- 467 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Nokta, Çember, Kara Delik
Nokta, Çember, Kara Delik
Her şey bir noktadan başladı…
Noktalar evreninde yaşıyoruz. Aslında noktalar yok, tek nokta var! Görecelilik olduğundan öyle zannedilir! Şöyle ki Jüpiter’i bir nokta düşünün. Jüpiter’i oluşturan sayısız mikro düzeydeki noktaların da Jüpiter ile aynı yansımayı verdiğini! Jüpiter’in dahi Güneş Sisteminde bir nokta olduğunu; Güneş Sistemine ayna olduğunu. Güneş sistemi kendi galaksisine ayna bu böyle büyür gider. Geri doğru da küçülür gider. Atomlara dek… Bakın bura çok önemli sayısız noktalar var zannı izafiyetten oldu. Aslında bir nokta var ve evrendeki tüm yansıma o noktayı gösteriyor ya da o noktadan yansıyor. Bu nedenle hadiste “Zerre küllün aynasıdır” denilmiş.
Kara delik, bir kütle çekimi; bilinen ışığı dahil tüm cisimleri kütlesinin gücü kadar çeker! Nur, maddi çekime tabi olmadığından kara deliğin nuru çekmesi mümkün değil! Şuraya geleceğim; maddi boyutta işleyenler mana boyutunun da yansıması. Soyut somuta ayna… Soyut alemde olan somutta yansır! Maddi örnekleri manayı anlamak açısından veriyorum.
Eski öğretilerde bir fikre dahil olmak vardı! O fikir içersinde kaybolmak, hatta bu övülürdü… Bu fikir aslında kara delik gibi herkesi yutuyor! İnsanların kişiliği kalmıyor! Oysa çemberin sınırını oluşturan tüm noktaların, merkeze uzaklığı eşittir! İnsanlar çember şeklinde dizildiğinde merkezdeki yansımaya eşit mesafede olurlar ve en önemlisi her noktadan merkeze bir çizgi yol vardır. Allah’ın ipi (Hablullah) gibi… Eski öğretilerde doğrusal bir şema vardır! Başta bir şeyh, efendi ya da her neyse; ve insanlar tespih taneleri gibi dizilmiş. Terakki etmek için bir öndekini bekliyor ki sıra ona gelsin. Öndeki ilerlerse o da ilerleyebilir! Ve asla başa geçemez! Baştaki ve sıradakiler bağlıdır gelişimi ve potansiyelini açığa çıkarması. Baştakiler ilerleyemedi ve bu sistem çöktü! Şimdi çember, halka sistemi var! Kişi potansiyelini merkeze aracısız aktarabilir. Merkezden de aracısız yansıma alabilir. Bu olay, çemberin çevresindeki yani halka olan noktaların, merkeze olan uzaklıklarının aynı olması ve merkeze her noktadan bağımsız bir çizgi çizilebilmesi bakımından önemli. Halkada kimse başta da değil. Baş yok! Her birey kendi potansiyelini bizzat kendisi merkeze yönlendirebilir, merkezle bağı aracısız yapabilir. Allah’ın ipi konusu ayette geçer…
Son tahlilde; bir noktada yok olma devranı kapandı, bir noktada yansıma devri başladı! Şimdi herkes kendi fikriyle var olduğu bir halka oluşturacak ve merkezde bir tayf oluşacak. Bu her renkten bir yansıma olacak. İnsan ya halkaya katılıp kendi benliğini yansımaya çalışacak, ya da kara delik gibi bir fikre kapılacak, kişiliğini de oraya kaptıracak! Biri katılma , diğeri kapılma. Katılma özgür olur, kapılma zoraki…
Selametle;
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Allah kara deliğe kaptırmasın bizi! Yani özgür düşüncemiz ön planda olsun. Baştakiler ilerleyemedi
ve sistem çöktü, derken anlatılan veya okuduklarımızdan şunu hatırladım. Yunus Emre,Tapduk Emre'nin kapısında epey bir süre eğitim alıyor.Sonunda şeyhi ona diyor ki : Yunus sen benden alacaklarını aldın,(Verdiği bilgiyi eğitimi bir asaya benzetiyor) Ve sen de elindeki asayı atabildiğin kadar uzağa at. İşte benim takıldığım nokta burası Ahmet bey. Bizler Yunus Emre'mizin asasını alıp daha ileri atamadık. İşte durumumuz meydanda. Saygılarımla...