Ekmek deyip geçeriz...Bak hele şu fakire yazılıp hediye edilen hakikate..
Bak hele şu fakire yazılıp hediye edilen (sırra)hakikate..tüylerim diken diken..hemen asmazsam bu yazıyı sayfama ,unutursam vebalinden korkarım..selam sayın okuyucu..yazan kişilik hakkında Allah için kefilim..
’’hocam; çok güzeldi, açıklamalarınız Rabbim razı olsun .....
bana gösterilen; bir çok boyutun olduğudur... en son(veya en alt veya en üst) boyutta insanlar var,bir sonrakinde cinler. Dıştan içe doğru halka şeklinde giden o kadar çok boyut var ki saymakla bitmez....ve her boyutta yasayan bir canli ya da yaratik olma olasılığı var......
cinleri insan seklinde Çok gördüm. hatta bazı zikirlerde insanlar kendini kaybediyorlar ya; yalancı cezbe tabiri...onun nasıl olduğunu açık bir şekilde bana anlattılar.
onlardan korkmuyorum. onlar ne hikmetse benden korkuyor ve bana sürekli efendimiz diye hitap ediyorlar.....ben bunun alnımdaki efendimizin mühründen dolayı olduğunu düşündüm ....rüyamda her ne kılığa girerlerse girsinler ayırt edebiliyorum....
Yanımda sürekli iki kişi var. birisi sakalli, nur yüzlü. bembeyaz giyinmis sarigi da beyaz bir sahis; etrafı bembeyaz nur. efendimizi gördüğümde de ayni kişiydi yanımda olan. benimle sürekli olan kisi,görmediğimde dahi benimle sanki...
ama diğeri efendimizden önceki zamanlardan bir zat varaka bin nevvfel ...hatirladiniz mi hocam yani efendimiz dogmadan önce onun gelecegini anlatan ve surekli siirleriyle dile getiren onun yasadigi dönemde bulunmayi cok isteyipte çok yasli oldugu icin,nübüvvetin ilanına yetişemeyen, göremeyen zat... iste o bir kez gördum.. cok zor durumda kaldigimda gelmisti....
bana verilen bu tüm güzellikler; yerde hiç ekmek kirintisi birakmamamdan dolayi verilmis....yani nerede olursam olayim yerde ekmek kirigi gördüğümde hemen ya kuşlarin yiyecegi bir yere yada kimsenin ciğnemeyecegi bir yere koyarim .’’
selam ve dua ile hocam..