Unuttun.
Merhaba.
Bilirsin aslında sevmem böyle mektup filan yazmayı. Genelde şiir yazarım sana, mutluyken, mutsuzken, şaşkınken ama artık olmuyor. Sen bir başkasının olunca olmuyor, yazamıyorum şiir. Ya da ne biliyim kendimi ifade edemiyorum. Hep bir başkasın dasın. Aslında rüyamda görsem inanmazdım. Hem o rüya olmazdı, kabus olurdu.
Çok üzgünüm. Emin olabilirsin buna. Beni tanırsın. Üzgün olunca bir ayrı kibar oluyorum. Aslında herkesin yanında da ağlayamam ben bilirsin. Ama gittiğin gün ağlamıştım ben. Hem de yolun ortasında. Sana uzaktan bakmak eskisi gibi güzel değil. Beklemek eskisi gibi değil. Bu kadar isyan etmezdim ben. Yol senin yolunsa beklerim derdim. Değil ama öyle. Hiç bir şey eskisi gibi değil hem de. Sende, bende...
Değiştik ya da ne biliyim değiştiril dik. İnsan büyüdükçe, olgunlaştıkça anlıyor bazı şeyleri. Zamanın her şeyi değiştirmediğini. Mesela zamanla özlemedin beni, UNUTTUN. Evet eskiden kabullenemezdim bunu. Farkında değil ama anlayacak. Beni sevdiğini anlayacak derdim. Ya sen benim seni sevdiğimi, özlediğimi anlamayacak kadar aptaldın ya da ben senin beni artık sevmeyeceğini, ne kadar beklesem de dönmeyeceğini anlamayacak kadar ahmak.
Ama biliyorum atık. Yani beni sevmediğini, değiştiğini... En kötüsü de ne biliyor musun? Bunları bilmeme rağmen elimden bir şey gelmiyor. Unutamıyorum ve devam ediyorum seni beklemeye. Kendimi de kandıramıyorum. Neyse her şeye rağmen mutlu ol. Kendine iyi bak...
[...]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.