Aşkın Sahibi Benim, Bennara
hayrettin taylan
Vicdanımın sesi sessizliğin şarkısını çalıyor .Şarkısız sözlerini okuyor içimdeki çocuğa.Bilinçaltımdaki mevzine değiyor içsel sızılar.En dokunduk bir şarkı gibi dokunmatik olarak dokunuyorsun yarama.
-Kilitli hasretlerimi açıyor bir gün kavuşmak. Yaptığım hata, ödemediğim bedel yüzünden kapatılan aşk dükkanıma mühür vurmuştun. Mührü kıracak gücül tutkularım vardı.Direndim, eridim, son pişmanlık kitabımı yazdım. Yazılmamış yazgımın içinde bekledim.
*Dualarımdaydın.Hep orada kaldın.Sabrın sonundaki selametin adıydım.
-Susturamadım seni.Bir toparlayış köprüsünden geçtim.Sırat kadar özel olmalı bu aşkın yolculuğundaki köprü.Fırat gibi içi yaralı tarihsel acılarımla ,teslim olmadığımız sevgimle sana geldim.
-Sonsuzluğu bağlayan bir köprüydü.Öylece yürüyordum.Onsuzluğun yolculuğu gibiydin.Varsın ama ne kadar varsın sorusuna yoktun.
-Yeter ki sözlerim ona varsın.Sözlerimin yoluna köprüydü sevdan.
Ulaşılmaz hep ulanır zaten.Gidilmeze hep gidilir.Bir merak perdesidir, aslında yeniden seni yaşamak.
-Hiçe ulaşmak gibi değildi.Hiçliğinden önce hoşluğun varken, pesimist olamazdım.
Yakılmış yüreğinin tek kavı ben değilim.Acıların acun olmuş.Issız dünya sana kederini teslim etmiş.Sen acıların kadınısın.İçine işlenmiş hazan kilimi var. Dilimin sözcükleriyle nakışlanmış.Evinin her adımında ben’den kalanlar var.Ben nasıl senden gitmişim ki Bennara..
-Bulaştırma ipeksi ürkeklerini.Alıştırma ürkek ceylanlarının sessiz koşularına.Gizemlerinde süt içiren sevi memesinde bekletme hayallerimi. Bir bebek gibiyim aşkınla.
-Katrelerimin katmanlarında…Derbederimliğim sana bir şeyler der elbet.
Sözlerimin masumiyet müzesinde masum kaldığın bir ömrün eylemleri var.İlk bakışın,ilk dokunuşun, ilk gecen, ilk damlaların, ilk sözlerin söz müzemizin girişinde.Ya içerisini görmedin ki…
-Son bakışın, son sözlerin, diyemediklerin, içinde kalanların hepsi içerde.Binlerce kitabı, binlerce dünyayı dolduracak kadar yaşayamadıklarımız orada.Tuvaline çizilmiş içindeki çocuğun hali.
-İnsan hiç ateşperest olur mu ki Bennara.
Oysa ben senin aşk ateşinin ataşperestiyim. Alevlerin sarmış dört yanımı.İçimin çatısı yanıyor.Benlik ateşim olmuşsun.Kadınsal ışıltın alevin aydınlığı gibi içimde.Yaktığın bu aşığın yanıcı gülü müsün, aşkının kulu musun bilemedim.
-M’analara giden alevin anısından aynalarım ve aynılarımız da yanıyor. İmgelerin derinliklerinde anlarsın diye manalara teslim ettiğim eleğimi.
-Seni eledim, biledim, diledim, anlamın aşk anasından.
-Tektonik çöküşlerimi görmedin mi? Örüntülerimi bileyliyor yokluğun.
İç içe geçmiş mazimizin dibinde periler ten dersine çağırıyor.Haz partileri bitmiyor ki sensizlik girdabımda.
-Ben de bir kul öznesiyim. Yokluğunu diriltecek benzetmelere gitmek istiyorum bazen.
-Yakılmış kutsal mabet gibi etrafının küllerinden yeniden güllerini açılmasını bekleyen imkansızlık sızıcısıyım.
-Sen alevlerin dansçısı, bense buzulların piyanisti. Sen oynadıkça, sevdikçe, umut verince erir, öylece kalırım.
-Buz kesilmiş ellerime değdikçe çalınır sevda piyanom. Melodiler değil, senli sözler, nameler eritir .Sözsüzlüğün yazdığı şarkılarda beraber eririz.
Bir vakum boşluğundayım.Azotlar yetersiz.Hidrojenin gerek.Oksijen tüpü olmadan sensizlik denizine daldım.
-Aşk havamla geldim yaryüzüne.Azotosferinden geçip katmanlarına sızıldım.Beni saklayamadı bulutlar.Örtemedi kederin sisleri hislerimi.
Havada bulut yoksa içimdeki dumanın hüznü senden mi benden mi?
-Pos’asız kalmış yarınlarımın dibinde gölgesiz güllerin neden kıpkırmızı.Kırmızlık ve gitmek sizden irsi mi Bennara..
Bu yalnızlığımın dehlizlerinde saklı düşler kimden kalma.Neden viranların var hala bir anlarımda.Bir gün gelirsin diye neden bütün nefesim tutuk sana.İzzet-i nefsimin tanımsız tadısın.Bu dimağın sevi yolcusuyum.Bu tutku dünyasının sahibiyim.Artık aşkın sahibi benim Bennara.
-
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.