- 787 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Neylersin...
Bir dakika…
Yeni bir yazının başındayım. Nefesin şimdi değmemeli nefesime…
İçimden katar katar sürükleniyor geçmişin acı tanışıklıkları. Ne bıçak izleri ne kurşun yaraları acıyor içim de… Bir yerlerde bıraktığım içim kanıyor benden habersiz. .
Hep düşlerden bahserdi o çocuk… Saçları dağılırdı düştüğünde her defasında. Ayaklarına batan filizleri bir başka severdi her düşün de…
Dur… Vurmasın nefesin şimdi nefesime…
Şafak vakitleri, nice demir yığınından sıyrılıp, tüm acınmışlıklarımı sana bırakıp o gece, tankların buldozerlerin, mitralyözlerin arasından on dört kez vurularak uyandım o uykudan. Günaydın demeden kararmıştı gökyüzünün alacalığı. Oysa rüyaları kan bozuyordu…
Neylersin ki, adın yazılmış bu gök kubbe de adıma. Kapılar kapanmış yüzümüze. Adımızın harflerinden aşk sızmış ince ince, şehirler bizi terk etmiş neylersin…
Dün gece ben yazdım bu yazıyı. Farkındayım kelimelerimin arasından doğuruyorum seni, her defasında. Her defasın da yeniden öldürüyorum seni. Elde silah neylersin…
Karanlık kapılar, sevişmez hiçbir beden izlerken gözler
ruhunun aksini hangi düşte yitirdin bilmem ama
yoksun işte neylersin…
mehmed asım
uzak ülkenin yamacında...