Tilki İninde Bir Gece
Merhaba yanlış anlaşılmasın uzun zaman sonrasında, klavyeme verdiğim basit bir selam sadece. Alınanlar olacaktır haklılarda merhaba nelere kadirdir, herkes iyi bilir. Neyse çok uzatmak niyetinde değilim.
Saat gecenin ikisi bir kabus arefesinde uyandığım yatağıma sırtımı verdiğim bir gece sadece, küsüz bu gece anlaşılan, yastıklar zaten pek geveze değillerdir. E artık büyüdükte ( sanki bok vardı da) yastık savaşı da yapılmaz. Bir müzik açayım bari canım şöyle kederime kan damlatacak bir parça arıyor. Var mı bildiğiniz bir parça…………..
Tabi ya teşekkür ederim ‘’ Melancholy Man-The Moody Blues’’
Nerede kalmıştık ? tamam hatırladım yalnızlık her zaman ki kaldığımız yerde, zamansız boğazlanan bir ceylan gibi köpürüyor kanı bulanmış toprağa. (çok sert oldu sanırım)
Şimdi sorsam sen ne diyorsun diye, fikri olmayan yoktur. Ne şair memlekettir gözüne soktuğumun memleketi elini sallasan bir sanatçının g…tüne kaçar parmağın. Bu memlekette zaten ya şair yada sanatçı parmaklarlar. Her daktilonun her klavyenin intikamını alırcasına sert.
Nerede kalmıştık aşk diyeni parmaklarım.
Daha ciddi şeylerden konuşalım mesela ‘’PARA’’ gerçi bununda çok iç açıcı bir konu olduğu söylenemez ama, başladık bir kere az önce kalktığımda gereksiz bir düşünce sarmıştı aslında beni, sert gelecek belki ama sevişmek mi ? mastürbasyon yapmak mı ? diye bir düşünce.
Oda nereden çıktı demeyin sabah saatlerinde kimlerin nerelerinin kalktığını iyi biliriz. 15 – 27 = 12 yıldır erkeğiz.
Ama şunu fark ettim zaten hayatı içinde defalarca yapılmıyor mu .? Bu masturübasyon denen velet, hadi yapmıyorum desin birisi. Hadi oradan sabah dolmuşta bile cebinizdeki bir tomar parayı çıkardığınızda etrafınızdaki o pis fakirlere ( bizlere) yaptığınız budur. Dilenciye göstere göstere 5 tl dile kolay 5 tl atmak ne ola ki .
Barda, pavyonda, ne kadar hesap ödediğinizi dile getirmek, ya da dur bak ne geldi aklıma Sevgiline aldığın o pahalı hediye adamın dibisin asıl. (çok değil yara yaparsın)
Altınızda ki personeli s….meyi de sevişmekten sayalım. Egona hayranım ez beni .
Hanginiz pardon kendimizi de dışarı atmayalım yazar dediğin ne yazarı be iki cümle kurduk diye. Yazar bozuntusu dediğin kendini olayın içine katar..
Hangimiz padişah sol t…..ğından düşmedik ki.( Sansürü can sıkıntısı koydum çoluğu var çocuğu var siktir et yanlış olmasın tüh bak bunu unuttum sansürlemeyi unutturmayın bunu sansürlemem gerek)
Hayallerinizi de dökelim mi.?
Dökelim anasını satıyım zaten pahalı hayaller kura kura hayal fukarası olduk ona da tamam
Ama önce bir sigara daha yakmak gerek yoksa çıkmaz tadı bekleyin 2 dk..
….
…….
….. geldim…
Hayaller diyorduk peşinden koştuğumuz ama her zaman bir bir hepimizden daha hızlı koşan ışık hızından biraz daha yavaş yıkılan hayaller. Ve bizler o kadar hızlı hayal kurmaya alıştıktı. Diğerinin yıkıldığını görmüyoruz bile. Düşmana üst üste mermi atmak gibi ilk giden hedefi buldu mu bulmadı mı pek taktığımız yok .
Ejderha kanı içmek gibi ( hayal kurdum içsem nasıl olur diye) sert, acı ama zamansız…
Tilkinin dönüp dolaşacağı yer duman ile kovulduğu inidir.. Döndük mü yalnızlığa hoş şuan ki haliyle tilkinin ininden, farksız bir oda ama olsun.
Sabırsızlıkla ölümü beklediğimiz anlardır bu anlar. Yanlış anlaşılmasın intihar mektubu değil yazılan.
Ama bakın aklıma soktunuz bir intihar mektubu yazsaydım ne yazardım diye konu uzadı mı size şimdi.
Bu bir Ertan’ın İlk intihar mektubudur…. Ölüp ölmeyeceğini bilmiyoruz..
Siz bu mektupu okurken ben hala mal gibi burada oturuyor olacağım. Bitiremediğim kitabım, bitiremediğim hikayem, yaşayamadığım aşklar. Sessiz kaldığım zaman gibi, zamanın bizi umursadığı yok tıpkı Tanrı gibi (saygısızlık olmasın diye büyük harfle yazdım çaktırmayın)
Bazen susmak için elimden geleni yaptım bu kadar cümlede sustuklarım değil. Ben asla biriktirmeyi beceremem annemde hep derdi sen elinde tutmasını bilmiyorsun diye ne para biriktirebildim ne aşk, ne dost, çok çabuk kaybolur cebimden param gözümden dostlar ve ruhumdan hayır hayır ruhumdan aşk kaybolmaz sadece korkar saklanır. Galiba çok seviyorum ben, ondan sert oluyor aşkım biraz.
Kitabıma devam ederim diye başladım bak gene lafa tuttunuz beni hani bu bir intihar mektubu olacaktı. Devam edelim mi .?
Hey hat hayat hep beni değiştirmekti tek gayen Ertan olarak yaramıyorum işine ne senin işine ne çevremin hep bir kalıba sokulmak istenirken yırtıldı ruhumun bir yarısı. Yamalı don gibi oldu ilk fırsatta dışarı fışkırıyor. Yırtık bir çoraptan dışarı çıkan topuk gibi. Yani sizin anlayacağınız dikiş tutmuyor artık. Ne yapalım bizde uğraşmıyoruz artık yırtık parçik pincik bir ucundan yakalımışız hayatı sürükleniyoruz. Ulan biri de çıkıp demiyor ki birader sen çok yıprandın orada sürüklen sürüklen gel böyle yukarı, hadi ondanda vazgeçtik bir tekme atın bari bırakalım bu a…. Sevdiğimin hayatının ucunu bucağını. Yaşa diyor herkes yaşa neyle ulan neyle aşksız, zamansız, yamalı yaşanıyor mu hayat hadi yaşlanılıyor, ama yaşanmıyor be arkadaşım sözüm meclisten dışarı arkadaşım dedim.
Uyumam bu gece diye kalktım ama sanırım aramızdaki dargınlık dağılıyor hafiften. Hadi sizinle son olarak ince bir edebiyat parçalayalım.
Susuz kaldığımda musluğa koştuğum anlardı onlar. Kelimeler yeterince sığdı ve asla boyumu aşmıyordu. Yani ben hiçbir zaman seni seviyorumların içinde boğulmadım. Seni seviyorum diyenler bir kaşık buldular bana hep.
Sessiz bir sabah rüzgar soğuk, biraz yağmur çiseliyor kapı önünde it gibi titriyorum sigaramı içerken. Niye içeri girmediğimi göz yaşlarında sigara içenler anlar ancak. Ben ezbere bilirim bu şehrin basamaklarını her gittiğinde bir bir sayardım hepsini eve dönmek içmek intihar, geceler kabusum olurdu ağlardım. Söz verdiğim yüzlerce gecem var benim bu sabah her şey farklı olacak diye. Ne olacak ulan güneş batıdan mı doğacak kıyamet alameti gibi Özlüyorum ama kimse üzerine alınmasın şu sıra ben ölümü de özlüyorum. Telefonların şarjları uzun giden insanları kıskanırdım ‘’5 gün gidiyor abi ‘’ derlerdi. Benim ki hurdaydı ama şimdi daha uzun gidiyor oysa ben o zamanlar yalnız değilmişim.
Çok susadım bir yudum sevdaya kup kuru boğazım. Kimlerin şair olacağına kadınlar karar verir demişti şairin biri. Bence yanlış şair olacak adam şair edecek öğretmen seçiyor.
Bir kadının ağzının ıslaklığını öpmeden yazamam ki, sırf bu yüzden bitiremem intihar mektuplarımı bileklerimi kesmeden nasıl anlatayım ölümün soğuk nefesini. Bu gece bitmez buradan gerisini de kimse okumaz zaten. Buraya kadar okuduysanız. Benden bir can aldınız. 3 hakkım vardı birincisini mavi gözlü bir kedi kaptı. İkincisini çok sarhoştum bende hatırlamıyorum. Son canımı bir güle sakladım… gördünüz mü hesap tutmadı yoksa valla verecektim ama bendede bir tane kalmış…
İnananları Yaradan rüyalarından öpsün…
Melekler gözlerinden.
İnanmayanlar öpecek öptürecek bir şeyler bulur. En kötü gölgelerle sevişirler ( ben gibi)
…………..bu kez bitti
Ertan Korkuç
Altışubatikibinonüç
Yol bir hareket kavramı değildir. Yol durağandır yolcudur yola anlam katan durmak yol almak değildir. Durmak durmaktır sadece…….