Hangisini Getireyim?

• 5 Şubat 2013 Salı 14:21:36

HANGİSİNİ GETİREYİM?
Kayseri Sümer Lisesi’nde öğrenciyiz.Evimiz Barbaros’ta.Gecekondu.Bizim köylü Mustafa Koçak’ın evinde kiracıyız.Ev dediğin de bir giriş,bir oda.Derme çatma...Hasan Çavışgil’e (Filiz) komşuyuz.Hasan Çavış (Çavuş) hısımımız.Kızı Fadime’yi aldık Yusuf abime.Nişanlılar. Onların evi de gecekondu.Bir ara,iki odaydı evleri. İlave yaptık.Ev genişledi.Nasıl yaptığımıza gelince...
Hasan emmi gündüzden,çakıl,çimento, kireç,kapı,pencere,tavan için ağaç ve tahta tedariklemiş.Usta hazır. Ben,Memet, Hasan emmi ve Şer Ali ameleyiz.Dudu bacı da gözcü.El ayak çekildikten sonra başladık.”Al ha, ver ha...” sessiz ve olabildiğince çabuk hareket ediyoruz.Sanki ameliyat masasında doktor ve ameliyat ekibi gibi...Ustanın istediğini anında yetiştiriyoruz.Arada bir çekiç sesi geliyor.Usta malzemeyi öylesine hazırlamış ki malzeme koyduğu yerde kalıyor: Kur-tak...Tik...Tak... Saat gibi çalışıyoruz.
Kısa bir sürede inşaatı bitirdik.Kapı pencere takıldı.Çekiç,keser,vala Hasan emminin önüne atldı.Biz de küreği bıraktık patronun önüne.Hasan emmi geçmiş gün harçlığımızı verdi.El sağlıklığı...
Bir sazımız var.Saz dediğim bağlama. Memet’le çalıyoruz. Kendi kendimize çalıp çığırıyoruz. Notaymış,usulmüş bildiğimiz mi var? Şimdiki gibi bağlama kursu veren de yok.Kitap? Kitap ne gezer yahu? Bir arkadaşımızın sazı da bizde.
Anam geldi.Ortalığı derledi,topladı.Babam da gelecek.Düğün hazırlığı var.Düğün günü kararlaştırılacak.Hasan Çavış’la,Dudu bacıyla meşveret edilecek.
Anam dedi ki:
“Yavrım, şu sazları kaldırın.Babanız görürse çok kızar.
“Peki ana...”dedim.Sazları aldık, Hasan emmigile götürdük.Dudu bacıya da sıkı sıkı tembih ettik.”Aman babamın haberi olmasın.” diye.
Babam geldi.Hoş beş...Hasan emminin küçük oğlu Mustafa da bizde. Yemek yedik.Öğle sonrası.Birden babamın aklına nerden geldiyse:
“Oğlum...Saz çalıyormuşsunuz.Saz çalmak günah...Şeytan işi.Getirin sazı kırayım.Parası ne kadarsa vereyim.” dedi.
Anam:
“Ne sazı herif? Onu da nirden çıkardın.Kim didiyse yalan...Sazları naziyo(ne gezer)?
Biz usukmuşuz.Yere bakıyoruz. Mustafa sessizliği bozdu:
“Musün emmi! Sazlar bizde.Büyüğünü mü getireyim guccunü (küçüğünü) mü?”
Babam cin atına bindi.İfrit oldu:
“Ne iki tane mi sazınız var? Çalgıcılar. Buraya okumaya mı geldiniz,çalgıcı olmaya mı?”
Babamı yatıştırmak anama düştü:
“Yok herif...Sazlar bunların değil.Arkadaşları bırakmış.”
Babam inanmadı.İnanır göründü.Ondan sonra da evde saz konusu hiç geçmedi.