DEĞER YARGILARI, İNSAN VE TOPLUM

• 22 Şubat 2013 Cuma 22:04:01

Toplumun öngördüğü değer yargıları nicelik açısından değişken olsa da çoğu toplumda nitelik bakımından fazla değişim göstermez. Her kesimin örf, adet ve gelenekleri farklı bir seyir izleyebilir. Kabul gören değerlerde ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, eğitim düzeyleri de oldukça etkilidir. Aynı toplum içinde dahi; farklı bölgeler, bölgesel alışkanlıklar ayrı bir seyir izler.
Diğer toplumlar gibi ülkemizin de kentsel yapısı, nüfus yoğunluğu ve bunun gibi parametreleri bireysel ve sosyal bakışların farklı şekilde algılanmasında oldukça etki sahibidir. Aile yapısı da bir diğer önemli parametredir. Özellikle metropollerde daha esnek bir yaşam tarzı gözlenmektedir. Kadın erkek eşitliği kırsal kesimlere kıyasla birbirine daha yakındır. Farklı meslek gruplarına mensup bireyler bile genel düşünce ve ahlak anlayışında farklılık gösterir.
Eğitimin etkisi o denli yoğun gözlemlenir ki, sırf bu nedenle bile görünen odur ki, gerek bireyin gerek toplumun erişeceği medeniyet seviyesi eğitimle doğru orantılıdır.
Gündemi meşgul eden önemli bir sorun olan aile içi şiddet eğitim seviyesi arttıkça daha az görülmektedir. Sağlık harcamaları bile büyük bir değişkenlik göstermektedir. Bilinçlenmenin artması, teknolojinin gelişmesi, beslenmeden spora kadar uzanan geniş bir yelpazede hayat tarzı bakımından oldukça farklı bir tablo çizilmektedir.
Ekonomi doğudan batıya, kuzeyden güneye toplumun her kesiminin maksimum refah düzeyine ulaşması adına üzerinde durulan ve milli gelirin artmasına yönelik önemli bir yapı teşkil etmektedir. Coğrafi konum itibariyle ekonomi kendi içinde bölgeden bölgeye farklı iş alanlarında istihdam sağlamaktadır. Tarım, sanayi, finans gibi sektörler ekonominin can damarlarıdır ve her kesimden insana da iş imkânı sağlamaktadır.
Bir mozaikten oluşan ‘’toplum’’ denen olgu tüm bu bileşenlerin etkisiyle adeta yaşayan bir organizmadır. Bireyin varlığı toplumun, toplumun varlığı ise ancak bireysel gelişimle mümkündür. Burada gerek devlete gerek her bir vatandaşa önemli görevler düşmektedir.
Gelişim adına yürütülen işbirliği ülkeyi her açıdan daha üst seviyelere taşıyacak, dolayısıyla toplumun tüm katmanları optimal bir yaşam seviyesine kavuşacaktır.