- 761 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuk Gözü ile Fakirlik
Sekiz yaşındaki laleyi annesi gecenin geç vakti uyandırdı.,Heyecan korku ve çaresizlik içinde.
-“Kızım! Git kahveden abini çağır” babam çok hasta oldu, acele eve gelecekmişsin .de“ çabuk Lale çabuk koşarak git.
Lale yataktan çıktı hızla sokağa çıktı.Bahar yeni başlamıştı.Gece olduğunda hava soğuyordu.Evden çıkarken üzerinde ince bir pijama ve annesinin ayağına büyük gelen terlikleri vardı ayağında.Sokakta gece olduğu için hiç kimse yoktu. Yolun iki tarafı,yeni büyümeye başlayan kargılarla dolu idi.Sokak lambalarının soluk ışığı altında on dakikalık mesafedeki kahveye ulaştı.Öğrenmişti Lale,bayanların erkeklerin gittiği kahveye girmemesi gerektiğini..Abisini kahvenin içinden çağıracak birini aradı gözleri kimse yoktu.Kahvenin içeriden buhar kaplamış camına burnunu dayayıp içeriyi gözlemeye başladı.Abisi onu gördü.Yanına geldi..Abisinin soru sormasına fırsat vermeden
-“Abi! Acele eve gidelim. babam ölüyor galiba.Annem evde seni bekliyor..acele hemen koşa koşa gidelim..”Abisi ile hızla yürümeye başladılar. Abisi öfkeli idi babasına..
-“Lale kızım,o babam olacak adam var ya!Ondan nefret ediyorum. Düşüncesizce yaptığı hareketler bizi ne hale düşürdü.Ben askerden yeni geldim.Okutmadı bizi,malı,mülkü paraları yedi..bizi sersefil yapıp,birde amansız bir hastalığa yakalandı.Babam ölmeden,bizim huzur bulmamız çok zor.Hasta olmasına rağmen hala daha evde terör estiriyor.Çektirdiği fakirlikte çabası..Ölse de kurtulsak..Lale, abisinin dediklerine hiçbir anlam veremedi.Hele de”Ölse de kurtulsak” sözüne..Abisine hiçbir şey söylemedi;ama çok üzülmüştü..Lalenin o anda tek derdi üşüyen bedeni ve ayakları idi. Annesi kapıda karşıladı onları
-“Oğlum baban çok hasta.Ne yapacağımı bilemedim.Yine şeker komasına girdi.”
-Anne,bekleyeceğiz.Bende para yok,askerden yeni geldim.İş bulamadım.Sende de para yok.Bekleyelim iyileşir.Doktora götürmek dünyanın parası..kimden para bulayım.
Lale konuşmaları dinlemedi.Üşüyen ayaklarını ısıtmak için kardeşinin yanına yattı.Sabah uyandığında acıkmıştı.Mutfağa gitti annesi süt kaynatıyordu.Çok sevindi.Ne zamandır süt içmemişti.Kaynayan süt çok küçük bir tencerede idi…
-Anne bana bir bardak süt verir misin?
-Tamam kızım,sana süt vereyim;ama ben sütü babana aldım.Baban hasta..diyerek.Yarım çay bardağı sütün üzerini soğuk su doldurdu.Lale süte bolca şeker koydu.Ne kadar lezzetliydi,ne kadar azdı.Hemen bitmişti süt..
-Anne! Bir bardak daha süt istiyorum..dediğinde,annesi ona
-Kızım,sütçüde süt kalmamış,o nedenle az aldım.Başka zaman daha çok alırız.Daha çok içersin. Bu gün sütü baban içsin..Lale bilemezdi annesinin parası olmadığı için çok süt almadığını...
Lale ‘ nin aklına gece çok hasta olan, kriz geçiren babası geldi.Koşarak onun odasına gitti.
Babası yatakta oturuyordu.Ölmemişti. Dışarıya çıktı.Dut ağasının altındaki sandalyede oturan ablasının yanına gitti.Ağaçtaki salıncağa bindi sallanmaya başladı.O sırada kapının tokmağı çaldı.Annesi kaypıyı açtı.Bir adam bağırıyordu annesine..
-Ben anlamam.ben kiramı isterim.Üç aydır kira vermediniz.Annesi öfkeli adama.
-Kardeşim..on gün müsaade edin.Maaşı alınca üç aylık kiranı vereceğim. Lale sandalyede oturan ablasına sordu:
-Abla!kira ne demek…
-Bu ev bizim değil,babam kendi evimizi sattı.Biz bu evde kira vererek oturuyoruz.Kirayı bile veremiyoruz.Biz çok fakir olduk Lale.Annem.buzdolabını,çamaşır makinesini,koltuk takımını,halıları satıyor.Dünde dikiş makinesini sattı. Zehra o eşyaların artık evde olmadığı geldi aklına.Demek annesi onları satmıştı.Peki neden çok süt almamıştı.?Parası vardı…
Salıncakta canı sıkılmıştı.İndi salıncaktan.Dün yol yapımı için sokağa dökülen,kumların arasından topladığı bilye büyüklüğündeki bir kova taşı yeri döktü.Onları renklerine ve şekillerine göre ayırmaya başladı.Taşların hepsi de çok güzeldi…
YORUMLAR
MÜSAFİR
Ahmet amca,
Siz her zaman gelseniz ya !
Evimizin içi böyle...
Yemeklerimiz çoğaldı da...
Çocuk bilmez komşudan ödünç alınıp pişirildiğini ah yoksulluk.Tebrik ederim saygılarımla.
sareyaprak
Bu yazıyı okuduktan sonra neden hep çocuk olmayı çok istediğimizi düşündüm.
Çok mutluyduk çocukluğumuzda.
Çünkü bilmezdik annelerimizin, babalarımızın sıkıntılarını.
Yarın ne olacağını düşünmezdik, günü yaşardık...
Kira imiş, borç imiş, geçim derdi, seçim derdi...
Nedir onlar???
sareyaprak
sareyaprak
Sevgili Sare, çocuk aklı ile gözü ile fakirliği görmek, göstermek ne güzeldi yazında. Buna benzer bir anım olmuştu benim de çocukken; bir komşu sohbeti sırasında bir komşumuz bir şeyleri almaktan falan bahsediyordu sanırsam. Rahmetli baba "fakirlik başa bela" demişti de ben çok sevinmiştim fakiriz diye. Fakirliği herkeste bulunmayan ender bir meziyet sanıyordum. İyi sanmışım ama yine de herkeste yok değil mi:))
Tebrikler arkadaşım.
sareyaprak
Çok teşekkür ederim arkadaşım sevgiler ve iyi pazartesiler:))))
efendim yazı iç burkucuydu çocuk bilmezki yokluğun ne demek olduğunu canı çektiğinde sadece istemekle yükümlüdür bir defasında bir küçük çocuğun babasına hadi baba bakkala gidelim demesi ve babasının cevabıysa hayır para yok demesiyle o çocuğun ağlaması geldi aklıma yazınızı okurken fakirlik demek elin kolun sıkı sıkıya bağlı var olana uzanamamak dokunamamak demektir bir nevi kutlarım kaleminizi saygılarımla selamlar