- 707 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SESSİZ ÇIĞLIK
Şehirleşmeyi başlatan şey nedir? Farklılıkları,yaşam alanlarıyla yaşam biçimleriyle
tanımakla, var saymakla başlar. İnaç, fikir ve sanat bu farklılıklar içinde bütünlük arz
eden en önemli unsurlar.
Gelelim biz işin görünür kısmına,her şehir kendi doğal yapısına uygun bir
karakter taşır, insanlar gibi, binalarda öyle olmalı .Bir şehre girdiğimiz zaman vali
konağını, belediye binasının nerde olması gerektiğini bırakalım bir kenara , kendi hizmet
alanını, bir fikir ve sanat içindeki bir yapıyla ima etmeli,yoksa tabelalarla falan
deği. Tıpkı bir ma’bet gibi ..
İş bu çerçevede, Çamlıcaya yapılacak caminin,yapılmalımı, yapılmamalımı.
tartışmaları, taraflarına değişik platformlarda yorumlama ve düşünme imkanı sundu
Tam olarak neyi ifade ettiğine dair bir çok tartışma yapıldı.Bu tartışmalar,genelde,
dindarların artık reddedilemez bir şekilde var olduklarını, bir ifade biçimi olarak ,
laiklerinde, yaşam biçimlerine bir dayatma olarak yorumlanırken,Dücane cündioğlu’nun
farklı bakışı televizyon tartışma prgramlarını hem hareketlendirdi,hemde tartışma
yarışından kültür sanat ve düşünce alanına taşımış oldu.
Özetle,bu gün yapmak için oy istiyenlerin yarın yıkmak için oy isteyeceklerini
dolayısıyle, henüz korumasını bile bilmediğimiz sanatı onu anlamadan en büyüğünden hiç
bir sanat değeri taşımadan beton dökerek yapmak imar etmek değil yarın ’Allah korusun
yıkmak zoruna kalacağimız bir günahtır,diyor.Tabi sanat deyince, mimari olarak sanatın
neresindeyiz, bunu anlamak için Sinan’ı, hatırlamak zorunda olduğumuz yadsınamaz bir
gerçek, beraber tanık olalım ne dersiniz?
.
Mimar Sinan’ın (1490-1588) şaheserlerinden biri olan Şehzadebaşı Câmii’nin 1990’lı yıllarda
devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, câminin
restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı TV’de şöyle anlatmıştı:
"Câmi bahçesini çevreleyen duvarında bulunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan
taşlarda yer yer çürümeler görüldü. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi
de yer aldı.
Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşa edildiğini öğrenmiştik, fakat taş
kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda
ustalarla toplantı yaptık.
Sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıp çakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş
yavaş söküp yapım teknikleri ile ilgili notlar alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan
faydalanacaktık.
Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın
birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık.
Şişenin içinde dürülmüş beyaz bir kağıt vardı. Şişeyi açıp kağıda baktık. Osmanlıca bir
şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan
tarafından yazılmıştı. Şunları söylüyordu:
"Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar
çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı
teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz.
İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum."
İşte Sinan.. işte sanattaki inceliği,bizim durumumuz ise kötü bir taklitten öteye
geçemiyor.taklidi imandan tahkiki imana geçmek için bu sessiz çığlığı duymamız gerekiyor
Ne zaman bir Seda duyarsam sizden
Nedir bu his,bu içimdeki nefessiz
Ve mektubum ,son damla mürekkebim
Kalem kırık, ma’na sessiz, harf sessiz
Sanma yas’ım bir ayrılık seferinden
Tarih, yine bir tekerrürün içinde sessiz
Asıl feryadı figanım bu değil benim
Hüküm giymiş, mahkum sessiz zan sessiz
Nerede bir hatıra, bir sözün kalır
Nerde o, unutturan sana teselli
Ne bir dost çare olur, ne ilaç yarar
Tabip yoksa,derman sessiz, dert sessiz
Yaşanan ömre dair, yapılan sessiz
Bir şehir kurmaktır benim hayalim.
Kalmasın, boynu bükük, ustasız yapım
Mekan harap,zaman sessiz han sessiz
Tanıdık bir hitap duyarım seslerinden
Gel artık,sende duy der gibi içlerinden
Bırakma mazini’boynu bükük,sessizce oku
Mezar sessiz.. tabut sessiz., taş sessiz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.