- 1180 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
CİNSEL SAĞLIK
Toplumumuzda konuşulmayan konulardan bir tanesidir cinsellik ama insanoğlu varolduğundan beri de varolan bir duygu durumudur aynı zamanda da yani insan yaşamının olmazsa olmazlarındandır .. Günümüz Türkiye’sinde ve hatta Dünyada bu konu ne acıdırki bir çok şeylerin etkisi altında kalıp şekillenmiş ve yer yer de yasakların altında ve karanlık düşüncelerin enkazında sıkışıp kalmıştır .. Bir insan yani birey kendisini her konuda olduğu gibi bu konuda da yeterince eğitememiştir .. Avrupa ülkelerine kıyasla ( ki ben burasını asla bir kıstas olarak görmüyorum ) bir çok şeyler kurumsallaşamamış ve bundan dolayıda insanlarımız bir çok konuda bilgisiz ve eğitimsiz kalmışlardır .. Ben Avrupa’da yaşayan birisi olarak bu farklılıkları daha bariz görme ve irdeleme olanağım olmuştur ve her seferinde ’ neden bunlar benim ülkemde de yoktur sanki ’ demişimdir kendi kendime .. İsterseniz bu konuyla ilgili bir kaç örnek vereyim sizlere , örneğin burda resmi okullarda sanırım ilk okul dörtten ya da beşten itibaren bütün çocuklar özellikle biyoloji dersinde cinsel eğitim almaya başlıyor yani kısaca bir çocuk nasıl dünyaya gelir’i bütün ayrıntıları ile derste öğreniyor , yazılı olarak , resimli olarak hatta bununla ilgili çizgi filimleri bile var .. Eğer bir öğrencinin cinsellikle ilgili ayrıca bir proplemi varsa o zaman da okulun hemşireleri devreye giriyor ve onlar yardımcı olmaya çalışıyorlar ve tabiki ebeveynler bu konuda oldukça bilgililer yani kısaca toplum olarak bu konuda oldukça donanımlılar ve böyle olunca ben bir Türkiye’li olarak hemen benim ülkeme kayıyor kafamın diğer yarısı ve tabiiki diğer konulardaki üzülmelerim de olduğu gibi bu konuda da karşıma çıkıyor .. Daha bugün gazetenin birisinde okuduğum haber beni gerçekten üzdü ve bu yazıyı yazmamada vesile oldu , isterseniz sizle hemen paylaşayım , Türk gencimizin cinsel sağlığı ile ilgili bir haber ;
-- 15-24 yaş gençler arası resmi nikahı olmadan dini nikahla yaşayanların oranı yüzde 12.
-- 10 gençten sadece dördü bebeğin geliştiği organı (rahim) doğru olarak biliyor .
-- Her dört kadından biri , kadın üreme organlarının isimlerini bilmediklerini ifade ediyor .
-- Gebelik oluşma zamanına dair bilgisi olduğunu belirten her dört gençten sadece biri doğru bilgiye sahip .
-- Her dört gençten biri tek bir cinsel ilişki ile gebelik oluşmayacağını düşünüyor .
-- 15-24 yaş arası her on gençten yalnızca biri HIV/AIDS konusunda doğru bilgiye sahip.
-- HIV/AIDS’i duyan gençlerin yaklaşık üçte ikisi, HIV/AIDS ile yaşayan bir kişi ile aynı odada bulunmaktan rahatsız olacaklarını belirtiyor.
-- Yaklaşık her on gençten dokuzu, bir ailenin sahip olacağı çocuk sayısına çiftlerin kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirtiyor.
-- Gençlerin ideal olarak gördükleri ilk anne olma yaşı ortalama olarak 24,2 ilk baba olma yaşı ise 26,2
-- Gençlerin sahip olmak istedikleri çocuk sayısı ortalama 2.4
-- Her dört gençten üçü cinselliklerini nasıl yaşayacaklarına “kendilerinin karar vermeleri gerektiğini" belirtiyor.
-- Gençlerin yüzde 43’ü evlilik öncesi cinsel ilişki deneyimi yaşayan bir arkadaşı olduğunu belirtirken, bu oran kadınlarda yüzde 35 iken erkeklerde yüzde 51.
Kısaca her konuda olduğu gibi bu konuda da oldukça bilgisiz ve sağlıksısız gördüğünüz gibi malesef .. Bizlerin gerçekten de toplumca gerçek ve bilimsel bilgilere çok ihtiyacımız var .
Sevgilerimle ..
Güldane Dal ( 20080311 )
YORUMLAR
İrfan kocak beyefendi ile aynı fikirdeyim.Cinsellik her her ve zeminde ulu orta konuşulacak bir konu değildir.
Dinimiz her konuyu olduğu gibi bu konudada en doğru yolu göstermektedir.Cinsellik konusunda,ABD ve AB den çok ilerideydik.Halada ileriyiz lkin eskisi kadar değil.Üzgünüm.
İrfan kocak beyefendi ile aynı fikirdeyim.Cinsellik her her ve zeminde ulu orta konuşulacak bir konu değildir.
Dinimiz her konuyu olduğu gibi bu konudada en doğru yolu göstermektedir.Cinsellik konusunda,ABD ve AB den çok ilerideydik.Halada ileriyiz lkin eskisi kadar değil.Üzgünüm.
Cinselliği tabulaştırmak sadece din kaynaklı olmuyor, günümüzde. Cinselliği tabulaştırmak kadar sınırlamak da yanlış.
Geri kalmış toplumlarda her ikisi de ciddi sorun. Cinsel sınırlamalar bazen din adına bazen de ahlak adına hatta modernlik adına konuluyor. Meşru cinsel yaşam dahi bilerek veya bilmeyerek engelleniyor. Zaten ekonomik bakımdan kendiliğinden sınırlanıyor cinsellik. Evlenmek bu ekonomik şartlarda kolay olmadığından başka yollar kendiliğinden açılıyor.
Toplumumuzda cinsellikten bahsetmek o kadar kolay olmuyor. Şu veya bu şekilde konu başka alanlara kayıyor.
Tebrik ederim.
Öğretici yazınız için teşekkürler. Bu rakamları bilmiyordum.
Türkiye'de cinselliğin neden çoğunluk için tabu olarak kaldığını hakkında ben de bir kaç şey söylemek isterim. Kültürümüzde, bekaret namus demektir. Namus ve bekaret arasındaki bu sıkı özdeşlik henüz kırılamamıştır ki, hala rahim kanseri olan bakire genç kızlara cerrahi müdahale etmekten çekinen jinekologlar ve kızlarının ölmesine göz yuman aileler var. Yani, "kızımız ölsün, yeter ki bekareti bozulmasın", şeklinde düşünen aileler olduğu gibi, bu toplumsal tabuyu körükleyen doktorlar da var. Yani eğitimi verecek kişiler de bu toplumun üyeleri ve aynı namus=bekaret algısı ile yoğrulmuşlar.
Şunu da eklemek isterim: lise yıllarımızda bize cinsel bilgi vermek üzere sağlık görevlileri gelmişti okulumuza. Verdikleri bilgilerin çoğu bizim namus=bekaret algımızı besleyen; kadın sağlığına zarar vereci önerilerle bezenmiş; cinsel bilgi değil toplumsal cehalet içeren söylemlerdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Hasan Ali Yücel sonrası, ne kadar ırkçı ve muhafazakar bir ideoloji ile işlediği düşünüldüğünde şaşırmamak lazım elbette!
Teşekkür ediyorum böyle tabu bir konuyu açıp, tabuları yıkma konusunda bizlere konuşma fırsatı verdiğiniz için. sevgilerimle..
Kesinlikle bende Pelin arkadaşımıza katılıyorum eğitim şart.Sahiden cinsellik bir yana desek bile örneğin trafikte adam iki saniye beklerce canı cıkacak önce o geçmeli gibi duyarlılık ve eğitim eksikliği malesef her konuda bizi madur duruma düşürdü.Bende görsel sanatlar eğitimcisi olarak sanatsal duyarlılığın olmaması bu ilgisizliğin bilgisizlikten kaynaklandığı gibi bir serzenişte bulunarak yazınıza ve kalbinize katılarak kutluyorum...Sevgiyle...
bizim toplumumuz çok garip bir toplum...aslında incelenildiğinde o kadar fazla konuşulmayan/konuşulamayan
konular var ki...ama dedim ya konuşulmayandan ziyade konuşulamayan konular...en azından şimdilik öyle...bazı kıstaslar var toplumumuza yerleşmiş işin içinden çıkabilirsen çık...farklı bir konuya değinmişsiniz...ben bu muhabbetten uzak durmalıyım...tbrklr...