VAPUR...03.11.2007
Bir vapur geçer, ardında dalgası tuzlu ve köpüklü. Elinde bir simit ve bir bardak vapur çayı. Bir ytl ye içilebilecek en kötü çayı vapurda içersiniz. Simide ağızda yarenlik eden kötü ötesi sahte tavşan kanı.Yüzünüze çarpar denizin gözle görülmeyen köpüğü.Gözlerin uzaklarda ne aradığını bilmeden seyir halindedir.Vapur yavaş ama rahattır. Almanya 1978 yapımı. Ortasındaki dev motordan homurtusunu yayar.Sigara tiryakisi için o kadar uygun bir yerdir kigemi yanı yada kıçı. Rüzgarın yüzünüzü ıslattığı yazgünü bile içimizi ürperten serinliğin, berbat çay ve tazeliği kaybolmuş simidi yeyip yudumlarken elleriniz cebinize gider ve üç, dört yada beşdende fazla denemeden sonra yanar sağ elindeki ateşle dudaktaki tütün. Ve ilk nefes ...sonra ateşi pekiştirmek için, harlamak için iki, üç gelr ardı sıra...
Vapur! İşte ben en güzel kelimelerimi vapur yanı yada kıçında ard arda sıralamışımdır. Bazen suda yüzen ölü balığa mevlid gibidir, bazen yanımda oturan çiftlere o an "sen yanımda olmadığından" kıskançlık kokar buram buram. Yazmak için kağıt aradığım çok olmuştur. Bazen bir cümle ya da kelimeyi, dörtlüğü işleyecek kağıt bulamadığımdaparalara yazıp evde temize geçtiğim. not aldığım olmuştur. Tedavülde dolaşan o kadar çok Merkez Bankası onaylı şiir, yazım ya da ifadem vardır ben bile bilmiyorum artık. Kimbilir belki bir pazarcının kirli gabardin para heybesinde, belki beş yıldızlı bir otelin kat görevlisinin cebinde bahşiştir. Keşke imkanım olsada madeni paralarada senin için düşündüklerimi, hislerimi, asırlık özlemimi yazsam, ufak aparatlarla gül yüzünü işlesem bir nakkaş gibi metale. Ruhsuz maden anlam kazansa, nefesinle NEY’e üfler gibi ruh üflense atomlarına.Affet yapamadım henüz, yapacaklarımı içimde sakladım yıllarca.
Vapur! Lezzetine doyulmaz vapur yolcularının yanakları, dudakları denizin tuzuyla, köpüğüyle öpüşürken, martıların serenatlarıyla kendinden geçer ruhu denize boşalır... Bir iş için koşuşturanlar bile zamanı unutur vapurda. En güzelvapurda gün doğar, vapurda gün batar, en güzel vapurda aşık olunur, en güzel yatakda vapurdur da hani en kötü çay neden vapurlardadır.Tezat içerecek ya hayat, sanırım bir parça tezatıda sıkıştırıverir vapur çayıyla vapura hayat!
Vapur! Seyrine doyulmaz Karşıyaka’yı Konak’a, Pasaport’a, Alsancak’a bağlayan yolculuğun. Ve İstanbul’a inat daha anlamlıdır Körfezde denizin lezzeti.Dahabir aşkla öper körfezde deniz dudakları, yanakları. En güzel yazılarımıda, şiir başlangıçlarımıda körfezin koynunda yazdırdı bana deniz. Ve hatta yirmi dakikalık yolculuğun bittiğini ama yazmak istediğimin bitmediği anda aynı yolculuğu geri dönerek yaptığımda olmuştur benim.
Vapur! Küçüğüm! Sana yine yalan söyledim ben, yine yine... Seni aramayıp sormadığım o gün ben Karşıyaka’dan Konak’a, Konak’tan Karşıyaka’ya gelgitler yapıyordum. Söyleyemedim. Nasıl anlatırdım ki seni daha derinden özümseyip, hissetmek ve sana hislerimi yazmak için vapurlarla yarenlik ettiğimi? Bu yüzden ben yine yalan söyledim. Her şey senin kadar olmasada güzeldi. Gökyüzü beni sayıkladığın uykularının düşleri kadar temizdi,maviydi, rüzgar şefkatliydi ellerin kadar narin ama serin, yüzündeki ben gibi duruyordu gökyüzünde güneş...Güzeldi, özeldi 03.11.2007.
Vapur!
Kıskançlıklarım oldu
İmrenişlerim
Gözlerim seni aradı
Tabiat her yer
Sen sen sen....
Küçüğüm!
Mutlu musun?
İstiyorum, OL!
KÜÇÜĞÜM! Bana doğum günümde vapur alır mısın?
PİPARES
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.