- 1262 Okunma
- 29 Yorum
- 0 Beğeni
Düşersen Yüreğime Ölmem!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
…durmadan ölürüm, sensiz gecelerde. Anlatamam bunu sana. Çocuk kalbimle usulca sokulurum düşlerine, ne olur al-beni yüreğine…
Bir gün hiç unutmuyorum, yağmur yağıyordu. Gözümden düşen her damla karışıp giderken yağmur sularına, her şey bir başka güzeldi. Yanımda sen ve sana benzeyen gölgen vardı, üstelik güneşte yoktu… Çelişkilerde toprağa düşen her zerrede, ayrı bir boyut kazanırmış aşk. Bunu ilk söylediğimde anladım sendeki aşkın büyüklüğünü ve sustum. Bir başak olup, rüzgârla eğerken başımı; sen bildim, rüzgârla gelen yağmurları ve daha da çok eğildim… Şimdi sırılsıklamım aşkınla.
Binlerce düş gördüm. Her birinden seni geçirdim, tarifsiz nefasetinle. Hiç kimselere de anlatmadım, anlatamadım… Buna hakkım yoktu! Her uykuya daldığımda, hiç olmadığım kadar senindim. Bazen gül bahçesinde kokunla, bazen de daha önce hiç tatmadığım o eşsiz güzel kokuyla… Hep sendin işte! İçimde sayısını bilmediğim bölünmelerdeki güzelliktin. Çokta değildin üstelik azdın ama yüreğimdeydin. Her kokunla çiçekler yağardı üzerime, nasıl şaşırırdım bir bilsen… Hani seni sevdiğimi hep hissetsen ve ben senin kokunla dolaşsam; şimdi senin kokun var üzerimde, buna biraz hakkım var, değil mi?
Unutmuyorum ki seni… Sadece seviyorum, çok; biraz daha sevmek için nasıl çırpınıyorum. Ah sevgilim, günler-gecelere kaldıkça daha da sen oluyorum. Bil ki, en çok senin gibi görünen yine benim, gölgenden de daha çok seninim yeryüzünde… (Unutmuyorum ki seni… Sadece yaşıyorum, iklimler boyunca.)
Ellerimle yazıyorum, ellerine… O hiç dokunamadığım pamuk ellerine. Biraz kıyılıyorum. Yoksun işte! Yoksun… Neden, diyorum. Bak işte ben bu soruya ömrümü harcıyorum. Anlasana cevapsız sorulara ömrümü veriyorum. Üzülmek değil bu. Çaresizlikse biraz evet! Çıkmaz sokaklar gibi… Geri dönmek gibi, tam da yolun sonuna gelmişken. Ellerimle yazıyorum, adımlar yok artık.
Yıllar savuruyor, sevdiğim… Önlerimde duvarlar, arkamda çoğalan yalnızlıklar var. Güneş ezbere takılmış günlerde; akşamlarsa yıldızsız… Öylesine dualar ediliyor, geçmiş bedenlere; her şey öylesine, akıp gidiyor. Özlüyorum senli günlerimi. Hiç olmadığı kadar, esmerleşiyorum akşamlara inat… Bitiyorum, yitiriyorum her şeyimi…
…durmadan ölüyorum, sensiz zamanlarda. Nasıl da yaslanıp uyumak isterdim dizlerinin dibinde. Yeniden, seninle doğmak isterdim. Her şey “sen” olsun çok isterdim. Biliyorum, isteklerim hiç bitmeyecek. Bitmesin zaten de… Sen oldukça içimde, hiç solmasın umut çiçeklerim. Her baharda yeniden açsın. Yeniden yaşamak isterdim aşkını. Hep seni… Ve yine, yeniden…
Hadi düşsene yine, düşlerime... Yine sarılsana boynuma; “Sevdiğim, gül yüreklim” deyip, cenneti yaşatsana bana. İnan bu sefer en masum halimle karşılarım seni, çocukluğumla… O ellerinden tutup koşmak vardı; kırlarda en sevdiğim papatyalardan “seviyorum’ları” toplamak vardı. Seninle bir ömrü yeniden kucaklamak vardı. Yıllar çok savurdu, sevdiğim… Cevabını unuttuğum sorularda geçtiğini bildikçe hayatımın, çok kırılıyorum. Ama olsun seninle, sensizliği yaşamak bile ayrı bir mutluluk. Kızma bana, darılma! Ellerimle yazıyorum, diye/ suçlama beni! Biliyorum, yüreğimle yazmalıydım tozlu yazıları… Affet beni! Seni seviyorum…
(bil ki, çok ağladım ardından; ama bu çok sevdiğimdendi…)
—Bir “sen” daha düşersen, yüreğime… Bu kez ölmem!
( yürek burkulmalarında-ki tozlu yazılar–26 ) —Emre onbey
YORUMLAR
sevgili dostlarım ben hiç böyle olmazdım, tanımasaydım sizi? inanın yorunmlarınıza layık yazılar yazmayı çok isterdim... ne diyebilirim ki çok hüzünlendim...ama şu an olduğum kadarıylada çok az mutlu oldum... yürekten hepinizi sevgiyle selamarım...sizler hep var-olun...
...dostça....emre onbey
Hadi düşsene yine, düşlerime... Yine sarılsana boynuma; “Sevdiğim, gül yüreklim” deyip, cenneti yaşatsana bana. İnan bu sefer en masum halimle karşılarım seni, çocukluğumla… O ellerinden tutup koşmak vardı; kırlarda en sevdiğim papatyalardan “seviyorum’ları” toplamak vardı. Seninle bir ömrü yeniden kucaklamak vardı. Yıllar çok savurdu, sevdiğim… Cevabını unuttuğum sorularda geçtiğini bildikçe hayatımın, çok kırılıyorum. Ama olsun seninle, sensizliği yaşamak bile ayrı bir mutluluk. Kızma bana, darılma! Ellerimle yazıyorum, diye/ suçlama beni! Biliyorum, yüreğimle yazmalıydım tozlu yazıları… Affet beni! Seni seviyorum…
(bil ki, çok ağladım ardından; ama bu çok sevdiğimdendi…)
—Bir “sen” daha düşersen, yüreğime… Bu kez ölmem!
tebrikler kardeşim.Bu yazını gönlümden annem rahmetliye gönderdim.Kusuruma bakma,arkadaşım benim yazacağımdan daha güzel yazmış,ben yazdım say dedim.
yorumlar üzerine o kadar çok eleştiri yazılıyor ki, korkar oldum yorum yazmaya,
ama yazmadan gitiiğim zamanda selam vermeden geçmiş gibi hissediyorum, kalemin çok güçlü, her zaman okumaya gayret ediyorum, yorumsa ,... yinede yazıyorum.
süpersin.süpersin.süpersin.
insan okumadan yazar mı ? hele sizin gibilerin kalemine...
iyi ki varsın.Emre
tebrik ediyorum.
Biriktirdiğimiz acılar kanatırken sonu gelmez gecelerimizi,
Hüzünler tam eder eksiklerimizi...
Öptüğümüz yıldızlar akarken satırlarımıza
Yürek hep güneşi özler
Yanacağını bile bile...
—Bir “sen” daha düşersen, yüreğime… Bu kez ölmem! demişsin ya...
Ölmezsin sen böyle sevdikçe...
Tebrikler Emre kardeşim...
Sevgiyle...
Unutmuyorum ki seni… Sadece seviyorum, çok; biraz daha sevmek için nasıl çırpınıyorum. Ah sevgilim, günler-gecelere kaldıkça daha da sen oluyorum. Bil ki, en çok senin gibi görünen yine benim, gölgenden de daha çok seninim yeryüzünde… (Unutmuyorum ki seni… Sadece yaşıyorum, iklimler boyunca.)
kutladım saygımla...
öncelikle aşağıda 'sohbet havasında' olacak yorum için kusuruma bakma derim..
:)
çeşitli nedenlerden ötürü eskisi gibi sık bağlanamıyorum siteye, yazılarına son zamanlarda +10verip yorum yazmadan gider oldum sayfandan.. bir yazının şiirden daha çok ağırlığı vardır diye düşünüyorum ve O'na yorum yapmakta gerçekten zor oluyor..bir iki cümle yazıp gitmek bence o yazıya haksızlık olur diye düşünüyorum..hele birde bu yazı senin yazınsa..:)
ve tahminimce siteden uzun bir süreliğine ayrılacağım için bu sana son yorumum..ama biliyorum ki dönene kadar bir yerlerde, birbirlerine aşkını haykıran bir yazı okuyan aşığın elinde senin kitabını göreceğim..o zaman ne mutlu sana veee sana bu kadar yakın 'bir kelime ötemizde' olan bize ne mutlu..
artık sevgiye 'seviyorum' diyene inanmayan ben, senin yazılarını okudukça bir yerlerde kalbi hala sevgi için çırpınan bir -yürek insanı- gördüğümde gerçekten çok seviniyorum ve bir o kadar da duygulanıyorum.
İşte erkek dediğin böyle olmalıdır. gerektiğinde seviyorum diyebilen, sevdiği ardından gözyaşı dökebilen ve "çocuk kalbiyle" sevdiğini bekleyebilendir..
sen bu sevginin karşılığını göreceksin sevgili Emre..
ve yorumumun finalini aşklarda olan gel gitleri en iyi anlatan Kenan Kalecikli'nin ezberimde olan bir yazısından küçük bir bölümle yapmak istiyorum, izninle...
"kaç kez gittim senden.
kendimden gittim. tanımlanmamış yenilgilerdi; bedeli sensizlikti de ben sensiz yapamazdım; yaşayamazdım iflasını gözlerimde..işte bu yüzden, yalnızca bu yüzden kaç kez yine sana döndüm. Kendimle döndüm. sen olmadın. her yeni buluşmada biraz daha benimdin ve sen her zamankinden daha çok yoktun. kim bilir hangi mevsimlerde unutlumuş bir şarkıydı dudaklarını kanatan.
kaç kez gittim senden
kaç kez sana döndüm"
sevgilerim sonsuz..
kal sağlıcakla..
<dost> yürekli yazar, şair..
bilmem kaç ay sonra:( döneceğim yine yazılarına, sen sakın bir yere ayrılma..
ego tarafından 3/12/2008 9:53:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kızma bana, darılma!
Ellerimle yazıyorum, diye/ suçlama beni!
Biliyorum, yüreğimle yazmalıydım tozlu yazıları…
Affet beni! Seni seviyorum…
(bil ki, çok ağladım ardından; ama bu çok sevdiğimdendi…)
—Bir “sen” daha düşersen, yüreğime… Bu kez ölmem!
Sustum, okudum okudum ve yine sustum...
Yüreğinden kutlarım şair, koca yürekli şair...
Sevgiyle..