- 751 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kültürel Değişmelerdeki Yeni Boyutlar
Toplumun içinde binlerce kurum toplumun sürekliliğini işlerliğini sağlamak amacıyla daima kendilerini yenilemek, geliştirmek günün koşullarına ayak uydurmak zorundadırlar. Toplumun ve yaşamın sürekliliğinde değişmeyen hiç bir kurum yoktur. Bu kurumların tümü olumlu yönde değişme göstermeyebilir. Olumlu ya da olumsuz bu değişmeler toplumun yakından gördüğü değişmeler olmaksızın yaşanırken günümüzde teknolojinin varlığı, toplumsal çeşitlenmeler ve iş bölümünün en ince ayrıntılarıyla ayrılmaya başlaması bu değişmeleri yakından ve belirgin bir şekilde gözlemleme olanağı sağlıyor. Toplumun dini, inancı, felsefesi, sanatı, yaşadığı coğrafyanın insan hayatını etkilediğini düşünüyorken bu gün teknolojik gelişmelerle birlikte sanal dünya günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Toplum içerisinde yeni düzenler ve düzenlemeler ortaya çıktı. Bunlardan bir tanesi de uzaktan eğitim modelidir. İnsanlar daha kısa sürede istediği müddetçe eğitimini alabiliyor ve ilgilendiği alanı kendisi seçebiliyor duruma geldi. Bunun yanında tarihsel gelişmeyle birlikte değiş tokuş, yağmacılık, para ile alış veriş, kredi kartıyla alış veriş ve günümüzde e-alış veriş herkes istediği ürününü istediği yerden alabilir hale geldi. Sosyal paylaşım ağlarının varlığı kişiselliğin ön plana çıkmasına ve bununla ilgili yeni kavramlar yeni arayışları da beraberinde getirdi. Beğenmek, paylaşmak, durum güncellemeleri, hayran sayfası oluşturma, değişik ilişki düzenlerini ortaya koydu. Yine bazı sitelerde takip etmek, haykırmak, arkadaş bulmak, arkadaşı engellemek gibi bir çok yeni kavram yeni hareketler dünyamıza girdi. Bununla birlikte toplumsal başkaldırının bir adresi halinde de geldi. Güncel durumlar değişik edebi yaratmalarla bizlere duyruluyor bir yandan bilinçlenmeler sağlanırken diğer yandan toplumsal çözülmeleri de beraberinde getiriyor. Bir ailenin yuvasının dağılmasına, bir genç kızın öldürülmesine, bir politikacının resimlerinin anında binlerce kişi tarafından görülmesine hatalı hatasız binlerce olayın ortaya çıkmasına sebep oluyor. Sanal mekanlar içerisindeki kişisel siteler, bloglar ifade özgürlüğümüze yeni bir çözüm olurken, virüslerin olması bizim yapmadığımız şeylerin paylaşılması gibi olumsuz hal ve düşünceleri de beraberinde getirmektedir.
Medya kuruluşlarının çoğalmasıyla birlikte dünyanın her tarafındaki haberin anında bizlere ulaşması, değişik yorumlamaların yapılmasına farklı açılardan bakılmasına yol açmıştır. Kişesel odaklı bilginin yayılması ve dağılması isteyen istediği bilgiden yararlanması belkide kişisel deneyim alanda uzmanlaşmanın getirdiği bir gereklilik olmuştur. Bununla birlikte yüzlerce ulusal kanalımızın varlığı bu kanalların izlenmesi için değişik yollar aranmasına diretmiş, diziler, flimler, klipler ve reklamların çekilmesine yol açmıştır. Belli bir dönemden sonra bu gibi alanlar yetersiz olduğu için yemek programları, evlilik programları, spor programları, değişik yarışma programları ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte bir çok senarist yeni alanlar flimler çekmiş, kültürün içerisindeki kahramanları da konu edinmeye başlamıştır. Tüm bunları yaparken günün mizah anlayışını, toplumun istek ve kaygılarından yola çıkmış ve yeni bir çok flimler çekilmiştir. Tüm bunlar olurken bir otantiklik sorunu ortaya çıkmıştır. Acaba bu bu padişah böyle miydi? Böyle giyinir miydi? bunları böyle mi düşünürdü acaba gibi soruları gündeme getirmiştir. Toplum içinde var olup yaşayan bu tipleri bir kalıptan çıkarmak bizlere ters gelmiştir, oysa ki bu yeni karakter ve tipler günümüzün değer yargılarıyla, toplumun istek ve ihtiyaçlarıyla şekilenmiştir. Tüm bu sanal mekanlar yeni alanların ortaya çıkmasına zemin hazırlamış, hazır yiyecek ve giyeceklerin tek tipleşmesine zemin hazırlamıştır. Bize özgü olan bizi yansıtan yerine küreselleşen dünyanın eserlerini yansıtan bir kimlik ortaya çıkmaya başlamıştır.
Bununla birlikte şehirleşme yeni iş alanları ve toplumlardaki çözülmeler yerine aile kurumunun yerine kreşlere bırakmaya başlamıştır. Küçük yaşlarda kreşlerde yaşayan çocuklar toplumun sürekliğini sağlayan kültür kodları yanlış verilmiştir. Bunların en başında yabancı toplumların masallarıyla büyüyen çocuklar doğal olarak başka toplumların kültür kodlarını taşıyacaklar ve kendi öz kültürenden uzaklaşmanın gereklerini yerine getireceklerdir. Bununla birlik yeni ihtiyac alanları yeni kurumları dogurmuştur. Bunlara en iyi örnek "Alo Cenaze Hattı" olmuştur. Bu gün işini gücünü bırakıp cenazeye bile katılıp o insan için son töreni gerçekleştirmek yerine bu kurumlar onların yerine bu işlemleri gerçekleştirmektedir. Bu cenaze merasimi uygulanırken gelecek kuşaklara model olacak uygulamlar, söyleyişler, cenaze evinde, öncesinde sonrasında yapılan uygulamaları bilmeyip toplumun değerlerini salt bir batıl inanç diye değerlenmek için ellerini sıvamışlardır.
Düğün törenlerinin süreleri kısalmış bazı uygulamalar ise yapılmaz hale gelmiştir. Kırk gün kırk gece yapılan düğünler zamanla yedi gün yedi geceye sonra üç gün üç geceye şimdilerde ise bir kaç saate alınıp bu kurumların içerisindeki kodları da yeni nesiller öğrenemeyip yeni düzen ve uygulamalar sistemine gitmişlerdir. Bununla birlikte bir çok merasim tören şölen yozlaşmış ve günümüzde göstermelik haline getirilmiştir. Bu gibi uygulamaları değişmeleri binlerce örnek vermek mümkündür. Yeni dünya düzeni yeni uygulamalar gelenekten oluşturulmayıp diğer kültürlerden ve ülkelerden alınması da içler acısı bir durum olmuştur.
Bu gibi olumlu ve olumsuz örneklerle toplumdaki kültürel ve teknolojik değişmeler bir birini etkilemektedir. Bu etkiyi en aza indirmek diğer uluslardan farklı olduğumuzu göstermek bilimin ve bilinçlenmenin ışığında olacaktır. Toplumu bilmek onu tanımak yaratılan edebi ürünlerde, sanatsal faaliyetler de, sinema tiyatro eserlerinde bunun gibi toplum her alanında kültür kodlarımızı kullanıp gelecek kuşaklara bir meş’ale olacaktır. Aksi halde papağanın kendi sesini çıkaramadığı gibi biz insanlarda öz sesimizi çıkartamayacağız, onun hakkında iki çift söz edemeyecek hale gelebilir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.