BEKLENEN EL
Çok seversin bazen. O kadar çok
seversin ki Ne kadar zor olacağını
da bilsen onu sevmekten
vazgeçmemek için elinden geleni
yaparsın. Bütün günahlarıyla
sevaplarıyla kabul edersin.
Günahsız kul mu olur yeter ki
yürekten bi tövbe etsin dersin. . .
Mazisini ve mazini onunla unutmak
tertemiz bir bahar sayfası açmak
istersin. . . Henüz
sonbahardasındır. Kalbinin
yaprakları yeni dökülmüştür.
Tekrardan açması zaman alacaktır.
Yüreğin çıplaktır duyguların apaçık
ortadadır saklayamazsın. . Ve kış
gelir kalbinin üstü karlarla
kaplanmıştir . Bütün fırtına ve
kasirgalar şah damarına
saplanmıştır. . Kardelen misali
beklersin sabırla aşkla iştiyakla. . Ve
onca bekleyişin ardından tam da
bahar geldi artık çiçek açabilirim
derken. . Birgün biri gelip koparır seni
zalimce. . Hiç düşünmez senin o
bahara nasıl çıktığını. . . Düşünmez
senin yaşamak için ölümle nasıl
savaştığını. Onu ilgilendiren tek şey
nerden geldiğindir nasıl
olduğundur. . Bir kardelensindir .
Onun gözünde koparılmak ve
koklanıp bir kenara firlatilmak için
ordasındır. . . Üzülürsün
kahrolursun. Hani dünyam başıma
yıkıldı derler ya. . Yıkılacak bir
dünyan bile kalmamıştır. . Ve başını
kaldırıp ilk ve son kez bakmak
istersin seni koparan ele. . Ama
koparan elin. . senin beklediğin el
olduğunu gördüğünde başlar
yüreğindeki asıl zelzele. . . <<ŞADUMAN TATLI>>