INSAN AFFEDILMİŞLERDENDİ
Kainat aşkla yaratılmıştı.
Aşka adanmış yüreklerle kuşatılmıştı.
Aşkın adı kimse yaratılmadan, daha hiçbirşey oluşturulmadan önce cennetin kapısına yazılmıştı.
Aşk olmasaydı yüce Allah<c.c> iki cihanı da yaratmayacaktı.
Adem<as> Havva annemizi tanımayacaktı.
Aşk olmasaydı Cenab i Hakkın sıfatları yeryüzünde zuhur bulmayacaktı.
Ilk aşk Adem babamız ile Havva annemiz arasında yaşandı.
Ve bu aşk ağacı tomurcuklandı, çiçek açtı, meyveleri gün geçtikçe çoğaldı.
Her meyvesi ayrı bir iklime, farklı bir coğrafyaya dağıldı.
Aşk savaştı aşk barıştı aşk alınan her nefesle birlikte varlığa karıştı.Karıştıktan sonra ise varlıktaki yoklukla yarıştı . . .
Aşk güzelliklerin yanında çirkinlikleri de beraberinde getirdi.
Fakat bu çirkinlikler asla aşkın özünden gelen bir hâl değildi.
Aşkı aşık olmayı bilmeyenler kirletti. Şeytan da Allah’a aşıktı.
Aslında Allah şeytana Adem’e secde etmesini emrederken iblisin ona olan aşkını sınamıştı.
Fakat şeytan aşık olmayı beceremedi. Aşk itaat gerektirirdi, emek isterdi,saygı isterdi, sabır isterdi.
Oysa şeytan daha ilk o gün şeytanlığına yenildi.
Aslında o Adem’in büyüklüğünü değil (haşa) Allah’ın kudretini reddetti.
Aşk cennetteki bir gül bahçesiydi,güllerin arasına haset,nifak,kin gibi iblise has tohumlar ekildi.
Aşkın nefrete dönüşmüş hali beterdi.
Çünkü böyle bir halde göz hiçbirşey görmez gönül hiçbirşey hissetmezdi.
Aşk yakan yıkan kavuran birşey değildi.
Aksine candı,kandı,hayat veren bir pınardı.
Şeytan ateşini ne yazık ki aşka da değdirdi.
Aşka ateş dendi.Aşk ateşi diye dillendi. Aşk kiminde ab olup selllenirken kiminde şule halinde alevlendi.
Aşk önce süveydaydı. Herkesin yüreğinde olan küçük gri bir noktaydı. Ne zaman ki aşkın ateşini ilk közünü üfledi.
Süveyda tutuştu,yandı, yandıkça karardı.
Karardıkça büyüdü,çoğaldı.
Kalbin bütün sınırlarını hakimiyetine aldı.
Aşkın diğer adı bu yüzden kara sevdaydı.
Aşk yaktığı için karaydı ve her kara sevda yürekte duran koca bir yaraydı.
Güllerin arasına ekilen haset tohumları gün geçtikçe büyüdü serpildi ve ilk meyvesini Adem’e verdi. Aşka ilk ihanet o zaman değdi.
Cenneti elimizden aldı amansız bir ihanet. Sırtımıza koydu yüklü bir mihnet.
Yediğimiz meyve bogazimizda kaldı, yüzümüz gözyaşlarıyla kaplandı. . Aslında Şeytan Adem i değil kendini kandırdı.
Cennetten onu kovdurmadı kendi ismini cehennemin ebediyen yanacak olan ateşine yazdırdı.
Allah kainatı yaratmak için bunu sebep kıldı çünkü istemeseydi şeytan asla Adem i kandıramazdı. . . Adem<as> düştü ama hemen ayağa kalktı.
Yaptığı hatanın farkına varıp af diledi,tövbe etti, gözyaşları içinde samimi bir pişmanlıkla secdeye kapandı.
Günaha tek saniye hakk-ı hayat tanımadı.
Ne itaat etmekten vazgeçti ne af dilemekten ne de ibadetten.
Adem<as> adam gibi davrandı. Ademce tavır adamcaydı,asla riya,kizb, kibir barındırmazdı.
Adem bir tarafta Havva bir tarafta yıllarca Hakk’ın imtihanina tabi tutuldu.
Ve kazanan gerçek aşk,samimi duygu,dürüstlük oldu .
Allah yarattıklarına karşı gerçekten çok merhametliydi.
Rahman ve Rahim sıfatıyla ilk onlarda tecelli etti.
O günden beri insan affedilmişlerdi. . .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.