- 501 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tehzib-i Ahlâk
Allah(C.C.) kaynaklı her ilahi dinin olduğu gibi dinimiz İslam’ın da var oluş amacı toplumlar arasında ahlâkı sağlamaktır. Bu konu hakkında peygamber efendimiz H.Z. Muhammed(S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Ben, ancak mekâkim-i ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
Ahlâk kelimesi Hulk kelimesinin çoğuludur. Hulk, insanın ruhundaki, “Huy” dediğimiz bir meleke, özel bir hal demektir. Her insanın bir huyu vardır, huylar iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrılır. Aslında bu iyi ahlâk ve kötü ahlâk olarak da bahsedilebilir. Örneğin; Edep, tevazu, kerem, hoşgörü birer iyi ahlâkken, kibir, cimrilik, edepsizlik, sefahat, gıybet, yalan da birer kötü ahlâka örnektir. Güzel ahlâka: “Ahlâk-ı Hasene, Ahlâk-ı Hamide, Mehasin-i Ahlâk, Mekâkim-i Ahlâk” da denir. Güzel olmayan ahlâka da: “Ahlâk-ı Kabiha, Ahlâk-ı Zemîme, Mesavi-i Ahlâk, Rezail-i Ahlâk da denir.
Ahlâk aslında bir ilimdir ve bu ilme ahlâk ilmi denilmektedir. Ahlâk ilmi iki ayrılır. Bunlar Nazarî Ahlâk ve Amelî Ahlâk’tır. Nazarî Ahlâk: “Ahlâk esaslarına ve kanunlarına ait görüşleri ve fikirleri gösterir.” Amelî Ahlâk ise: “Ahlâk ile ilgili görevlerin nelerden ibaret olduğunu gösterir.” İnsanların tam bir Ahlâk sahibi kul olabilmesi için bu iki ahlâka da ihtiyacı vardır. Ahlâkın nasıl bir kanuna sahip olduğunu bilmek gerekirken bu kanun ve kurallarla da amel içinde olmak gerekir. Böylesine kurallar çerçevesinde amel eden kişiler toplumda ve Allah(C.C.) nazarında ahlâklı olarak adlandırılmaktadır.
İman eden kişinin iyi bir ahlâka sahip olması gerekmektedir. Ahlâk diğer bir deyişle huy insanların var oluşlarından geliyor gibi görünen katı kurallar bütünü gibi görünse de değişebilmektedir. Bu sebepten toplumumuzda sıkça kullanılan: “Can çıkmadan, huy çıkmaz.” Sözü çok da doğru bir söz değildir. Her şey gibi huyda değişebilen bir şeydir. İyi yöne oldukça, kötü yöne doğru da değişebilir ki; biz tarihimize baktığımızda birçok âlimin son nefesini imansız olarak verdiğini görmüşüzdür. Bu huyun değişebilir olduğunun en büyük kanıtıdır. Ayrıca huy değişemez olsaydı; Allah(C.C.) Şeytan’a insanları yoldan çıkartmaya çalışması için izin görev ve izin vermezdi. Huylar değişmiyor olsaydı imanlı ve kâmil olan kişiler her daim öyle kalır ve öyle ölür, imansızlar ve dinsizler de dinsiz olarak ölürdü. Bu da bizim dünyaya asıl geliş amacımız olan hayat sınavının hiç olmadığını göstergesi olurdu. Oysa bizler hayata sınav için gönderildik ve bu sınavda kimi insanlar huylarını iyi yönde değiştirerek kurtuluşa erecek, kimileri de huylarını kötü yönde değiştirerek helak olacaktır. Kelam-ı Kadim olan kitabımız Kur’an-ı Kerimde de anlatıldığı gibi helak olan kavimlerin birçoğu ahlâksızlık sebebiyle helak olmuşlardır.
Mukaddes dinimiz İslam için ahlâkın önüme çok büyüktür. Peygamber efendimiz H.Z. Muhammed(S.A.V.) efendimiz hadis-i şerifinde bu önemi şöyle açıklamıştır: “Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır.” Yine başka bir hadis-i şerif de şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teâlâ’ya kullarının en sevgilisi, ahlâkça en güzel olanıdır.” Peygamberimiz H.Z. Muhammed(S.A.V.) dualarında her daim ahlâklı bir kişi olmayı dilemiş ve şöyle dua etmiştir: “Allah(C.C.)’ım! Ben, sende sağlık, afiyet ve güzel ahlâk dilerim.”
İslam dini üzerine yaşamak, İslami kurallar ile yaşayarak amel etmek aslında ahlâklı olmanın ta kendisidir. Allah(C.C.) Kelam-ı Kadim olan Kur’an-ı Kerim de H.Z. Muhammed(S.A.V.) efendimize şöyle buyurmuştur: “Rabbinin lütfüyle, deli değilsin. Hem senin ecrin, mükâfatın hiç kesilmez. Ve sen pek yüksek bir ahlâk üzeresin.” (Kalem/ 2,3,4) Bu ayeti kerime de Allah(C.C.) peygamber efendimizin yaşantısını, sünnetini ve Kur’an-ı Kerim’de ki emirlerine uymanın tam bir ahlâklı davranış olacağını bildirmiştir.
Ahlâk değişen, çirkinleşme ve güzelleşme özelliğine sahip olan bir şeydir. Ahlâkı değiştirmek mümkündür. Çirkin huyları güzel huylara çevirmeye: Tehzib-i Ahlâk” denilmektedir. Bizler de kendimizi sorguya çekmeli, kötü huylarımızın neler olduğunu bilmeli ve bu huylarımızdan en kısa zamanda tövbe ederek kurtulmalı. Kötü ahlâkımızı, güzel ve Allah(C.C.)’ın rızasına layık olacak ahlâk haline getirmeliyiz.
Büyük Yunan filozof Heraklitos’un dediği gibi: “Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.”
“Kötü huylar mağlup edildikte, iyi huylar galip ve daim olurlar.” (E. DİNÇ)
05.02.2013
Engin DİNÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.