- 1384 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞKIN EZELİ EBEDİ SESİ MELÂMÎ
Değerli dostlarım sevgili kardeşlerim bir sohbet’te daha görüşmek nasip olduğu için Allâh’a sonsuz şükür hamdü senâlar olsun.Bu sohbet yazımızd size,internet’te facebook denen paylaşım sitesinde oluşturulmuş yüzlerce guruptan biri olan "AŞKIN EZELİ EBEDİ SESİ MELÂMÎ" adlı bir guruptan bahsedeceğim biraz. Şimdi,Efendi bu da nereden çıktı böyle sohbet mi olur diyeceksiniz belki ama,ben gene de bugün bu konuda sohbet edeceğim. Çünkü bu konu benim için çok önem taşımakta. Bakarmısınız gurubun başlığına "AŞKIN EZELİ EBEDİ SESİ MELÂMÎ" ne var bunda diyebilirsiniz ve bu başlıktaki mesaj önemli. Bakın canlar evvelâ Aşk’ı tanıyalım. Burada,aşktan maksat Hakk’ın kendisidir. Allâh’tır Aşk! Kul Aşk’a aşık olur ona vurulur,O’nunla yanar tutuşur. Şimdi gelelim esas konuya. Başlık hakkındaki şirk’i hafi’yi bir âyet ile gösterelim. Allâhü Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’in, "Fatiha" sûresi 2.ci âyet’inde şöyle buyuruyor biz kullarına! "2. Elhamdü lillâhi rabbil’âlemîn = Hamd, alemlerin Rabbi, Allâh’a dır." Allâhü Teâlâ bizlere "Âlemlerin Rabbi."yim. Diyor! Âyet’in bu kısmına dikkat edin lütfen. "Âlemlerin Rabbi!"diyor. "Elhamdü lillâhi rabbil’melâmi’n = Hamd, melâmîler’in Rabbi, Allâh’a dır." Demiyor!. Ama nedense bu mesleği anlamadan,mesleğin gerektirdiği hali yaşamayan ve kendilerine Melâmî yaftası yapıştırmış bazı "MELÂNÎ"lerin kullandıkları başlıklara bakınız.Pekî, şimdi sormazlar mı adama. Yahu arkadaş madem ki "AŞKIN EZELİ EBEDİ SESİ MELÂMÎ"ler ise ki,bu sözden bu anlaşılıyor. Aşk = Allâh,bizlerinde içine dahil olduğumuz bu Melâmî zümresini, yer yüzünden silip yok etse! O zaman "AŞKIN EZELİ,EBEDİ SESİ,OLDUKLARINI SÖYLEYEN MELÂMÎ"taifesinin ortadan kalkması ile, "AŞKIN EZELİ,EBEDİ SESİ."külliyen kesilmiş mi olacak,olur mu böyle bir saçmalık ne dersiniz?.Madem ki Âllâh; Âlemlerin Rabbi ise ki,hiç şüphesiz öyle.Yoktan yarattığı,hayat bahşettiği diğer kullarından ve yarattıklarından "AŞKIN EZELİ,EBEDİ SESİ."olmuyor mu? Allâhü Teâlâ;sadece Melâmî zümresinden mi "AŞKIN EZELİ,EBEDİ SESİ." oluyor?. Hasan Fehmi Tezdoğan Efendi Babamız bir beyitinde, Nevm-i Gaflet’e düşmüş,kendilerini kaf dağı’nın kralları zanneden bu zavallılara şöyle sesleniyor.
Nevm-i gaflette olanlar
Mürde mâreler gibi
Kördür onun gönlü gözü
Çeşm-i a’mâlar gibi
Almadı onlar nasîhat
Her murâddan bînêva
Kalb-i mahtûm bîtefekkür
Ayn-ı mevtâlar gibi
Sevgili kardeşlerim, değerli dostlar, eskilerin söylediği gibi. Eğer birine bir şey diyeceğin zaman, bin düşün bir söyle. Sen sen’den hâlâ bî habersin. Hasan Fehmi Hazretleri’nin dediği gibi,Nevm-i Gaflet içindesin,mürde mâreler gibisin,gönül gözün körelmiş çeş-i a’mâsın,ilimden nasihat almamışsın,melâmet’i sıradan bir tarikat’a dönüştürmüşsün bilerek bilmeyerek,sonra kalkmışsın âlimlik yapmğa çalışırsın aklın sıra. kardeşlerim, bu gurubu kuran arkadaşlara bu ismi çok mu aradaınız, "AŞKIN EZELİ EBEDİ SESİ MELÂMÎ"ler ise, Aşk = Allâh;Melâmileri yer yüzünden silip atsa,yok etse, Allâh’ın "AŞKIN EZELİ,EBEDİ SESİ." kesilmez mi? diye sorunca,başladılar ileri geri konuşmağa.Bununla kalsalar Âlâ, ama bizim ne hayvanlığımızı,ne şaşılığımızı,ne de müslümanlığımızı bırakmadılar bu değerli kardeşlerimiz. Melâmî olduğunu söyleyen bu arkadaşlarımız İzmir Melâmîlerinden bir guruba bağlı sanırım. İsmi önemli değil bir arkadaş,aynen şöyle diyor gurup’ta beni işaret ederek. Arkadaşlar,dikkat edin aramızda ağzından salyalar akan bir "Kurt" var!.Eh tabii ki İlmn vermiş olduğu talim ve terbiye içinde,kendisine kızmadan gülerek şu cevabı verdik. Haklısın azizim.Aranızda ağzı salyalı koca bir "Kurt" var.Koyunlarınızı toplayın ki bu Kurt koyunlarınızı kapmasın. Senmisin öyle diyen!.Kadını Erkeği var güçlerince bize saldırıya geçmezler mi. Hepsine söylediklerinden ötürü haklısın,haklısın deyince daha da alevlendiler bizim kuzucuklar. Uzatmayayım,en sonunda n’oldu biliyormusunuz canlar?!.Baktım guruba giremez oldum,hemen silmişler guruptan ki kuzularını ham yapmamayım. Gülermisin ağlarmısın azizim!
İşte böyle değerli canlar, melâmîlik ayağa düşmüş,iki güzel kelâm ezberleyen Efendilik taslar olmuş. Olmuş olmasına ama,nedense Hakk’ın Celâl’ine dayanamaz da olmuşlar. Ya bizler! Bizler de öyle değilmiyiz dostlar? Bizlerin o melâmîlerden ne farkımız var? Bizimde nasırımıza basmaya görsünler bizler de hemen aynı bu melâmîlerin haline bürünmüyor muyuz? Ahh.. Melâmet vah Melâmet. Ne hallere düştü bu güzelim melâmet! Aslında bizler düşürdük bu mesleği ayaklar altına. Bizler ve bizim gibi kendini bilmezler melâmet’e hıyanet ettik,ediyoruz hep beraber!. Bakınız değerli kardeşlerim,yine bir ilahisinde,Hasan Fehmi Efendi Babamız biz kendini bilmez melâmîlere güzel bir cevap vermekte.
GEL HOCAM
Gel hocam boş yere eyleme salış
Gördüğün serâbdır fevkine danış
Şol dolu bulutu gibi gürlersin
Cehâlet buzunu yağmura değiş
Binip kürsüye va’zedersin halka
Hep doğru söylersin anlarsın yanlış
Yağmur ol yere in benlik göğünden
Sel olup nehirle deryâya karış
Güney ol güneşin tığından feyzal
Yetişkin meyve ol kemâle eriş
Ki ilmin kemâle ermek istersen
Musa ol Yûşa’la Hızr’a kavuş
Deldir kayığı hem katlet gulâmı
Harâbede kenin setrine çalış
Enbiyâ rumûzun bilmek istersen
Bir kâmil mürşidin eline yapış
FEHMİ’nin sözleri sana hediye
Kabûl et sırrına ermeğe çalış
Değerli gönül dostlarım, maalesef biz melâm’ilerbir şey oldum zannı ile Şol dolu bulutu gibi boş yere gürleyip duruyoruz hem de, cehalet buzunu yağmura değişmeden.Binip kürsü’ye va’z ediyoruz Halk’a aklımız sıra ama,kendimiz doğru anladığımızı zannederek yanlış anlamaya devam ediyoruz maalesef. Öyle büyük bir benlğe bürnmüşüz ki, çıktığımız benlik göğünden yağmur olup nehirle deryaya karışamıyoruz ama deniz olduğumuzu zannediyoruz! Bir ağacın meyveleriyiz ama yetişkin değil ham meyveler olarak kalmışız. Kalmışız da Kemâl’e erememişiz.Ama erdiğimizi zannetmişiz maalesef. Hasan Fehmi Babamız, sözlerini bizlere hediye etmiş amma,kabul etmek lûtuna erememişiz erdiğimizi zannederek. Sevgili gönül dostlarım. Melâmîliğin bir tarikât olmayıp, hakikât olduğunu kavrayamadığımızdan,ya da kavramak istemeyişimizden dolayıdır ki, Melâmîliği tarikâtleştimişiz bilerek bilmeyerek. Kardeşlerim; zaman aklımızı başımaız almak zamanıdır, birbirimizle atışmak kavga etmek zamanı değildir. Size bu tavsiyeyi verene bir bakın,sanki çok mu âlim,çok mu masum-i pâk sanki?!.Ele veririm talkını kendim yutarım salkımı. Bu âlim görünüşüme kanıp da beni bir şey zannetmeyin sakın. "Kendisi rahat edemeyen,kimseyi rahat ettiremez. (Fakirullâhmelâmî.)" Âlem tü kaka! Ben cici değilim, bunu böyle bilsin herkes. Celâl yönüm ağır basar çok zaman. Bakınız bir zamanlar dilimizden şöyle dizeler dökülmüştü. Dökülmüştü dökülmesine ama, bu dizeleri yazan Zât, acaba yazdığı bu dizelerdeki gibimiydi?
NECİSTEN KURTULASIN
Ölmeden evvel ölesin,
Zikirle yıkanasın,
Ummanlara dalasın,
Necisten kurtulasın.
Günah işlemeyesin,
Sevap işlemeyesin,
Fail Hakk’dır bilesin,
Necisten kurtulasın.
Gözün çirkin görmesin,
Dilin şer söylemesin,
Her yerde Hak göresin,
Necisten kurtulasın.
Vücudunu ver Hakk’a,
Ulaşasın sen Hakk’a,
Yok ol Hak ile Hak’da,
Necisten kurtulasın.
Ahirete varmak için,
Cennete girmek için,
Rabbini görmek için,
Necisten kurtulasın.
Muhammed’e varmaya,
Şefaati almaya,
Var git sen kul olmaya,
Necisten kurtulasın.
Lâ İlâhe illallah,
Muhammed Resûlallah,
Bunu böyle bil YAHYA,
Necisten kurtulasın.
Yahya Salih ALTINDAĞ (Fakirullahmelâmî.)
İstanbu.
01 Aralık 2008/Pazartesi
Söyleyeyim! Asla bu dizelerdeki gibi olamadım, belki de son nefesime kadar da olamayacağım, sadece olduğumu zannederek geçireceğim ömrümü benim gibi olan melâmîler gibi. Yooo...Öyle kolay değil hakikât melâmî olmak arkadaş. Hem de imkânsız bir şey bu! Oldum demek kolay,kolay da ne oldun? Odun oldun! hem de yontulmamış odun, kereste. İşte böyle dostlar,bakmayın yazıp çizdiğimize,iki kelâm ettiğimize aldanmayın. İşte dostlar uzun lafın kısası, biz kendini melâmî zannedenlerin çoğunluğu daha "Lâ İlâhe illallah,Muhammed Resûlallah."lafzı tevhidi lâyıkı ile söyleyip hayatımıza geçirememiş iken,nasıl Necisten kurtulacağız A dostlar. Necasetin en büyüğü olan şirk necisnden kurtulamamışken hâlâ, hiç Allâh’tan utanmadan,kuldan sıkılmadan "Ölmeden evvel öldüğümüz yalanını söyleyebiliyor ve hem buna kendimizi inandırabiliyoruz. Hayret edilecek, şaşılacak bir durum bu. Lafa bak lafa! "AŞKIN EZELİ EBEDİ SESİ MELÂMÎ" Peh peh peh... kimi kandırıyorsun kardeşim sen?!.Evvelâ bizler Melâmîler olarak aklımızı başımıza devşirelim,ne söylediğimizi tartalım,köpekten aşağı Nefs-i Emmâremizden geçelim de;Melâmî olmaya çalışalım. Sevgili kardeşlerim değerli dostlarım,bacım sultanlarım. Maalesef bu sohbet biraz serzeniş ile geçti.Ama Kahpe Nefs-i Emmâre’m ağır bastı bugün! Ve bu sayede içmdeki kini dışa vurmuş oldum.Oh beee.. rahatladım. Neyse sultanlarım bugün sohbet olmadı ama idare edin artık. Misâfir umduğunu değil, bulduğunu yer. Cümlenize Aşk-ı Niyaz eder,saygılar sunarım. Hepiniz Hakk’ta Hakk ile Hakk olarak kalın inşallah. Bir sonraki sohbetimizde buluşmak dileğimle. Aşk ile Hûû...
Fakirullahmelâmî.
İstanbul.
15/07/2011/Cuma.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.