görüşümü soracak olursanız, eski devirden kalma deyimlerle abartılı bir cevap vereyim:
Bir padişahın sabah işe başlamak için çalışma odasına girdiğinde, orayı temizlemeye gelmiş işçisiyle karşılaştığı anda ondan evvel eğilip el uzatarak selamlaşıp ‘’iyi günler ve hayırlı işler’’ dilediği bir ortamının varolduğu bir sistem hayalimdir.
Her hayalin gerçek olmadığı belli. Lakin, güzel bir hayali sırf zihinde bile yaşamış olmanın zevki ve yaşam istkametinin sürekli bu yöne olmasından duyduğum iç huzur da bambaşka bir güzellikte!
(Hayaperest olma, hayyallerden de asla geri kalma. Aksi takdirde en ufak bvir düşe dahi susarsın!
(KeDerlice2012)
..
Siyaseti belirli kesimlerin eline bırakmış çoğu insanlar, ‘’ben sanatçıyım siyaset yapmam, ben sporcuyum yapmam, ben memurum yapmam...vs. gibi’’ söylem ve bahanelerle ‘’apaçık söylemeden ve yazmadan ‘’kirli bir oyun’’ olarak nitelendirdikleri siyasete girmek istemediklerini belirterek, güya ‘’pak insan’’ ruhu taşıdıklarını zannederler.
Halbuki; özellikle de ‘’aydın’’ denilebilecek bu insanlar, kuyruk kısma yoluyla demokrasilerde bile yönetimin ekmeğine yağ sürmek, taraf olmaları gereken ‘’gariban vatandaşı, devlet idaresine karşı kaderiyle başbaşa bırakırken, asli insanlık görevini yapmaktan kaçtıklarının belki de farkında bile değildirler.
Doğu blokunun çöküşüne müteakiben 21. YY’da yeni bir sistem doğmuştur:
Dikta demokrasi!
İlk uygulamasını RFB Putin ortaya koydu. Medwedew’i seçip yetiştirip eğitip canlı kukla olarak kullanıp onunla işbirliği yaparak başkan-başbakan-başkan oyun sistemini kamuoyuna usuldan uygulamaya koydu ve koca Rusya’yı halen yönetmekte.
Sanırım bu sistem, riya ve hırstan kurulu direkleri çökünceye kadar 21.YY’a damgasını vuracaktır.
Bize gelince:
Uzun bir hazırlık, sıkı bir yandaş eğitimi ve geniş ve yoğun bir danışmanlık ekibi ile tek partili hükmet kurma imkana kavuşan AKP bu işi hemen hemen başardı sayılır.
RTE işbaşına geldi, AG cumhurbaşkanı yaptı, görev süresini uzattı ve kendisi de şimdi başkanlık sistemi getirme çabaşında (Putin örneği). Her ne pahasına olursa olsun, kaça malolursa olsun, ne kadar tavize gerek olursa olsun, RTE bu işi sonuna kadar götürmeye son derece kararlı.
...
Şu an geçen yüzyılın en değerli siyasi düşünür ve yazarlarından biri olan Danimarkalı filozof ‘’Sören Kierkegaard’’ beyin iki ciltlik ‘’filozofik yazılar’’ işimli eseri elimde ve okumaktayım.
İnsanoğlu ve toplumsal yaşamını didik didik inceleyip ‘’Onbin neslin hocası’’ ünvanı kazanan ‘’Konfizius’tan’’ başlamak üzere gelmiş geçmiş en değerli düşünürleri ve filozofları ele alıp işleyen bu kitap, bana günümüzün siyaset dünyasına ışık tuttu. (Okumanızı çok tavsiye ederim).
Bu eserde, perşembenin geleceğini çarşambadan bilebilmenin ne kadar kolay olduğunu öğrenecek ve siyasi genel kültürünüzü çok kolay ve tarafsız yoldan genişleteceksiniz, buna eminim.
Bu yazımın ardından, huzur, barış ve ikstisadi yönden sağlıklı bir toplumu tanımlamak amacıyla ‘’SİYASET KİMİN İŞİ OLMALI’’ başlıklı bir dosya açacağım. Üyelerinmizin yoğun katılımı beklerim.
Selam ve saygılar
Kederli
Bırakırsan siyasetçi geçinen ona buna kaderini
Parça parça toplatır yük ederler sırtına kederini
(KeDerlice2012)