- 602 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
VERMEYİNCE MABUT
Arada bir yazdıklarıma göz atanlar denk gelirlerse benim kendime olan hayranlığımı da bilirler. Bu görgüsüzce görünen tavrımdan dolayı beni küçümsediklerini bana gönül kapılarını büsbütün kapattıklarını hiç düşünmüyorum. Akıllarının bir köşeciğinde sağlam bir yerimin olduğundan ismim gibi eminim. Kızarım söylenirim hatta kabalaştığım bile olur. Anne-babam sesimi duymadan gittikleri için belki de sesim çok yüksekten çıkar her yerde her zaman. Ama bunun bana zerre kadar yararı olmaz.
Ama Defterde bile beni akıllarından çıkarmayacak olanlar yadsınamayacak kadar çok yazılarıma gelen yorumlara inat!
Kendime pay çıkaracağım bir durum daha çıktı ortaya. Ben: doğan çocuklar nicedir borçlu doğuyor der dururdum. Oysa kucak dolusu parayla geliyorlar şanslı veletler baksanıza!
Yani ağzımdan bal damlamış gene!
Ve sonuçta bilgi yetenek popülarite karizma hepsi boş. Kibir ise huyların en kötüsü. Gururlanma padişahım senden büyük ALLAH var. Sen içten samimi ve dürüst ol yalnızca.
Günümüzde sekiz yaşındaki bir çocuk bile bir ülkeyi idare edebilecek konumda neredeyse. Küçük bir kız çocuğu (çocuk denmez tabii de!) bir çok anlamda miadını doldurmuş aşağı yukarı.
Genç bir ahbabımın yedi yaşlarındaki kızıyla evcilik oynarken bir ara yüzüme küçümseyerek baktı ve “Ay Tülin teyze af edersiniz ama cinsellik konusunda çok bilgisizsiniz” dedi.
“Vallahi çok haklısın şevvo! (Şevval)” dedim oldukça mahçup.
Bir alış veriş merkezinde kasada sıramı beklerken annesiyle tatlı tatlı söyleşen ve altı yedi yaşlarında görünen bir erkek çocuğunun saçlarını okşamak istedim sevgiyle.Vay vay vay! İşitmediğim laf kalmadı. Ben ne hakla ona dokunuyormuşum. Benim çocuğum yok muymuş. Öyle olsa bile sokaklar çocuk doluymuş. Çocuk esirgeme kurumu varmış.
Anne mutlu anne gururlu. Bu yaşta bu akıl bu özgüven bu bilinç! Helal sana kadın!
Neyse gözüme takılan bir gazete haberi üzerine kara bahtım kem talihim geldi gözümün önüne benim de…
Vermeyince Mabut neylesin Tülin Öztunç...
Rüyalarımda gördüğüm ziyafet sofralarından bir lokmacık. Mücevher yığınlarından minicik gümüş bir parçacık ve eşleriyle birlikte sarmaş dolaş olduğum (rüyada tabii) devlet büyüklerinden bir kibrit çöpü bile görmedim vallahi de billahi de. Şu çocuk işinden yüzüm güler de yaz-kış her ay ödediğimiz dört yüz lira olan ve kimselerin altından kalkamadığı biriken yakıt giderlerimi öderim diye düşündüm...
Nafile...Treni kaçırdığım yetmezmiş gibi şimendiferi bile kaldırdılar benim gibi yorgun ve kırgın Haydarpaşamdan oysa...
YORUMLAR
TÜLİN ÖZTUNÇ
Sütün ardından yemekler de bedava oluyor.
Adamlar boşuna mı ilköğretim okullarına "emzirme odaları" açmayı planlıyorlar.
Selamler.