C A N I Ç I K A C I S A
saat on ikiye gelirken;
bilincimin altına dalıyorum usuldan,,
sessizceee,,
altını üstüne getiriyorum anıların,
hala unutulmamış bir kaç şey buluyorum sonunda,
öyle ele avuca sığacak türden bir şeyler,,
ama hiç biri su yüzüne çıkmamış değiller,,
sar kaseti başa,,
kendime papağanım ne de olsa,,sorun yok,, :)
,,,,,,den sonra hatırla,,
ikimizin elinde neşter,,bizin neden BİZ olamadığımızı yatırdık masaya,
ben buradan,
sen taaaaa oralardan canına okuyorduk,,canı çoktan çıkmış BİZin,
neyse keyfim yok bu gece,,
öyle enine boyuna dinlemek istemiyorum kendimi,,,kendimden,
demiştin ki;
içinden geçenleri neden kulağıma fısıldamadın,,
neden söylemedin o halde diye,,pek çok ar damarıydı bahsi geçen,
ammaaaa hayat damarıydı işte,
gurur,
kibir değildi elbet,,ki seni senden isteyecek bir ben,,BEN olamazdım asla biliyorsun,
o kadar aradım ki SENi senin içinde,,
ve o kadar aramışsın ki BENi ,,,, dışımdaN,,
,,,,,,,,,,,,
,,,,,,
.
20 şubat 00,05
YORUMLAR
"ikimizin elinde neşter,,bizin neden BİZ olamadığımızı yatırdık masaya,
ben buradan,
sen taaaaa oralardan canına okuyorduk,,canı çoktan çıkmış BİZin,"
...
"o kadar aradım ki SENi senin içinde,,
ve o kadar aramışsın ki BENi ,,,, dışımdaN,,
Düşüncelerime yine tercüman olmuşsun şu cümlelerle..
Aslında söylemek, sorgulamak, savaşmak yerine akışına bırakmak gerek belki de tümünü. Çünki, benim de deneyimlediklerim, hayatın kendi bildiğini okuduğu ve bize de bunu dayattığı yönünde. Yapılan hiç bir plan, kurulan hiç bir hayal gerçekleşecekse bile, bedelsiz değil.
Duygusallığa yer yok bu dünyada. Ama aslında en çok ona ihtiyaç var. Gerçekler ve olması gerekenler arasında sürüklenmeye devam...
Yüreğine sağlık..
karbon
akışına bırakmak tümden edilgenliğe teslim etmek kendini,,bizim en büyük hatamız buydu sanırım,
BİZ dediğim şey eskinin de eskisinde kalan bir geçmiş,,o kadar ki hatırladıklarım hatırlamadıklarımdan daha az şimdi,
bir duygu, hissediş,yaşayış,yada kendini arayış diyelim biz buna,
tam da bu noktaya ulaştığı anda artık ilk nefesini almaya başlama hakkına erişti demektir, biliyor muydun?
rüşdünü ispatlama sandığın onca izlerin hepsi ilk adımlardı,
burası ise varılacak yere varılması hali ve durumu.
her ne ise içindeki,tamda şimdi başla ona.
çünkü artık anladın.
anlamaya başlamak, tesbit yapabilme kabiliyetimizi geliştirsin diye kullanılmaz.
hayatın kesitlerinde ayrımlarında ve uçurumların en dik yerinde, tamda neyi neden seçip istememiz ve ona sarılmamız gerektiğini öğretir bize.
ukalalık dersen de sevgili can,
ama bildiğim benim böyle.
zoraki cesaret aşılamaya çalışmak değil sana söylediklerim.
bizzat yaşadım. ondandır algımın bu cephesinin açılmış olması,
ama ben seçim yapamayacak kadar anlamsızdım.
sayalım ki, henüz yazılması bile düşünülmemiş bir kitabın içindeki kısacık bir cümleydim.
insanların sesini duymaya çalışmaktan başka bir faydam yok aslında kimseye,
dilerim birgün işitmeyi başardığım kadar fayda da verebilirim.
selamlar, hoşçakal.
karbon
zerre kadar değişmezdi duruşum,,yine aynısı olurdu,,bir şeyi sonradan anlamak veya çözmek an ı anılardan silmeye yetmiyor ne yazık ki,,
dinleyen birinden söz işitmek,,sözü söylemekten daha mutlu kıldı beni,,
teşekkürler,
karbon
gerçeğin kıyısında durmak,,ya da durmamak ,,gibi
teşekkürler efendim,