NİÇİN YAZIYORUM ?
Ölüm hususunda şimdiye dek çok şey söylenmiştir. Bilinmeyene duyulan merak konusu gibi. Bir ruh var mıdır ? Varsa işlevi nedir, ölümle biten evreden sonra ruh varlığına devam etmekte midir ? Bu gizemin çözülememesi, belki de en iyisi. Yıllar yıllar önce bu bilinmezlik karşısında, bugünkü kadar gelişmemiş insan beyninin neler düşündüğünü , neler yaptığını , doğrusu pek merak etmişimdir. Sonunda en mantıklı olanına, sonucu bağlamaktan başka bir çaremiz yoktur. Olanla , olmayanı bulmak ! Bilinenden bilinmeyene ulaşmak! İnsanoğlunun takip ettiği yol bu şekildedir. Canlılık, ruhun gücünü göstermektedir. Ne denli canlı bir sanat yapıtı oluşturulursa oluşturulsun onu hareket ettirmek, konuşturmak ve düşündürmek mümkün müdür? Yıllar geçse de bu gerçekleştirilemeyecektir. Ölüm , yaşadığımızı anımsatan doğal bir olaydır, gerçektir. İşte sonrası ne olmaktadır? Ve hiçbir zaman gerçeği bulamayacak bilim adamları , daha binlerce icat yapabilecekleri halde birbirlerine şaşkınca bakıp duracaklardır. Yaşarken insan gibi yaşamanın bir kuralı ruhu sağlıklı tutmaktır. "Cennet cennet dedikleri/Birkaç köşkle birkaç huri/İsteyene ver sen onu/Bana seni gerek seni" diyen Yunus Emre’nin dizeleriyle, Allah’ı yürekte sürgit duyumsamak, sağlıklı ruh için ilk ve tek koşuldur.
Saygılarımla...
YORUMLAR
Değerli dost,
Bir düşünür diyor ki: "Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum, o halde korkacak ne var?"
Aynı düşünür şunu da söylemiş: Bazı şeyler değiştiğinde ve uygun sınırlarını aştığında, bu aynı zamanda o değişimin ölümü olur.
Tabii bu söylenenleri de dikkate alacağız ama öte yandan sizin yaptığınız gibi biz de ölüme bazı açıklamalar getirmeye çalışacağız.
Yazınıza sayın Suat Zobu'nun yaptığı yoruma da aynen katılıyorum ve diyorum ki: Öyle olsaydı, bugün ölümden kaçmaya çalışan insanoğlu o gün acaba ölmek için can(!) atar mıydı?
Selam ve sevgiler...
aydini
Suat hocam , yani siz de benden aşağı değilsiniz derinlere dalmak hususunda. Huyum kurusun.Yıllar yıllar sonrasını düşünürüm . Dünya nasıl bir sonla kaybolacak? Ya da kaybolmayacak.
Acaba nasıl bir yeryüzünde yaşayacak o zamanın insanları ? Yine bugünkü gibi dereler,tepeler, dağlar,denizler olacak mı ? Evrim devam ediyorsa, insanoğlu nasıl bir şekle girecek ? Allah bizim canımızı elden ayaktan düşürmeden alsa ne iyi olur değil mi.?Hem kendimiz memnun oluruz, hem de eğer varsa çolumuz çocuğumuz. Kısmet olursa bundan sonra yazışmaya devam edeceğiz.Söz uçar yazı kalır , düşüncesi eskidenmiş. Şimdi söz de artık kaydediliyor. Ben de size bana gönderdiğinizin kat kat fazlasını gönderiyorum. (Selam,sevgi,saygı )hoşça kalın...
Ölüm..kaçınılmazdır..önemli olan hayatın değerini bilip sevgiyle inançla yaşamaktır. Saygımla selamlar.
aydini
Yüreğin dert görmesin ne güzel anlatmışsın sevgili Dost.
İnsan beyninin bu kadar gelişmediği dönemlerde ruh çağırma falan varmış hala da çağırıyorlar ya.
Evet Üstadım fazla derinlere dalmamak lazım.
Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.
Ölüm de lazım mutlaka.
Zaman zaman düşünüyorum da şu fiziksel bedenimizle 200 yıl yaşasak ne olur.
Bir çoğu daha 60-70 yaşında elden ayaktan düşüyor.
Ondan sonra sürün dur işin yoksa 200 yılı tamamlamak için.
Ben buraya selam, sevgi, saygı, en güzellerinden bir demette çiçek bıraktım...