KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1968 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
"YÜREK KUŞLARI"
"Ömrümce yanmama sebep
Ekim içinde "tanımsız bir sis" diyorum..."
Sisleri aralayarak gelen ücradan bir çığlık ! "Yürek Kuşları" ücra, dilimizin lal olduğu bir dünya. Bu kimsesiz ve sessiz dünyadan edebiyatın, illa da şiirin merdivenlerine tırmanmak, doğrusu zor iş. Çünkü burada ne hassasiyetlerinizi, ne de dilinizi anlayan kimseler olmaz. Madem öyledir; yapacağınız tek şey, çığlık atmaktır... Bütün sisleri aralayıp, karanlığı yaracak bir çığlık...
Bu ücrada, cismi varlığınızla istemeden hudutlarınıza çekilirken, ruhi varlığınızla sonsuzluğa açılırsınız, yürek kuşlarınız havada ! Nefes almanıza imkan verecek tek şey, havalanmaktır...Bir de kadın kişiliğinizle deniyorsanız, işiniz iki kat daha zor demektir. Çünkü bu iklimde kadın edebiyata ilk kez dokunmaktadır...Kadın bu anlamda doğal olarak acelecidir. Acelecidir, çünkü çağların ona reva gördüğü gecikmişliği kırmak ve aşmak istemektedir... Bu yüzden gözü daha çok göklerdedir. Bunu denerken de sis ve karanlığın, bir yüzü ile acının dili olan şiir dilini kullanacaktır. İyi bakıldığında, buna biraz da mecburdur...
Birazdan bu dili çok da iyi kullanan kadın bir şairimizin havalanan çığlık kuşları ile birlikte olacağız. Burada ne bir portreyle uğraşacağız, ne de biyografi yazacağız, ne de kitabı size aktarmak niyetindeyiz. Bu sahayı bizzat şairimizin kendisine bırakacağız. Niyetimiz ve gayretimiz, bize araladığı kapıdan girerek, baktığımız yerden gördüklerimize dokunmaya çalışmaktan ibaret. Baktığımız yerden, tam da içeri gözüküyor, içeride ki gökler ve kuşları...
"Yürek Kuşları" na bu gün nihayet dokunduk..Bir kitaba dokunmak, bir hayata dokunmak gibidir...Bu yüzden derim ki; N’olaydı ! Her hayata karşılık bir kitabımız olsaydı. Yani, her hayat kendi kitabını yazabilseydi...Bu anlamda Ülke olarak çok yetersiz olduğumuz hepimizin malumu...
İşte daha çok bu yüzden "Yüreğini" orta yere koyduğu için, değerli hocamızı kutluyor ve hasseten alkışlıyorum...
"Yürek Kuşları" Kanguru Yayınları’ndan çıkmış, seksen sayfalık bir şiir kitabı. Birinci sayfayı boş bırakmamak gibi küçük bir hatası dışında, kitabımız oldukça sevimli ve güzel...Ön ve arka kapak tasarımları oldukça başarılı, zaten elinize aldığınızda sizler de göreceksiniz. Kitap, yaşadığımız yerin medarı iftiharı eğitimci- öğretmen Süreyya ŞİŞMANLAR AYDINHAN Hanım efendiye ait.
Bizi ilgilendiren daha çok, bu yürek kuşlarının nereden çıkıp geldiği ve bize neler getirdiği ile ilgili olacak.
"Kalan kül rengi bir topraktı"
İki bölümden oluşan kitabımıza bu tek mısrayla giriyoruz...Toprak diyor, ama, kül rengi bir toprak...Geçmişin, geleceğin, var oluşun kaynağı toprak..Üzerinde yürüdükçe yanan, kendisi ile birlik de bizi de yakan, kül rengi bir toprak...Bu tesadüften çok bilinçli bir seçim. Oysa şairimizş ormanlar içinde gizli bir yaylada doğup, denize yukarıdan bakan bir iklimden geliyor. Kulaklarında hem orman uğultusu, hem dalga sesi var. Buna gurbet de eklenince, yapacak çok şey yoktur...
"Her ekimde kazıp eski toprağımı
Eski bir hissi yeniden ekmek yüreğime..."
"Tanımsız" şiirine böyle giriyor şair, ama, biz toprağa nasıl yakın durduğunu çoğu şiirlerinde yaşayarak görüyoruz...
"Omzunda ağladığım
Sen/gölgen ya da tanımsız bir sis"
Mısraları ile bizi topraktan yukarılara çekiyor, zaten yukarıları çok iyi bilirdi ve oralardan gelmişti. Sisle bu kadar oynaması bundan. Bunu kendisi söylemekten çok, kuşlara havale ediyor...
"Yok öyle yağma
Çaldırmam kimseye
Dudağımda hoyrat bir ıslık
İşte şuramda sakladığım yıldız kesem
Bir de memleket türküleri söyleyen sazım..."
Yeni bir iklime taşınıyoruz. Şairin kaygıları var, hergün üzerinde hayat bulduğu topraklarla ilgili, yeniden şekillenen dünyada belli ki kadim yoksulluktan da kaynaklanan derin kuşkular da taşıyor. Bu kaygı ancak bu kadar güzel ifade edilebilrdi, üstelik en az bu topraklar kadar kadim türkülerin sırtına yükleyerek...Bütün yanıp yakılmalarım; "İki duble bir sevda" diyerek...
İkinci bölüme, Deryayla giriyor.."Hep aynı deryaya akar şair düşler" diyerek. Şairimizin ruhunun toprakla birlik sularla beslendiğini kolayca anlayabiliyoruz. Reel dünya gerçekte olsa, bilinçli olarak dışarıda bırakılarak şair bunları aslında içindeş kendi göğünde ki kuşlarla yaşıyor...
/Bilsem ben de diyeceğim/
Şimdi ikimiz paslı bir çiviyiz
Bilmediğimiz bir iklimin duvarında
İliklerimize işledi yağmur
Ben çürümeden, sen kalmadan bir avuç tüy
Ah be serçe, söylesene !
Nerelere gidelim ?
Anlıyoruz ki, şaire, ne reel dünya, ne de içinin gökleri de artık yetmemektedir.
"Nasılsa değişmeyecek hiçbir şey
İkircimler içinde bırakıp yüreğini
Gagalayıp duracaklar aklını"
Burada bütün şairlerde gördüğümüz derin hayal kırıklığı ile bir büyük düğüm atıyor şair ve sonra sözü kitabın son sahifesinde bağlıyor ve her şey yeniden umuda buruluyor :
"Şöyle bir çalkaladım okyanusları dibine baktım
Sevgiydi inci mercan
Bu yüzden kutsal bildim a ş k ı"
Demek sureti ile her şeyi sonuçta güzele bağlamayı da başarıyor...
Ben bu değerli eserin ben de bıraktığı izdüşümlerde gezindim. Siz de alıp gönlünüzce gezinin, kim engel ?
Hayrettin YAZICI
YORUMLAR
Bir yazı, bir kitabı tanıtmada ne derecede başarılıdır, bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, bu tanıtım yazıları, okurun ilgisini kitaba çekecektir.
Her ikinizi de gönülden selamlıyorum.
Sağlıcakla...
Süreyya ŞİŞMANLAR
Sevgili Erdemoğlu;
Hakkınız var bir yazı bir kitabı anlatmada bir yere kadar yeterlidir ama bir yazı bir dostun yüreğinden bir dostun yüreğine tam bir şifa gibi gelebilir,bu anlamda sınırsız işe yarar,teşekkürlerim iyi dileklerin için ve ben de buradayım dediğin için.
Emeğinize ve yüreğinize sağlık Hayrettin bey...
Güzel bir kritik.
Şaban Aktaş tarafından 2/24/2013 1:58:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
hyazici58
Hayrettin Bey 'in bu tadına doyulmaz , muhteşem yazısı büyük bir hevesle elime almayı , dizeleri arasında kaybolmayı beklediğim " Yürek Kuşları " na olan heyecanımı kat be kat arttırdı... Merak ve heyecanımı körükleyen güzel yazı için Hayrettin Bey'e ve " Yürek Kuşları " mıza ses veren canımm Süreyyama sonsuz teşekkürler...Uğurlu, kademli olsun !
külhan tarafından 2/23/2013 10:36:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu güzel tanıtım yazısı için bilginize ve yüreğinize teşekkürler sayın YAZICI..Okuduğunuz kitapta ki sizde kalanları biz okuyuculara oldukça usta bir biçimde aktarmışsınız.Eminim Süreyya Hanımın kitabı da en az sizin yazınız kadar güzel ve okunmaya değerdir.
Her iki şiir gönüllüsünün de ufku açık olsun ,çokça başarılar dilerim.
Saygıyla.
hyazici58
N’olaydı ! Her hayata karşılık bir kitabımız olsaydı. Yani, her hayat kendi kitabını yazabilseydi...Bu anlamda Ülke olarak çok yetersiz olduğumuz hepimizin malumu...
Böyle dileyen bir yürekten gelen bu anlamlı yazı...Yürek kuşlarımın kanadına ne güzel dokunmuş.Şairlerin diğer fertlerden farkı bu sanırım,birbirlerini tam olarak anlayabilmeleri.İşte bu yüzdendir ki,
Hep aynı deryaya akar şair düşleri... deyişim.Yüreğin saklısıdır şiir ancak anlayan köşe bucak gezebilir içinde.Öyle de yapmış Hayrettin Yazıcı,uğramadık köşe bırakmadan dolu dizgin geçmiş kitabın içinden belli ki uzunca bir zaman ayırmış ki bu anlamda dostluk denilen muhkem duygu devreye girmiş.Büyük gönlünde ağırlamış mısralarımı ve satırlara dökerek ölümsüzleştirmiş.Şiir ustası bir kalemden gelen bu satırlar çok değerliydi,maviye doğru yükseldi kuşların kanatları...sonsuz teşekkürlerimle.
hyazici58
Bu güzel tanıtım yazısını yazan Sayın Hayrettin Beyi ve "YÜREK KUŞLARI" şiir kitabının yazarı Sevgili Süreyya Şişmanlar'ı yürekten tebrik ederim.
Hayırlı uğurlu olur inşallah.
hyazici58
