- 3019 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HAZAN YAĞMURLARI
HAZAN YAĞMURLARI
Hüzünlü bir gece...Gece mi hüzünlü yoksa hüzün benim yüreğimde mi? Gece bir başka giymiş siyahını ,sanki yıldızlar daha sönük,sis çökmüş o heybetli dağlara.Hazan yağmurları boşalırken gökyüzünden benim ruhum yağıyor bu gece,sessiz gecede yüreğimdeki çığlık uzaklara ses olmak ister gibi.Korkuyorum,üşüyorum yalnız karanlık gecelerden, yaşanmış en büyük aşkların hüzünlü bitişinin tek şahidi hissini veriyor bana.Derin uykularda kabusların görüldüğü ve bir sabaha daha uyanamamanın korkusu var bu yalnızlığın koyu deminde.
Her mevsimde başka bir duygu sarar tüm benliğimi.Sonbahar hazan mevsimidir benim için, gelip çatmıştır.Yaz günlerindeki sıcaklık yerini ,sert,soğuk rüzgarlara bırakmıştır.Ürpertiyor içimi serinliği ile.Ağaçlar;yeşilini,renkli yapraklarını kızıla, turuncuya ,sarıya dönüştürmüştür,yapraklar hüzne hazırlanmıştır.Sen,sen sonbahar,ilkbahar yeşilini sana vermişken,sense hazana gömdün tüm yeşili.Daha bir süre önce yeşilin tonlarıyla dans eden yapraklar,şimdi bir bir rüzgarın senfonisinde bilinmezliğe dogru yola çıktılar,rüzgarda raks ediyorlar.
Ah şu sonbahar! Sonbahar hüznün sesi,sonbahar güz yangını,sonbahar hazan... Hazan sessiz gecelerin karanlığı, hazan yaprakları dökülen bir ağacın sonbahar hüznüdür, hazan sağnak halde düşen yağmurdur gözlerinizden,hazan dilde ,yürekte hüzündür.Neden hazanı hep sonbahara yakıştırırız? Neden sonbahar ,hüznün,kederin, mutsuzluğun,karamsarlığın, melenkoliğin anlatımıdır?
Sonbahar hangimizi hüzünlendirmez ki? Sarıya dönen yapraklar bir bir düşerken toprağa,insanın içindeki hüzün duygusunu depreştirir.İnsanlar yaşamlarının bir boyutunda benzer sonbaharı yaşamışlardır.Sonbahar usta şairlerimizin dizelerine,edebiyatçılarımızın da yazılarına konu olmuştur çoğu zaman.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ Sonbahar geldi’ şiirinde;
Durgun havuzları işlesin bırak,
yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle ,ufkuna bak.
Yahya Kemal ;
Kalbim yine üzgün seni andım derinden,
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden
Üzgün ve kırılmış gibi en ince yerinden
Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden.
Ne de güzel anlatmış dizelerinde yüreğindeki hazanın hüznünü...Sizlerinde Yüreğinizi ıslatan hazan yağmurları olmuştur elbette.Neden suskun,neden hüzünlü yüreğiniz? Gidenler mi,vefasızlar mı sizi üzdü? yoksa kimsesiz zamanların yalnızlığında kalmak mı? Sevdaların kanattığı bunca kırılmışlık ,yalnızlık ve acı varken, yüreğinizde ki acıyı dindirmeye çalışırken,sonbaharla gelen hazan yüreğinizdeki yürek sancılarını gün ışığına çıkarmıştır.Hüzün kaplamıştır yüreğinizi çoktan.İçinizdeki sıkıntı,yüreğinizdeki daralma, derin bir ah çekiş! Yaşanmışlıklara,kaybettiğiniz tamamlanmamış aşkınıza götürmüştür sizi.Bir anınızı bile onsuz geçiremeyeceğinizi düşündüğünüz,yanındayken bile özlediğiniz,onsuz nefes alamadığınız,yaşam sevinciniz, mutluluğunuz, tutkunuz.Gönüldaşınız,içinizin titrediği,en kıymetli anınız,geleceğe doğru yöneliş,umudunuz... Aşkın peşinde koşarken,umudun yerini hüzün almıştır,şimdi yorgun ve umutsuz zamanların ortasında bırakmıştır,tüketmiştir.Kalbinizde tamir edilemeyecek yaralar açmış,aşka küstürmüştür.
Hiç bir baharın gelmeyeceğini,yağmurdan sonra gök kuşağının çıkmayacağını düşünürsünüz.Ömrünüz hep sonbaharın hazan yağmurlarındaki gibi ıslanmaya devam edecek sanırsınız.Kış bitmeden bahar gelir mi?Bir gün yeniden doğuşunuzun ,yeniden var oluşunuzun yolculuğuna elbette çıkacaksınız.Kederin yerini neşenin,hüznün yerini sevincin bıraktığı
anlar gelecektir.
Her hazan yağmurundan sonra,tüm insanlığa umudu,sevgiyi ve aşkı yaşatmak için bıkmadan usanmadan gökkuşağı
doğacaktır.
SEVGİYLE KALIN
YORUMLAR
Hüzün çökmüş şehrin üstüne ve omuzlarıma ve son bahar yaprakları boğazın meltem rüzğarları koca çınar yaprakları şehrin sokaklarında rüzgar köşe kapmaca oynatıyordu hışırtılı bir sesle bazende uğultular kulakalrımda çınlıyordu tıpkı ruhumu okşan o güzel kadın sesi gibi ............ sayfaya düşen hoş derin izler taşıyan güzel bir seslenişti bir yanda Ahmet Hamdi Tanpınarın seslenişi bir yanda Yahya Kemalin dediği gibi ''Kalbim yine üzgün seni andım derinden ; içli içli GÜZEL BİR YAZIYDI YAZAN YÜREĞİ GÖNÜLDEN KUTLARIM SEVĞİLERİMLE ................
mavi bakış
Yazınızı okudum.Etkilendim.Ve bu tümceleri yazmak geçti içimden.Bir sabah komşumun bahçesindeki bir ağacın tüm yapraklarını bir gece içinde dibine döktüğünü gözlemledim.Yani bir gecede tüm yapraklar yere serilmiş. Öyle bir hüzünlendim ki,anlatamam. Bir ayrılık mı, desem.Yoksa yeniden daha canlı ve güçlü bir şekilde geriye dönebilmenin hazırlığı mı ? Yapraklar, günlerce komşuluk yaptığı kendilerini saklayan dallarından bir gecede ayrılıyorlar! İnsanoğlu da öyle değil mi?
Sırası gelen, yakınlarını bırakıp bir sonsuzluğa çekip gidiyor.Benim öbür dünyada olmasını şiddetle arzu ettiğim bir isteğim var! Bu dünyadan göç etmiş akrabaklarımızla ötede buluşabilmek. Mümkün müdür acaba? Ama böyle bir olasılığın akıldan geçmesi bile rahatlatıcıdır. Yani yokken var edilmişiz. Az çok bu dünyada görmüşüz,yemiş,içmişiz de..Daha ne istiyoruz?Gelirken iyi de,giderken mi kötü? Bu şikayet nedendir değil mi?Ölüm gününü,yeniden doğuş,Tanrı'yla buluşma olarak açıklayan Mevlana'mızı da bu vesileyle anmış oldum. Sağlıcakla kalın.....