Yeşil Gözlerinde Ünlem Uyruklu Damlalar
hayrettin taylan
"kendini bilene ithaf"
Ebruli hüzünlerimi saran bir sızıydın. Bir aşk ile bin aşka alevini sunan ömrün gizil adıydın.
. Hangi ömrün çiçeğin kokun yanar içimde.Kadınsal ışıltının aydınlığına bürünür gecelerim.
*Bir öpücük sahilinde dalgalarını öptü algılarım.
Yanan suya döner hasretim.Karmaşığın iklimi olursun.İçinde kara kışlar başlar.Yazgının yazı olmak için geldim çetrefilli yollarda.Beni sana bağlayan mistik rüyanın teslimindeydim.
-Sen gitmeyi büyüt, ben sevmeyi. Sen ayrılık ol.Ki ayrılığın binlerce hüzün aurası var.Ben bu aşkın rengiyim, sevda teniyim, tutku seliyim.
-Bir hecenin özünde bir sesin sözünde kalmışım, bir kere katılmışım sana.
Gitmelerine güle güle....Ama içimdeki gül haline yeniden merhaba.
-İhramı düşmüş düşlerin içindeyim.Sensiz çıplak umutların adılıyım. Sensiz içine kapanık sözcüklerin aynasıyım.Sensiz kendine yenik duruşların durulanışıyım.
Şimdi yoksun diye dipsiz kuyunun Yusuf’uyum. Yırtık gömleğim yoktu.Henüz gönül gömleğime ellerin değmemişti. Yeşil gözlerinde başlardı sonsuzluğum ve sensizliğin ormanı.Sen orada ürkek ceylan gibi bağrımın ortasında koşuyordun.Ben her zamanki halimle imge aslanıydım.Sözcüklerim gibi derin, karışık, farklı, ürkütücü, mana arifi, kendine güvenmişliğin sahnesinde artistlik tavırlar yapan aslanındım.
-Ürküyordun.Çevresel tesirlerin mıknatısı vardı kalbinde.Olgunluk meyvelerinde yoktun.Hep solmaya yakın bir çiçek gibi.Kim ne derse hemen solan, hemen üzülen …
Lâl melodilerin içindeydin.Eriyordu sözsüz hayatın.Yüreğinin tercihi benden yana yangınlarını sermişti.
Suskuların sahibesiydin.Çılgın özlemlerine gelen ermiş sözlü bir eriyiştim.
-Ruhunun yorgun söylentilerinde kendine yeniliyorsun.Oysa insanlar hata yapmaya kodludur.Hayatında hata yapan herkesi silersen kim kalır ki çevrende.
-Hüznünde okuduğun sözsüz şarkıların bestecisi yanılgılardır. İçinde derlediğin peygamberimsi insan duruşu hangi susuşum sesidir. Hangi sessiz kalışın kavıdır. Hangi yanılmanın vanasıdır.Sen yüreğime barajken, vanası açık sözlerle elektriğimi kesmek reva mı?
“Öyle bir gel demelisin ki..........., Mesafeler anlamını yitirmeli..................”.Ümit Yaşar Oğuzcan
Küsken dünyaların uçurumu kurma , uzak kalışlarınla.Ben aşkın özüyüm, düşmeyi, düşlerinde kalmayı bilirim.
“Aciline geldim, kanımdan aşk var mı diye
Tahliller talihimi açıklar mı diye”
*Narın büyür, nar içinde narlara çoğalırım.
-Vedaların galasına gelemem.Ben seni sevme filminin özüyüm.
-Kılcal damarlarımın içinde kalmış sevi rengin var.K’anıma rengini veren sözlü akışın var.Belki daha bakışlarından sonra damarlarımda kızıllığını verecek zamanlar var.
Zamanı soğumamış ,buluşmaması terlememiş heyecanların, anların, anılacakların kıyısındayım.
Henüz salına salına kollarıma gelmedin.Henüz gözlerinde kaybolup aynı huzurun içinde erimedik.
-Bir şans kadar uçtun, bir aşk kadar yuvarlandı, yavruladı hasretim.
Kalp denizdir,dil kıyı...Denizde ne varsa,kıyıya o vurur... Hz.Mevlana
Henüz özlem ateşinin ortasında el ele kalışımızın resmi çizilmedi.Henüz mutluluğun sağanaklarında beraber ıslanmadık.
-Henüz, ilklerine imza atamadım.Kalbimdeki mührü kullanmak istedim ilklerine.Biriktirdiğim uğurları yoluna serdim.
*Gözyaşlarının aşk siciline yazıldım bir kere.O göz yaşları senin değildir.Kimin için ağlıyorsan onun sahibi odur.
-Ünlemlerinin dibindeyim.Islandı cümlelerim. İçimdeki kitap gibi okunuyorsun.Ayraçlar ayıramaz aramızdaki belirsizliğin sislerini.Hislerimizin göğünde sol yanım sana teslim .
-Şimdi içim yanar. İçimdeki için kanar.
Yüreğin yanıldığı anların anılarıma karışır, damların yakar seninle her gün büyüyen okyanusu.
-Bir kıyı kadar yakındım sana.Yüzmeye, sevmeye,anlamaya, anlaşılmaya, yaşanmaya, yaşatılmaya
Vaki olan sessizliğin sesiydim.
D’ipsiz, s’onsuz, bedelsiz,narsız indim senli bilinenlerin derinliğine.
İçinde kaybolmaya geldim, ben nerdeyim.Yeşil gözlerinle beni görür müsün yeniden.Kadınsal ışıltınla yeniden aydınlatır mısın kapkaraya bürünen kara bahtımı.
Kıvılcımların okşar mı buzullarımı.Birikir mi özlemler sularımız böylece.
Yıldızların dansında ağlar mı göğün, sesine gelir mi içimin sesi.
Bir meleğin masumluğunu ütüleyen dünyada hep kalmaya aşk içtim bilesin.
-Öyle içten, öyle açık,öyle muhtaç sevmiştim, narım.