X, Y, Z Kişilerle Söyleyişiler 7

• 22 Şubat 2013 Cuma 11:35:56

meselci: İnsanlara dair güvenin ne seviyede? İyi insanlar hala çoklar mı bizim dünyamızda?

--- İnsanlara güvenmem. Çünkü güvenim çok sarsıldı. Çok üzüldüm. Çok hayal kırıklığına uğradım. Çok ağlattılar beni. Çok yıprattılar beni. Ama iyi insanlar hala var. Bu iyi insanlara seviniyorum, onlar benim teselli kaynaklarım ben yaşarken.

meselci: Sana bir ait bir oda var mı? Varsa içinde neler olduğunu söyleyebilir misin?

--- Evet. Eşyalar var işte; masa, televizyon, yatak, dolap, eşya dolabı falan filan...

meselci: Ne kadar farklısın, ya da çılgınsın?

--- Farklı. Oldukça farklı diyebilirim. İlginç şeyleri severim. Değişik yerler,uğraşlar, insanlar.Yalnızken sakinimdir. Ama arkadaşlarımlayken çılgın ve heyecanlı biriyimdir.

meselci: Neler yaptığında çok mutlu olursun. Bunları birkaç cümleyle söyleyebilir misin?

--- Tek başıma kitap okurken.Huzurlu hissettirir.Ya da resim çizerken.Yeni şeyler keşfederken mutlu olurum.

meselci: Siyasetle neleri halletmek istiyorsun, dünya düzeni istediğin gibi mi işliyor? Yoksa?

--- Siyasetle ilgili, bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün başkanların ve bütün yönetim şekillerinin insanların gözü önüne iyice serilmesini istiyorum. İnsanların bilmediği birçok oyun var, birçok düzenbaz var. İnsanlar para uğruna harcanıyor ve buna yönetim adı veriliyor. Bu yönetim adı altında ise para karşılığı ülkeler satılıyor. Bunun yanında dediğin gibi bir dünya düzeni var. bu dünya düzeni herkesin de bildiği gibi ve bu düzeni kuranların da kimseden bu bilgiyi esirgemediği gibi; insanlar kullanılıyor. Masonların yönettiği bir sistem var, illa ki duymuşsundur. bu masonik sistemin altında insanlar saçma amaçlar uğruna kullanılıyor. Benim şikayetlerim böyle gider.

meselci: Televizyon seyrederken kumanda sende mi durur? Televizyon ile ilgili düşüncelerini benim paylaşır mısın?

--- Evet kumanda bende durur. Demokratiklikten çok öte biriyim sanırım, bu konuda aşırı diktatörüm.:) Televizyon fazla izlemem aslında genelde. Arada bir canım sıkıldığı zaman bakarım ne var ne yok diye. Ama önemli olaylar olduğu zaman mutlaka haberleri izlerim, aşağı yukarı her akşam haberlere göz gezdiriyorum. 3-5 dakika ama. Fazla izlemek istemiyorum çünkü izledikçe sinirleniyorum. Haber sunucuları o kadar yanlış konuşuyorlar ki, tahammül edemiyorum bazen. Sen bir haber sunucususun, yorumcu değil. Sadece işini yapsan ne de güzel olur mantığıyla düşünüyorum ve insanlara yanlış öğütler verdiklerini düşünüyorum. Mesela Sayın Başbakan demek yerine çok çok değerli başbakanımız gibi laflar ediyorlar. Hayır sen başbakana peşkeş çekmişsin, çekmemişsin kaç yazar? Sanki primin var, torpilin var da yalakalık yapıyorsun. Saçma bir olay. Abartı üzerine abartı yorumlar yapıyorlar ve bu da benim sinirimi bozuyor. Bunun dışında dizi olarak şu ’’Kayıp Şehir’’ çok hoşuma gidiyor. Çok çok seviyorum o diziyi ama fazla televizyon izlemediğim için denk gelemiyorum. Bir de ’’20 Dakika’’ adlı diziyi de beğeniyorum. :)

meselci: Ağlamak... Sendeki tanımı ne?

--- Bence ağlamak içini dökmek, rahatlamaktır. Sevincimizi olsun üzüntümüzü olsun ağlayarak ifade ederiz.

meselci: Bu aralar avuçlarında düşmeyen kitap hangisi, biraz o kitaptan bahseder misin?

--- Bu aralar Beco kitabını okuyorum. Soner Yalçın’ın yazdığı bir kitap. Behçet Cantürk’ün hayatını anlatıyor. Siyaset içerikli kitapları çok seviyorum ve siyasetle yakından ilgiliyim. Bu kitaplar bende seri halinde bulunuyor. Türkiye’nin yakın tarihteki geçmişini ele alıyor. Genel olarak Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul’un yazdığı kitaplardan oluşuyor seri. Ama bunun yanında Doktor Turhan Temuçin’in yazdığı Antep Canavarı kitabı da var, o direk kişiyi ele alan kitaplardan bir tanesi. Açıkçası ben Beco kitabını Behçet Cantürk için okumuyorum, o adamı sevdiğim asla söylenemez. Ben Türkiye’nin MİT’in ardında kalan asıl yüzünü öğrenmenin derdindeyim. Kaçakçılarla ilgili bambaşka bir dünya var burada, o dünyanın derdini anlamak istiyorum tamamen. Amacım bu. :)

meselci: Eskiye özlemlerin büyür mü her geçen günde?

--- Geleceğe daha çok özlem ve merak duyuyorum, eski eskidir.