- 1410 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
MEHMET GÜL BİR "MÜKKEMMEL"Dİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yıl 1998... Sanırım Mayıs ayıydı. Esenler’de partinin düzenlediği bir geceye sanatçı olarak davetliydim. Salona geldiğimde yoğun bir kalabalıkla karşılaşmıştım. sanatçılardan, hatırladığım kadarıyla Aşık Sefai gelmişti ve galiba Arif (Arif Nazım) de gelmişti.
Kuliste sohbet esnasında İstanbul İl Başkanı Mehmet GÜL’ün de salonda olduğunu öğrendiğimde çok sevinmiştim. Çünkü Mehmet Gül başkana büyük bir saygı duyuyordum. Ona olan saygımın kaynağı birden fazlaydı. Her şeyden önce liderliğin bütün vasıflarını kendinde barındıran bir şahsiyetti. Bunun yanında ayrıca oldukça akıllı ve edepli bir dava adamıydı. Karşıt görüşe mensup şahıslarla tartışmalarında daima seviyeli ve temkinli davranır, söz konusu milli ve manevi değerlerimiz olunca da asla taviz vermeyen ve liderinin yolunda kararlılıkla yürüyen bir ülkücü olurdu. Sadece 70 milyonluk Türkiye Cumhuriyetini değil, dünyanın neresinde yaşayan bir Türk varsa, onun kaygısını taşır, dertleriyle hemhal, sevinciyle ortak olurdu.
Sahne alma sırası bana geldiğinde, kendi kendime; "inşallah reis salondan ayrılmamıştır" dedim. Besmeleyle ayağımı sahneye atmamla Mehmet Gül reisle göz göze gelmem bir olmuştu. Öncelikle salondaki gönüldaşları selamladıktan sonra Mehmet Gül Başkanı da selamlayıp yerime oturdum. Ancak gitmek üzereydi kendisi. Benim oturduğumu görünce kendisi de yerine oturdu ve beni dinleme nezaketinde bulundu.
İlk eserimi icra etmiş ve ikinci eseri okumak üzereyken birileri nin bana işaret etmesiyle dönüp baktığımda, Mehmet Gül başkanımız yerinde istifini bozmadan "bana müsaade" dercesine ricada bulunuyordu. Ben saygıyla; "estağfurullah başkanım, elbette" dedim ve ayağa kalktım. Israrla rahatsız olmamamı söyleyen Reis kalktı beni ve salonu selamlayarak gitti.
Bunu anlatmamdaki maksat, ülkücü ahlakın nasıl bir şey olduğunu ortaya koymaktır. İşte sanata ve sanatçıya böyle saygı gösterilir. İşte, makam ve mevki ne olursa olsun alçak gönüllülük budur. İşte dava ve devlet adamlığı budur. İşte liderinin kendisine emanet ettiği davayı omuzlarında taşırken canının yanmasına aldırmadan yol almak budur. Budur yükseklerde, en yükseklerde bayrağı dalgalandırmak. Öyle zaman olmuştur ki aynı mevkide bazılarının salona girişi de çıkışı da adeta bir zulüm olduğu bu zamanda bir Mehmet Gül daha görmek mümkün mü? Elbette mümkün. Çünkü bu ahlakı gerçek manada kavrayan mutlaka vardır. Ama Mehmet Gül beni bu yaşadıklarımın dışında başka bir yerde de bunu yaşamış ve yaşatmıştır. Çünkü Mehmet Gül bir "MÜKEMMEL"di.
YORUMLAR
Ben bu adamı defalarca TV de izledim. Terliğin tekini ekrana atmaya başladıgımdan beri karım bu adam çıkınca kanal değiştirmeye başladı. Çıktığı kanalı belki onlarca defa aradım...şöyle en sunturlusundan ve iyisinden küfür etmek için.
Memleket sevdası kuşlarda bile var.
Bu adamın memelekete olan böyle bir sevda ile bu memlekete bir tek yararını bulursanız bana da bilgi verin.
BU SİTEDE KULLANICILARIN BAŞKA KULLANICILARI ENGELLEME MEKANİZMASI VAR.
KULLANICILAR BAZI KİŞİLERİN DÜŞÜNCELERİNİ VEYA BAZI DÜŞÜNCELERİ KENDİ ESERLERİNİN ALTINDA GÖRMEK İSTEMEYEBİLİRLER.
OLABİLİR.
ANCAK, BİRİNİ HEM ENGELLEYİP HEM DE ENGELLEDİĞİNİZ KİŞİNİN YORUMLARINI ALIP EDİTLEYEREK VE CIMBIZLAYARAK İŞİNİNE GELENLERİ KENDİ İLETİNİZ ALTINDA SIRALAMAK SURETİ İLE MEKANİZMANIN BU ŞEKİLDE KULLANILMASI YAZIN SANATI VE İLETİŞİMİNİN AHLAKINA DA, ERKANINA DA HEM SIĞMAZ HEM DE YAKIŞMAZ.
BUNUN BU ŞEKİLDE UYGULANMASI, BUNA SEYİRCİ KALINMASI...
...
YAZIN ADABININ BU DERECE SUİSTİMAL EDİLMEBİLECEĞİ AKLIMA GELMEZDİ.
BİR ORTAMI YANSITAN ÜYELERİDİR, BİR ÜYEYİ YANSITAN ORTAMDIR.
DÜŞÜNCE VE FİKİRLERİN EMEK HALİNE DÖNÜŞTÜĞÜ BU ORTAMLARDA İNSANLARIN YAZILARINI HEM ALIP KIRPACAK DEĞİŞTİRECEKSİN HEM DE GÜNÜN YAZISINI YAZMIŞ OLARAK ÖDÜLLENDİRİLECEKSİN.
BANA GELMEZ BÖYLE İŞLER.
HOŞÇAKALIN.
noa tarafından 5/1/2008 1:54:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
Abiciğim,Yiğit dava adamı,Can hemşehrim merhum Mehmet Gül hakkında ki yazınızı geç farkeyledim.Ben fazla birşey söyleyemeyeceğim...Hala yüreğim yanıyor.Mehmet Gül'ller kolay yetişmiyor.Kendisine Allah'tan Rahmet,geride kalan sevenlerine,bizlere Sabr-ı Celil niyaz ediyorum..Kendisini birkez daha anmamıza vesile olduğunuz içinde size çok çok teşekkür ediyorum.Allah razı olsun..
Selam ve muhabbetlerimle
Ozan Ali KİRAZLI
Ülküdaşımız'ın kısa da olsa hayatından bir an ile anmanız bizi mutlu etti.Dava adamlığı böyledir işte. Yıl 1968 EMİRDAĞ ortaokul 3.sınıfta okuyoruz.Abeylerimiz başbuğ TÜRKEŞ konuşmaya gelecek dediler o yıllardaki çocukluk çağımızda biz de katıldık.inanın kalabalık kaç kişiydi biliyormusunuz rahatlıkla sayabilirdiniz, tahta bir masa bulundu belki mikrofon da yoktu.Bir vatandaş uzaktan "Yeşil gözlü menderes'i ne yaptın" dedi Rahmetli Başbuğ ;Gel babacığım anlatayım,kımlerin asılmasına sebep olduğunu açıklayayım dedi.. o günden sonra kitaplarını okudum,araştırdım ve o günden bu güne kadar Ülkücü gençliğin gönül erliğini yapmaktayım.TÜRK-İSLAM Sentezini yaşamaya çaba gösteriyorum.Merhuma ALLAH'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.
Ezel ile Ebet arasında Allah ın davasına hizmet eden ülkü erlerinden birisi, şairin dediği gibi çadırını derip gitti,
Hak ka yürüyen Mehmet GÜL ün son nefesini verene kadar,mensubiyet şuuru ile yiğit ve soylu duruş sergilediği fani hayatını; bir çok siyasetçinin yüce Türk milletine hizmet ve şefkat bakımından örnek alması gerekmektedir diye düşünüyorum. Merhuma Allahtan rahmet dilerken, bir zamanlar kendisine vekil ettiği Milletimizede başsağlığı diliyorum. hayatından etkileyici bir kesit aktarman nedeniyle sizi canı gönülden kutluyorum.saygı sevgi ve selamlar.