- 1853 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
HAYAT(ın) DERSİ !
Bir hayatla / insanla, bir vazo arasında, sadece bir fark vardır!
Kendinizce düşünecek; "neden" diyeceksiniz?
Şimdi düşünün!.. bir evi, bir evin içindeki vazoyu düşünün!
Bir vazo ne işe yarar diye sorsak, tabiiki hepinizin cevabı: "içine çiçek, gül koymak için" olacak(tır)! Zaten onu yapan ustada, onu o amaçla yapmıştır; yapılış amacı odur!
-Şimdi iki tane vazoyu düşün(ün)!
Birinin içinde rengarenk çiçekler, bir diğeri ise, boş!.. Vazolara baktığınızda, "sizce hangisi daha iç açar, açıcıdır?" diye sorsak tabiiki cevap: "rengarenk çiçeklerle dolu olan(dır)"! Çünkü boş olan, "vazo" adını almaktan başka bir şeye yaramamaktadır; yeni boş olması nedeniyle, yok hükmündedir!..
Çünkü; bir şey, yapılış amacında kullanılmadığı sürece, her türlü amaç için kullanılmaya hazırdır!
-Şimdi sadece bir vazo düşünün!.. tek bir vazoyu!
Bu vazo, bir ara yere düşmüş, hafif bir kırık/çatlak oluşmuş, fakat içine konulan çiçek ve güller, onun bu özrünü hep örtüler/sakladılar, yok ettiler diye düşünün!..
-Şimdi hayal edin ve düşünün!
Bir vazoyu aldınız, yere vurarak kırdınız; paramparça oldu!.. evin içi, cam vazonun irili, ufaklı kırıkları ile dolu! Adım atacak yer yok!.. evdeki herkes, ayaklarına cam batmasın, canları acımasın diye, cam kırığının olmadığı yeri arıyor!.. Her yer cam kırığı ya... cam kırığının olmadığı yer yok ya... canı yanan yanana, kanayan kanayana!..
Herkesin canı yansa da, bir umutla; topladığı parçaları bir araya getirerek, kırılan vazoyu eski haline getirme telaşı içindeler!
İşe yarar mı dersiniz?
Bir işe yaramıyor, yaramaz, olmaz, olmuyor!..
Artık onunun kırıklarını, içine konan çiçekler, güller bile gizlemeyecek(tir)!.. kırılma ile ömrü dolmuş ve kırık vazo çöpe atılacak(tır)!
-Şimdi bir insanı, kendinizi düşünün!.. HAYAT(ınız) düşün!!!
Kendinizi bir vazo olarak düşünün!.. vurun kendinizi yere; nasıl kırıldığınızı, nasıl darmadağın olduğunuzu, canınızın nasıl yandığını, canları nasıl yaktığınız bir düşünün!..
Kendi hayatınızı kırmakla kalmadığınız gibi, başkalarının hayatını nasıl kırdığınızı bir düşünün!..
Nasıl onların canlarına battığınızı; yıllarca kanayacağını, izinizin onlarda yıllarca kalacağını bir düşünün!..
Hayat = İnsanla, vazo arasındaki tek fark, işte budur:
Vazo kırılınca; kırılan parçalar temizlenir, çöpe atılır; yerine, yeni bir vazo alınır!
İnsan kırılınca; kendi kırılıp, yıllarca kanadığı gibi, etrafındakilerin de yıllarca, hatta nesillerce kırılıp, kamasına neden olur(lar)!..
Bazı insanlar düşünmeden hayatlarını, kırıp çöpe atsalar da; kendileri ile birlikte çöpe atmaya çalıştıkları başka hayatlar, gözlerinin içine bakmaya kıyamadıkları tarafından çöpe asla atılmaz(lar)!
-İnsanlar, vazo gibi çöpe atılmazlar!!!
Soruyorum size:
-Kendini hiç kırdın mı?
-Kaç kişinin canını yaktın?
-Kaç kişinin canını daha yakacaksın?
-Kendinizle birlikte, kaç kişiyi, sevdiğinizi çöpe atacaksınız?
-Söyle, şimdi siz neredesiniz?
İşte Hayat = İnsan, bir vazo gibidir!
Cengiz KORKMAZ
YORUMLAR
Kırmamaya özen gösterirken kırılmak ta istemiyorum. Hayatı şu sentezde yaşamaya çalışanlardanım &sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma&
Gelin görün ki tek kalıyorum ve vazo kırıkları gibi çöpe atılıyorum.
Güzel di beğendim.
Saygimla.
Cengiz KORKMAZ
Okuyan herkesin kendini vazo ile bir kıyaslama yapmasını, hayatına yön vermesini isterken, saygılarımı sunarım;
Saygılarımla...
kırmak ya da kırılmak; keşke hiç yaşanmasa
iyi bir analizdi...
teşekkürler.
Cengiz KORKMAZ
Keşke kırdığımız sadece kendi hayatlarımız olsaydı!.. Kendimizle birlikte kaç kişiyi daha kırıyoruz!!!
Saygılarımı sunarım...