- 1136 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DOSTLA YAŞAMAK
Şu hayatta unutulan çok şeyler var, dostluk, samimi hayat, kanaat, sabır ve şükür… Hayatın, sonu imtihanlı bir ders olduğunu bilmeyen var mıdır? Sorunsuz bir yaşamı umut etmek hayalcilik değil midir? Hem dünya, hem de ahiret selamet ve saadetinde dürüst, bilgili, samimi, fedakâr, cesur, arkadaş ve dostların var olmasına her zaman büyük ihtiyaç vardır…
Hayata mana gözlüğüyle bakan insanlar güzel insanlardır. İnsanın kıymeti, maddi zenginliğinde değil manevî zenginliğindedir. Manevi zenginlik, maddi değerleri düzeltir, düzenler, şekillendirir daha değerli ve estetik özelliklere kavuşturur. Akıllı, ahlaklı, merhametli, dürüst olmak, güzel dostlarla manalı bir birliktelik yaşamak insanı kıymetlendirir, güçlendirir. İnsanı sevilen, sayılan, örnek bir varlık haline yüceltir.
Hayatın iniş çıkışlarında, yolların engebe ve yokuşlarında her insan zaman zaman hata yapabilir. Çevremizde yaşanan hataları düzeltmek, yanlışa yönelmişleri ikaz edecek olan yine bizleriz. Sıkıntılarda, yanlışlar içersindeki durumlarda gerçek dostlara, bilge düşüncelere her zaman ihtiyaç duyulur. Hayat içersinde yaşam kalitesi geliştiren ve sürekli iyi olma durumuna yükselten dost ve arkadaşlar her zaman mutluluk sebebidirler.
Gerçek dostlarla olmanın zenginlik olduğunu, vefa ve dostluğun ne anlama geldiğini zor anlarımızda daha iyi anlarız. İnsanların yaptıklarından dersler çıkarırken, dostların varlığının ne büyük değer olduğu daha iyi anlaşılır.
Ünlü yazar ve düşünür Montaigne, ünlü eseri Denemeler adlı kitabında ‘Yaşamak Sanatı’ adını verdiği bir yazısında;
“Dünyada insanlığını bilmekten, insanca yaşamaktan daha güzel ve daha doğru bir iş yoktur.” der.
Bu tür bir yaşamı tadabilmek için erdem sahibi olmak gerektiğini vurgular.
Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikâye anlatılır.
Yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir tokat atar. Tokadı yiyenin canı çok yanar, ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar;
’Bugün en iyi arkadaşım bana bir tokat attı.’
Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler. Tokadı yiyen yıkanırken bir batağa saplanır, boğulmak üzereyken arkadaşı tarafından kurtarılır. Boğulmak üzere olan arkadaş tam kurtulduktan sonra bir kaya parçası üzerine şu sözleri kazır:
’Bugün en iyi arkadaşım benim hayatımı kurtardı.’
Tokadı vuran ve sonra arkadaşının hayatını kurtaran kişi ona şöyle der; senin canını yaktığımda bunu kum üzerine yazdın, ama şimdi kayaya kazıyorsun, neden?
Öbür arkadaş ona şöyle cevap verir: ’Biri bizi incittiğinde bunu kum üzerine yazmalıyız ki bağışlama rüzgârı estiğinde onu silebilsin. Ama biri bize iyi bir şey yaparsa onu kayaya kazımalı ki onu hiçbir rüzgâr yok etmesin.’
’Hayattaki incinmelerimizi kuma, gördüğümüz iyilikleri kayalara kazımayı öğrenmeliyiz!’
Gerçek vefa ve dostluğun ne anlama geldiğini zor anlarımızda daha iyi anlarız… Bunun yanında bazılarının ahde vefayı, nereden geldiklerini unutarak “ne oldum” havasında küçüldüklerini de görebiliriz…
Denilir ki özel birini bulmak bir dakikanızı alır, onu değerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir…
Yapılan tüm fiiliyatlarımız ilahi hakikate ters düşmemelidir.
“Kötülüğe rağmen iyilik, yanlışlığa rağmen doğruluk, zorluğa rağmen cesaret ve uzaklığa rağmen vefa asil insanların kudretidir.” (Hz. Muhammed S.A.V.)
Sevdiklerimizin değerini kaybetmeden bilmeye, ahde vefadan yana olmaya her zaman özen göstermeliyiz...
Bir gün herkes en sevdikleri ne varsa onlardan ayrılıp gidecek. Geriye kalacak olan sadece yapılanlarla, hayırla yâd edilme kalacak. Aldığımız eğitim, kültür ve ahlak yapısı içersinde hak, hukuka riayet etmeyi, doğruluktan şaşmamayı, makam ve mevki sahibi olsak bile, mevkilerin emanet olduğunu bilerek adil davranmaya gayret göstermeliyiz. Kapitalizmin ve liberalizmin çarkına takılmadan değerleri büyüterek, paylaşarak yaşamaya gayret etmeliyiz.
Şu iki günlük dünyada kin ve nefreti azaltarak kardeşliği, dostluğu çoğaltarak, kırgınlık ve dargınlıkları yok ederek birbirimizi sevmeli, kucaklamalıyız. Her zaman hal hatır sormayı, zor anlarda birbirimize destek olmayı ihmal etmemeliyiz. Sevgide güneş gibi, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi olmalıyız...
Her şey bizimle başlar, bizimle biter... Yeter ki saf, inançlı kalbe sahip olalım, içimizdeki sevgileri tüketmeyelim, tükettirmeyelim, dostlukları çoğaltmaya çalışırken, asıl yüce dostla yaşayalım...
“Kötü duygular ömür yıpratır.
Güzel duygular sevgi yaratır.
Kötü insanlar kapı kapatır.
İyi insanlar kendini aratır.”
Hatırlamak, hatırlanmak dileğiyle, kalbinizde yeni sevgiler yeşersin, dostla kalın, dostça kalın…
YAHYA DEMELİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.