Uyanmaya Dair
Uyuşma.
Kafatasının boşluklarında yankılanmaya yüz tutmuş kişisel tahliller bütününün, geceyi andıran uğultuları eşliğinde çabalarsın; odaklanmak için.
Göz kapaklarının hakimiyetini yitirmeye başlayıp gülleye dönüşmüş beynini saran kafatasını kollarının üzerine teslim edersin...
Önce biraz tebessüm.
Etrafa radyoaktif dalgalar saçıp seni zehirleyen cep telefonunun diğer ucunda, tüm olumsuz etkileri emebilen bir zâtın sesiyle açılır uyuşukluğun.
Sonra biraz kafein.
Sade yada halk deyimiyle "acı kahve"nin önce tüten buharını koklarsın. Göz kapakların uyuşmayı kuşatmaya başlar; hakimiyeti yeniden kazanmak için. Büyük savaş.
Kurumuş dudaklarına doğru yavaşça götürürsün kafein bombasının pimini. Yerini tutması imkansız olsa da, sıcacık bir öpücük gibi...
"x sayımız, kardeşlerim..."diye bir ses.
Evet açılmaya başlıyor algılar. "...eşitsizliği sağlamak için..." Sanırım bir yudum daha... "...n çarpı n x..." Boğazım yanıyor tatlıdan bir acıyla şimdi. "...eşitsizliğin yönünü değiştirmez."
Cevap D olsa gerek. Gerisini dinlemeye ihtiyacım yok.
"Cevabımız?"
"..."
"D şıkkı arkadaşlar."
Bravo!
Kahvemin kalan kısmıyla bardağın dibini bulmak üzere soyutlanıyoruz şimdilik. Zaten sonraki hamleyi biliyoruz. Bir sonraki soruda değer vermemiz gerek.
Hava kapanıyor. Her saniye sonbahara, kışa doğru akmakta.
İyi dersler diyerek ve merdivenlerden sekerek.
"Bu soruda değer veriyoruz arkadaşlar..."
Altı,Ekim,İkibin,Oniki/Sınıf
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.