KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 937 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ESKİŞEHİR...
Aşığım gecesine,her bir caddesine. öylesine güzel kokuyor ki bu şehir. hep mutluluk kokuyor,tasvirimi nasıl nitelendirirsiniz bilmiyorum ama,sanki tüm şehirde ki insanlar birbirine aşık. Birini beklemesi çok güzel bu şehirde,sonrasında el ele yürümek,sizi o halde gören insanlar gülümsüyor sanki... Bu şehirde herkes sen gibi ben gibi. öylesine enerji dolu ki... Dolaşacak çok yer yok denir bazen,ama sorsanız hiç kimse vazgeçemez bu şehirden. Kışı soğuktur biraz,ama mutluluğunu bozamaz ki,hatta biz kışları öyle bekliyoruz ki. Sanal ortamdan düzenlemeler yapılır,sonra tüm şehir o gece Bağlar Caddesin de savaşla karşı karşıyadır,tranvaylar durdurulur,herkes can gibidir,kardeş gibidir... Doğduğum yer değil nitekim öldüğüm yer olsun isterim. Taşımızı bilirsiniz Lüle taşı. tek çıkarılan yer Eskişehirdedir. Sabah uyanırsınız Çikolata kokusu gelir burnunuza bu Eti fabrikasından gelir :) sonrasında mı,yavaş yavaş porsuk kokmaya başlar,güler geçersin sonunda. Nankör değil bu şehirdeki sevdiklerim,öylesine sıkıca bağlıdırlar ki yüreğimde asla bırakmam. istemediğiniz hergün konser seslerini duyarsınız,haydi kalkta ders çalış şimdi :) Bir kaç yıl kaldıktan sonra tüm şehri,insanları tanımış olursunuz bundan şüphem yok. Bizim denizimiz de var.Burası biraz Kars,biraz,İzmir,biraz da Paris derler. güzel kategori bence. her türden insan var ’Öğrenci şehri’ derler ya,ondan işte. herkes özgürdür. Fakat bu özgürlükler öğrenciye yakışır derecededir,şehrimiz,kültür merkezidir bilirsiniz Yaz akşamlarında sokak sanatçılığı çok yaygındır.Kulağınıza hoş gelebilecek bütün enstrüman sesleri çiçek açar gönlünüzde. burnunuza buraam buram Mısır,kestane kokusu gelir o caddelerden. Saat gecenin kaçı olursa olsun insan tükenmez. Bu şehir bana göre pempe şekerlerden yapılmış gibi,mis gibi pudra şekeri kokuyo,yolları Çikolatadan,havası dondurmadan. İnsanları Oyuncak sanki. masum hepsi... tabiki bu şehir sevdiğinle daha güzel. Bekleyen ise,o günü hayal etmenin güzellikleri ile yaşar. Mesafeyi unutturur,kötü bir yanı vardır ki geçtiğin her yolu onunla yürümüşsündür,izldiğin her filmi ona sarılarak izlemişsindir. İşte o an ışıklı yolların kararır. Sonra bir Kalabak suyu anonsuna rastlaşırsınız ki,rüya biter bu sesten bi çok kişi olsada bana eski günleri hatırlatıyor. bu şehri anlat anlat bitmez,bunu borçlu olduğumuz birisi varsa oda; Yılmaz BÜYÜKERŞENDİR,sonsuz teşekkürler...
seni ve sendekileri seviyorum ESKİŞEHİR...
YORUMLAR
güzel bir anlatımdı ... dürüstçe içinizden geçenleri olduğu gibi anlatmışsınız sakin bir dille :) böylesi daha güzel olmuş :)
İnsan yaşadığı şehire benzermiş. Bir şehirde yaşayıp milyon şehirmiş gibi anlatabilmek ise ayrı bir nitelik. Bazı harf ve imla hatası bile bu anlatı karşısında sessizce dinle der gibiydi bana. Tebrikle.
talebeliğim orada geçti.... 45 yıllık dostlarla nisan ayında 120 kişi orada olacağız şu cümlenizi çok beğendim doğmadım ama bu şehirde öleyim ..... işte eskişehiri sevmeyi bu kadar candan her kalem belirliyemezdi....çok etkileyiciydi....saygılar
Kelebeğin Dünyası
Eskişehir başlıklı yazınızı ilgiyle ve de beğenerek okudum. Oldukça akıcı bir dil kullanmışsınız. Ve son noktayı koyarken de on ikiden vurmuşsunuz. Sayın Yılmaz BÜYÜKERŞEN'in hakkını yememek lazımdır. Kişi hangi fikirde olursa olsun,yapılan güzellikleri dobra dobra söylemeli! Eskişehir'i sizin anlattığınız gibi güzelleştirmede emeği geçen herkesi kutlarım. Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerekir. Ne mutlu bu güzel cennet vatanımıza çorbada tuz misali emeği geçenlere.Emeğinize saygılarımla...
