- 737 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Kıskançlık
Zehra,sabah dokuza doğru uyandığında eşinin kapıdan çıkmakta olduğunu gördü.Hızla yataktan çıktı..
-Aşkım,sabah sabah nereye gidiyor sun?
-Babamın,olduğu göz ameliyatının kontrolü var.Dün Mevliye ‘ nin evine gelmiş.Babamı hastaneye kontrole götürüp, köy arabasına bindirip köye götüreceğim.
-Geçmiş olsun dileklerimi söyle babana,selam da söyle..sana öğle yemeği için ne pişireyim.
-Ben öğle yemeğine gelmeyeceğim.Geçen gün Emine ‘ nin Vergi Dairesinde bir işi varmış.Benim de zamanım vardı.Bana rica etti.. “Vergi Dairesindeki işimi yapar mısın?”dedi.Bende Emine ‘ye şaka olarak “bana yemek ısmarlarsan yaparım.” Dedim.Bu gün Emine bana öğle yemeği ısmarlayacak.”
-Peki nereye gideceksiniz yemeğe?
-Hilton oteline..saçmalama, nereye gideceğiz her zaman gittiğimiz pideciye..
-Tamam ya ! niye sinirlendin?Nereye giderseniz gidin..
Emine Zehra ‘ nın ve eşinin otuz yıllık arkadaşıydı..Özellikle gezilerde hep birlikte çok eğleniyorlardı.Yıllar içinde dostlukları da iyice ilerlemişti.Uzun zaman görmeseler bile,karşılaştıkları zaman çok sevinirler hemen birbirlerine sarılırlar,”Özledik birbirimizi,daha sık görüşelim”deseler de bunu bir türlü gerçekleştirememişlerdi..Biliyordular ki ..o var..elini uzattığı anda tutabilecekleri el…Yani şarap gibi yıllanmış eski bir dost…
Emine ‘ nin kocası ,işi gereği sık sık şehir dışına ve yurt dışına giderdi.Emine çoğu zaman yalnız kalırdı;ama Emine çok mutlu,neşeli bir insandı..gezmeyi ve yemek yemeyi çok severdi.
Özellikle yemek,yemek için bu dünyada yaşıyordu.Çok şişman sarı kıvırcık saçlı,mavi gözlü bir kadındı….Önüne yiyecek olarak ne gelirse on dakika içinde ,tabakta ne varsa silip süpürüp yarabbi şükür derdi.Bizlerde onun bu yemek yeme iştahınla dalga geçer gülerdik,ama o bizim şakalarımıza hiç kızmaz..Bana”Sen bu günlerde kısır yapmıyorsun …yap şöyle kocaman bir tepsi kısır,ben yiyeyim doya,doya “deyip bir kahkaha atardı.Zehra ‘ da Emine ‘yi gerçekten de çok severdi…
Zehra ‘ nın eşi ile Emine ‘ nin ilk yediği yemek bu günkü yiyecekleri yemek değildi.Aynı işyerinde çalışıyorlardı..Bir çok kez birlikte yemek yemişlerdi;ama o şeytan var ya! O, şeytan! Bugün Zehra’ nın kafasının içine girip,sürekli onu kıskançlık konusunda tetikliyordu.
“Ya ! şeytan işine git..sen bana neler düşündürü yorsun ? ayıp ya ! düşündüklerimden utanıyorum…Emine ,edepli,terbiyeli bir kadın..Benim kocamı ayartmaz,ayartmaya kalksa benim kocam, beni çok sever,biz birbirimizden asla vaz geçemeyiz…Biz karı koca birbirimize güveniriz..eşimde,bende bunu biliriz.O, nedenle,bizim evde kıskançlık kavgaları olmaz..git işine şeytan diyor; ama şeytan bir türlü gitmiyordu..Zehra şeytanın etkisinden bir türlü kurtulamıyordu…Saate baktı,yemek saati yaklaşıyordu..
Acele bir şekilde hazırlandı.Gidecekleri pideciyi biliyordu.Yolda yürürken ,böyle iğrenç,kıskançlık düşüncesinden,arkadaşı ve kocasına yaptığı yakıştırmadan utanıyordu.Kendine kızıyordu..Kendi kendine “Kızım.ayıp değil mi bu senin yaptığın?sen,kocanı da biliyorsun,Emine ‘ yi de biliyorsun..yaptığın çok çirkin,onlara iftira atıyorsun ve günaha giriyorsun,hemen geriye dönmelisin..diye düşünse de ..o şeytan yok mu o şeytan..? Gitmesi konusunda ısrar ediyordu…
Pidecinin kapısından girdi.Mekan sahibi “Hoş geldiniz,eşiniz arka masada oturuyor..”Dedi.Hızla lokantanın arkasına gitti.Eşi ve Emine pidelerini yemişler,kahvelerini içiyorlardı.Eşi Zehra ‘ yı gördüğünde gerçekten de çok sevindi gözlerini içi gülüyordu.Zehra ya ,yanındaki boş sandalyeyi gösterdi.Zehra oturdu.Kocası ,Zehra ‘ nın omzuna elini koydu..”Ne demişler,insanın karısı,canının yarısı..” Zehra ya dönerek..”İyi ki geldin,hadi sen de bir şeyler ye..” Zehra,hangi düşünceler içinde buraya geldiğini düşünerek kendinden utandı. Emine de Zehra ‘ nın geldiğine çok sevinmişti..Ne de olsa eski dosttular.Konuşacak çok;ama çok konuları vardı…Zehra ‘ nın kafasındaki şeytan artık etkisini kaybetmişti.Hemen sohbete başladılar..
Akşam eşi eve geldiğinde.Muzip bir şekilde “Bu gün ,lokantaya niye geldiğini ben çok iyi anladım.benim güzel karım..nasıl böyle düşündün..beni çok güldürdün diyerek kucağına aldı.havaya kaldırdı..” Zehra çığlıklar içinde,”Beni bırak,düşüreceksin”diye bağırıyordu.o sırada kendi odasında olan evin oğlu hızla yanlarına geldi “Hop..hop..ne oluyoruz..aile var burada..”
YORUMLAR
Yüz kere sevdiğini söylemekten daha etkilidir
Bir kere kıskandığını söylemek...
Kadir Tozlu
sareyaprak
sareyaprak
Bazen gereksiz, bazende çok gerekli kıskançlık. Dozunu iyi ayarlamak lazım. Çevremizde ne oluyor neler. Çok güzeldi. Yüreğine, emeğine sağlık arkadaşım. Sevgilerimle...
sareyaprak
efendim zaman zaman böyle gereksiz kıskançlıklar olmuyor değil kör şeytan dediğiniz gibi rahat bırakmaz insanın içine kurt düşürtür ama bu gibi durumlarda ince eleyip sık dokumak lazımdır öyle varsayımla davranmamalı kutlarım değerli kaleminizi güzel paylaşımdı saygılarımla selamlar