Yürek Müzende Büstümü Gördüm Şulenar
hayrettin taylan
Masalların yazgısı benim.
Demek ki bu seven , bu gelen , bu giden, bu yüreğimde ve çevremde salınan Peri sensin. Şimdi bu perişanlığıma neden zam yaptın aşk gözlerinle, dudak uçlarınla…beni bağladın masalına.İçindeki uzlara, derelere ,tepelere tırmandım.
Beni senden koparmaya çalışan cadılar cehenneminden kaçıp kokuna geldim .Kokular cennetinde miski amberinde kalışlarımı bıraktım.
-Ucunu bucağını bilmediğim sonsuzluğun son muharririyim. Yazılmamışlığın derinlerindeyim. Yazılacak olanların kırılmayacaklarını taşıyor özlemlerim.
-Z’amanların var yeni öğreniyor öğrenilmişliğim.Bir isimden öte , bir aşka sızdın.Adın kadar değil, kaderin kadar yazıldım sana.
İçindeki denizin suların çekilmemesi için sana çekim merkezi oluyorum.Sen susamışlığın, özlenen anların berrak azizesin.
*Yalnızlığa büzüşür karanlık düşler.Hep yanımdasın diye, diyemediklerim birikiyor.Şimdi söylediklerimin kumbarasındasın.
*Issız bir adanın aşk kıyısısın.Oraya üç şeyimle geldim, sen, sevdiğim sen, hep seveceğim senle. Hayat orada başlıyor.Gözlerinin damlalarından arınarak , zerreciklerinin yazdığı her zerrenin için büyüleniyor özlemlerim.
-Sırlarından aktığın aşk surlarımı aşındırdığı kendimi bulduğum başlangıçlardayım.
-Yürek müzene geldim.Tarihi kalıntılarını gezdim. Her duygunun özel heykelleri vardı. Her heykel, yaşanırlığın kellerini kapatıyordu. Yüreğinin bakir bronzları vardı.Yazılmamış yazıtlarını okudum. Gezdim içinin müzesini.Müzenin aşk bahçesine diktiğin büstümü görünce bir daha sana bağlandım, bir daha gezdim bütün dünyanı Şulenar.
*İçsel müzenden, ruhsal maçına gittim. Bu maçın forvetiyim.Bayanların uzak olduğu algılar sahasındayım.Sevildiği tarafından defalarca ofsaytta düşen nasıl bilmez ki …Ya da ofsaytı bilen genç kızın ikinci sevgilisinin ismini cep telefonuna dayı oğlu yazmak kadar ofsaytı kende düşenlerden olmamak.Sadıklığın iklimi olmak, kendinle kumar oynamayı bırakıp uzatmalarda gölü aramamak lazım. Kendi kalesine gol atarak maç kazanılmaz. İnsan, kendi maçında iyi oynamalı. Beyin ,kalp, mide, ruh defansını kurmalı.
Bilince pas yapan algılar, pres yapan iyiliği besleyici olgular, bilinci artırıcı, bilinçaltını temizleyici çalımlarla sana geldim.
*Bir kaleci gibiydin. Gol yemeyecek gibiydi duruşun. Bense, şiir gibi bir forvettim. Sözcüklerimle, cümlelerimle, sosyal zekamla, mertlik, romantiklik sızılarımla ruhunun direklerini salladım.
*İnancımı yitirmedim. Saf sevgimin ışıltısını yolladım.Maç devam ediyordu, onca güzeli çalımlayıp sana geldim.Kaleciydin.Kaleciyle baş başa kalmış, sol yanını çalımlayıp boş kalene sözsüz romanlar gibi , bitmez aşklar gibi, anlatılmaz ancak yaşanır anlar gibi, yeşil gözlerinle başlayan sevgi ormanı gibi, ben gibi, en çok da sen gibi golümü attım Şulenar…
Hayatına fazla gün katan, fazla zamanların ayarı olmak.Yalnızca senin amacının maçında olmak.
Her gününe fazla hayatı ışınlamak. Her an yanında binlerce ben kalmak…Seninle, sen arasındaki mesafelerin ışınsal duruşunda kadınsal gizlerini yaşamak.
-Hayatında günce olmak, günü senle amacın yamacı olmak.Aynı amacın gününde gün aşırılığı yaşamak seninle Şulenar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.