- 6714 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İstanbul'un Güzelliği
İstanbul’u ilk gördüğümde,gözlerim ve gönlüm kalem gibi göklere uzanmış minarelerde olmuştu.Minarelere olan sevgim,İstanbul’un güzelliğine güzellik katmıştı…
Güzellik anlayışının kişiden kişiye değiştiği söylenir…Bu görüşe hak verenlerdenim.Benim İstanbul’un güzelliğini iddia edişimde bana ait ölçülere uygunluğun payının büyüklüğünün farkındayım.İstanbul çok güzel Aklına şaşarım güzellikte ona emsal bir şehir gösterenin.
İstanbul’u her gezişimde gönlüm ecdat sevgisiyle doluydu. Bunu siz de yapın…İstanbul’u gezerken gönlümüz ecdat sevgisiyle dolu olursa İstanbul kimseye göstermediği güzelliklerini bize sergiler.
Ben İstanbul’u tekrar tekrar gezmeliyim.İstanbul’da türbeleri tekrar tekrar ziyaret etmişimdir.Her ziyaretim orda yeni bir güzellik keşfetmemle neticelenmiştir.İstanbul’u tekrar tekrar gezeceksin…
Yahya Kemal her tepeden baktı İstanbul’a …Her tepeden bakalım İstanbul’a.İstanbul bunu hakkediyor.Siz de her tepeden bakın İstanbul’a.
Her tepeden bakın ,Her tepeden ayrı güzellik yakalayacaksınız. Ben İstanbul’a gurbetlerden de baktım.Rüyalardan da baktım.O rüyalar kadar güzel şehir… Tarihteki İstanbul’u da hayal ettim ben.Tarihteki İstanbul’u da sevdim, günümüzdeki İstanbul’u da.
Her sabah namazından sonra boğazın güzelliklerine bakın.Boğazın üzerindeki köprülere bakın.İki kıtayı birbirine bağlayan sevgi köprülerine…bakın. Orda milletimin barışçı elini görün.
Beyazıt`ta ezanları dinleyin. Ben ne zaman Beyazıt’ta ezan dinlesem, bir gurbetçimizin şu sözü yankılanır kulaklarımda: “Şu camiler çeşmeler.Şu ezanlar çeşmelerden akan sular.Testilerimi doldurmalıyım”…Ayrılık ne zaman demiştim.Çeşme gibi olmuştu gözleri iki saat kaldı.
Ey güzel gurbetçi sana imreniyorum.İmreniyorum bahtına.İmreniyorum susuzluğuna…Sendeki ezanlara bu susuzluğa İstanbul’a susuzluğa ben sadece imrenmekle kalacağım.Hiç erişemeyeceğim…Hiç ümidim yok erişeyim. İmrenilecek bir susuzluk sendeki…
İstanbul’dan hiç on yıl ayrı kalmadım ki diye hayıflanıyordum. Hayıflanmam gerektiğine bütün kalbimle inanıyordum. İstanbul çok güzel !.. On yıllık bir hasret onu kim bilir kaç kat güzelleştirir? On yıllık hasretle bakmak İstanbul’a her kula nasip olmayacak bir lütuftur.
İstanbul’u bir kere gören bir gün İstanbul’dan ayrılırsa tekrar görebilme fırsatı için yüce Allah’a bin kere dua edecektir. Öpülesi toprağı var İstanbul’un.
Binlerce insanın rüyalarının gülü İstanbul. Gül kokulu !..
Bir şiirimde de "Bu ülkenin gülü" demişim İstanbul için.İstanbul gül
İstanbul bu ülkenin gülü
İstanbul bu ülkenin gülü
Her sabah maviliğindeyim
Göklerinin denizlerinin…
Her akşam
İstanbul başka bir rüya gibi bana
En ışıklı dünya bana İstanbul
Yıldız elbiseli bir dilber …
İstanbul’un
Minarelerinden sor gökleri
Yıldız yıldız camileri, türbeleri…
Yıkılan gecedir İstanbul’da
Işık saçan hırkası nebinin…
Gönlümde şu İstanbul
Eyüpte Eba Eyyüb-el Ensari
Peygamber yari…
Beykoz sırtlarında Hazreti Yuşa…
Gönlüm şu İstanbulda
Her gece Nur akar boğazda su değil…
Nur akar gözlere uyku değil…
İstanbul sevdalısı oldum
İsmi gönlümün mermerine yazıldı bu şehrin
Gönlümde mavilikleri uçuşan şehir İstanbul
Ey güzel İstanbul
Her saatim sularında
Minarelerin eliftir
Denizlerin Leyla kokulu …
Ak Şemseddin’in dualarından akıp
Ebu Eyyub-el Ensari’nin mezarında durulaşan…
İstanbul’um
Anne yüzlü bulutların …
Şiirler gibi parlak akışı çeşmelerin
Destur ile düşmeli toprağına yağmur
Sisler örtmesin yüzünü
Sabahını boğmasın kara bulutlar
Bir rengine bin şiir resmedilir…
Bulutların selam taşır kardeş şehirlere
Boğazdan akar gider suların okyanus olur
Kükrersin denizlerinle İstanbul köpük köpük
Boğazına köprüler kurduk kardeşlik için…
Rüzğar toprağını öper gül diye
Toprağını öpeyim gül diye her sabah…
Ayrı düşmüştüm ya senden
Gönlüme akmıştı çeşmelerin
Kulaklarıma ezanların gelirdi
Bir Beyazıt’tan,bir Sultan Ahmet’ten…
Her fotoğrafım sana götürürdü beni
Eyüpte ağlar gibi olurdum…
Yıldızlıydın … ışık ışıktın Haliç…
Mavi göz gibiydin Marmara
Topkapı elmas gibiydin
Topkapı kutsal…
Yedi tepe yedi çiçektin…
Bir fotoğrafa bakıp
Düşünmüştüm Fatihi bir kırat üstünde…
Hisarlar boğazda iki çiçek…
Bir fotoğrafa bakıp
Surlara çekmiştim bayrak…
Gül kokulumsun İstanbul
Rüyama girince Sultan Ahmet
Bende başlardı hasret
Seni özlemeyen birine ederim hayret
Sen cennetten bir parça gibisin bana
Hasreti yakan İstanbul
Aklımdan geçince kavuşma anı
Minarelerinde ezanlar olsun isterim
Mevsim bahar olsun isterim
Balıkçı tekneleri mavi boğazda olsun isterim
Erik ağaçları gelinliğini giysin isterim
Bir sabah saati olsun isterim
Taşın toprağın rüyada olsun isterim…
Bütün dertlerim için Eyüp’te ağlamak isterim
Gün olur
İçim içime sığmaz İstanbul aklımda…
Okurum Yahya Kemalden bir şiir
Hece hece İstanbul bende yaşar
O İstanbul’u sisler örtemez
O İstanbul’un taşı toprağı olur altın…
Saatlerce şiirlerde dolaşır aklım
Dökünce bana içini Eyüpsultanda bir çini
Fatihler doğurur kanım
İstanbul’a bin feda olmak ister canım…
Gün olur İstanbulun rüzğarında “Ahlar” duyarım
Gün olur Fatihin mezarında ağlarım …
Nerde benim altın çağlarım…
Gün olur meşk içindedir gönlüm.
Her kapısından nur fışkırır gibi dünyaya…
Tarihine bakılsa heybetinden korkulur
Bir çağ açılıp bir çağ kapanır
Ey güzel İstanbul.
Rüyalarımda süt kadar temiz şehir …
Bütün çiçekleri yüzünde toplamış leylam
İstanbul’um kara sevdalın oldum
Her fotoğrafın güneş bana İstanbul
İstanbul yine mavilikler uçur üstüme
Karanlığın surlarında nurdan neferlerim
Yedi düvel gelse sökemez …
Gönlümde koca çınardır sevgin İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.