- 1609 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KÜLTÜR ÇİÇEKLERİ(TÜRKÜLER)
Yurdumuzun her köşesi folklor malzemeleri bakımından, zengin birer hazine kaynağıdır. Kırlarımız, dağlarımız gizli gizli bizlere neler fısıldamaz ki… Hasret dolu türküler, işve dolu maniler, tüyleri ürperten kahramanlık destanları. İşte bütün bunlar sahip olduğumuz değerlerimizin en önemlileridir..Hele de türkülerimiz başka bir anlamda memleket havalarımız.Yüzyıllar öncesinden gelen, günden güne, yerden yere, ağızdan ağza, akatarıla aktarıla yaşaya gelen türkülerimiz ve bunları içli, anlamlı dizeleriyle anlatan şairlerimiz.Bedri Rahmi EYÜPOĞLU gibi….
“Ah bu türküler
Türkülerimiz
Ana sütü gibi candan
Ana sütü gibi temiz
Türkülerde tüter dağ dağ yayla yayla
Köyümüz, köylümüz memleketimiz
Ah bu türküler köy türküleri
Dilimizin tuzu biberi”
Şairimizin de dediği gibi türkülerimizin dili halkın dili. Öyle bir havası var ki içli mi içli, dokunaklı. İnsanlığa ait ne varsa yansıtan, aşkı, hasreti, gurbeti, işveyi, nazı dile getiren.
“ Yârim senden ayrılalı
Hayli zaman oldu gel gel
Bak gözümden akan yaşa
Abu revan oldu gel gel”
Düşünün bir kere, hangi gönül sazın namelerinde bu türküleri dinledikçe mızrabın yerine geçmez, hangi gönül coşmaz, hangi gönül içlenmez, hangi gönül sevda döşeğine uzanıp ta, yanık yanık havalarda kendinden geçmez.
Türküler duyguların soluduğu havadır, gurbet rüzgârıdır, hasret döşeğidir. Titrek inleyişinin, yanık söylenişinin sebebi de bu dur.
“Gurbette hasret var, sıla da özlem
Bir türkü tutturmuşuz hafiften
Ne gurbet kalır ne sıla, ne de özlem”
Türkülerle söyledik sevdamızı, türkülerle dile getirdik hasretimizi ve de özlemlerimizi. Sevgimiz, sevincimiz tasamız, umudumuz, türkülerin içindedir. Kimi zaman coşkunun, kimi zaman hüznün habercisi olmuşlardır. Hala türküleri unutmayıp yaşatıyorsak, insan olduğumuzu unutmayışımızdandır.
Nice nice efsaneler yaşanmış türkülerin içinde, nice nice bağrı yanıkların sesi olmuş. Asker yolu bekleyen ananın, eli kınalı gelinin yüreğindeki alev alev, ayrılığın özlemini hep türküler dile getirmiş. Hayaller, düşler arzular döküldükçe tellere, duygular yüreğe sığmayacak kadar çoğalmış büyümüş ve türkülerle dindirilmiş.
Bir de hislerini ifade edebilmek için, dağları, taşları dile getiren çobanlarımızın söylediği mani tekniğindeki türkülerimiz var. Bu türkülerin tadına doyum olmaz, onların havası daha bir farklıdır.
“ Yaylanın çimeninde
Ben bir idim, bir idim
Ben böyle değildim de
Sevdalıktan eridim”
Çırpınan nağmelerden, hecelerin selinden geçmeyen sevda yok gibi.Dinledikçe gönül yaylasında yaylayasın gelir, ceylan olup dağlarda gezesin, turnalarla kanat çırpıp uçasın, cemrelerle toprağa düşesin gelir..
Anayurdu dile getiren türkülerin havası daha bir başkadır. O titrek nağmelerin sihirli sesi, tellere düştükçe karlı dağlara olan özlemleri hatırlatır. Dalga dalga yayılışı, teller arasında gezinişi, çiçekli baharları özletir. Gökyüzünü, kekik kokulu geceleri önümüze düşürür. Bazen de tadında gözyaşlarımızın tuzluluğunu buluruz. Özlem kokan sılamızı ta içimizde hissettirir. O sihirli sesi inceden iç çekişimizi yansıtır. O titrek nağmelerin sihirli sesi, tellerin ahenginde nağme nağme karlı dağlara kavuşma özlemini hatırlatır. Dalga dalga kıvrılışı teller arasında gezinişi çiçekli baharları özletir. Hare hare turunculuğunda gökyüzünü, kekik kokulu geceleri önümüze düşürür. Bazen de tadında gözyaşlarımızın tuzluluğunu buluruz. Özlem kokan sılamızı ta içimizde hissettirir. Titrek sihirli sesi inceden iç çekişimizi yansıtır.
Sevgimiz, sevincimiz, tasamız, umudumuzdur türküler, dostumuz, sırdaşımız yoldaşımızdır. Kimi zaman coşkunun, sevdanın seli, kimi zaman da hüznün habercisi olmuşlardır. Yürekten yüreğe uzanan, kıvrım kıvrım dolanan, ince, narin yoldur çoğu zaman da. Dermandır dermansız kalanlara, sesimizdir sessizliğimizde, nefesimizin kesildiği yerde nefesimiz.
Kimi zaman ayrılığın önünde en büyük engel dağlar olmuş, onların aradan çekilmesi için aracı olmuş türküler. Kimi zaman felekten şikâyet etmişiz, türkülere söyletmişiz kahrımızı. Ayrıca bizi bize anlatmanın en kolay yolu olmuştur her zaman. Türkülerdeki sözlerle duygular arasındaki gizli uyuşmadır bizi ona bu kadar bağlayan.
Gün olur da duygu seliniz apansız bastırıverirse, elsiz ayaksız, çaresiz kalırsanız; içimizde kopan fırtınanın hâkimi olamazsınız. Böyle bir anınızda türkülere sığının. Her şey anında akıp geçer, kayıp gider. Dipsizlikler zamanın derinliklerinde kaybolur ve size derin bir nefes aldırır.
YORUMLAR
Anayurdu dile getiren türkülerin havası daha bir başkadır.Bazen de tadında gözyaşlarımızın tuzluluğunu buluruz. Özlem kokan sılamızı ta içimizde hissettirir.
Özlem kokan sılamızı ta içimizde hissettirir
Nefis bir anlatimdi beni bana anlatan bolumu aldim .Uzakta olan bir baska gozle bir baska sevgiyle sever yurdunun sarkilarini ve turkulerini .
Ay demeden gecemiyecegim ozlemler yurekte kukrekvaziyette.Paylasim icin tesekkurler ,sevgilerimle.