- 777 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnsan Ne Kadar İğrenç Olabilir
“Biz vaktiyle Lut’u da peygamber olarak gönderdik. O kavmine şöyle dedi: “Siz nasıl oluyor da iğrenç olduğunu bile bile bu işi yapabiliyorsunuz. Siz nasıl oluyor da kadınları bırakıp erkeklerle ilişkiye girebiliyorsunuz. Yoo! Siz gerçekten ahlaksız, rezil bir topluluksunuz.” Neml: 54-55)
I.
Kadim dost kitaba sinemayı kardeş etmenin zamanı geldi. Bu yeni yaramaz kardeş, kadim olanla ciddi bir rekabet içinde öyle ki, istatistikler kadim dostumuzun prestijinin sarsıldığını, ilginin yeni kardeşe kaydığını gösteriyor. Kadim olanın tahtına, genç kardeş ne kadar, nasıl daha oturur bilemeyiz ama ikisi arasındaki uyuma kısaca değinebiliriz.
Romandan uyarlanan filmlerin, izleyiciyi kuşatması ve tatmin etmesi tek başına yeterli değildir. Romanın kendi dili olduğu kadar sinemanın kendi dili vardır. Sinema, romanı kendi diline uyarlar. Ve bu uyarlama da yönetmen kendi imzasını atar. Böylece film romana ait olmaktan çıkar. Her ne kadar romandan yola çıkarak, film çekilse de romanın verdiği dünyayı tamamen filme aktarmak imkânsızdır. Zaten yönetmenin de motamot böyle bir derdi yoktur. Yönetmen, romanı algıladığı şekilde tasavvur ederek, uyarlama yapar.
Dolaysıyla film, romanı bazen eksik bazen fazla içinde eritmeye çalışır. Böyle bir durumda en güzeli romanı okumak ve filmi izlemek olmalıdır. Böyle aradaki boşluklar dolacak, filmin vermek istediği daha iyi anlaşılacaktır.
II.
Marquis De Sade yazdığı Sodom’un 120 Günü veya Özgürlük Okulu kitap Dücane Cündioğlu’nun deyimiyle her türlü reziletin övüldüğü, her türlü faziletin yerildiği bir baş yapıttır.
Sade, Kur’an(Nenml 54-55) ve Tevrad(Tekvin, bab 18-19) bahsi geçen Lut kavminin kenti olan Sodom’dan esinlerek kitabı yazmış. Sodom, Yahudi – Hıristiyan kültüründe, adı sapkınlıkla özdeşleşmiş varlığı tartışmalı bir kentin adıdır. Kur’an’da Lutilik olarak ve kapalı biçimde yer alan olay; Tevrad’da son derece açık biçimde ve ayrıntılı olarak anlatılır. Buna göre geçmişte bugün Lut gölünün bulunduğu yerde Sodom ve Gomorra adlı iki kent bulunuyordu. Bu kentlerin erkekleri, kadınlarla doğal ilişkiyi değil ters ilişkiyi tercih etmekte, bununla da yetinmeyerek, erkeklerle ilişki kuruyorlardı…
Sade, soylular tarafından ne kadar yaygın biçimde kullanıldığını, bir fetiş haline getirildiğini bildiğinden, eserine Sodom adını vererek bir ironi yapmıştır. Eser, neredeyse tüm dillere çevrilmiş, Pasolini tarafından perdeye aktarılmıştır. Sinema tarihinin de en aykırı filmlerden biri olarak tarihe geçmiştir.
Sadizmin isim babası olan Sade, başyapıtında insanın en iğrenç halini yani sapıklığını irdelemektedir. Okurken (ve izlerken) zorlanacağınız kitap, insanın en hayvani, en zalime, en sapık halini, en acımasız, en pis yönüne rotayı çeviriyor.
Sevgiden, aşktan ve erotizmden uzak cinselliğin her türlüsünü konu edinen Sade, böylece insanın ne kadar iğrenç ve pis bir varlık olabileceğini göstermiyor. Yapılan muamele ve işkencelerle alınan hazın yüzlere nasıl yansıdığını da görüyoruz. Böylece karşısındaki insana hayvan tarifesi uygulayarak zevkten deliren insanların varabileceği noktaları içimiz sızlayarak, aklımızın sınırlarını zorlayarak izliyoruz. Böylece bir insan ne kadar iğrençleşebilir sorunun cevabını bulabiliyorsunuz.
Osman Tatlı
www.osmantatli.com.tr
twitter.com/otatli63
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.