- 912 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BABAANNEM OLMADAN ASLA
Bir yandan bu dondurucu soğukta ne vardı da çıktım dışarıya diye kendi kendime hayıflanırken ,bir yandan da buz tutmuş yolda düşmemek için bahçe duvarlarına tutunarak ağır ağır ilerliyorum.
Amacım ilk yağan karın keyfini çıkarmak bir kaç metre yürüyüp dönmek.
Romantizme dair ...karda yürümek olsunda
Yağmur yağsaydı kesin ondada dışarıya fırlayacaktım hemen.Sırılsıklam ıslanıp iliklerime kadar.Olsun romantizm sonuçta.
Kim nasıl dayattı bizlere orasını bilmem ama
babaannenim
’Kızım çıkma şu yağmurda karda bak üşütüp ileride romatizma olacaksın’ sözlerinin tescil hakkının ona ait
olduğunu adım gibi bilirim.
Haksızda çıkmadı hani
Lisede deli dolu yıllarımda kar kış demeden ,zaman mekan seçmeden bardaktan boşanırcasına yağan yağmurlara aldırmadan okul çıkışlarında Kadıköy iskelesinde çok beklemişimdir sevgili sevgili adaylarımı.Gelen giden olmayınca da hazin tükenişin sonucunda ayak ve burun uçlarımım buzul kutuplara kaynaşmasına az bir nokta kala son sefer halk otobüsüne atlayıp ta evin yolunu zor tutturmuşumdur kaç kez.
Kaç kez
Saymadım ki hiç...
Ergenliğimin gençliğe bir kuru sözle transfer olduğu dönemlerde saflık ayarında deneyimlerimden sonra oldukça akıllanmıştım.Havanın güzel olduğu günlerin ve kafeterya denen yerlerin varlığından nihayetinde haberdar oldum.Bu da çok kolay olmadı tabi benim için ta ki yatak döşek hastalanıp ta romatizmaya yakalanana kadar.
Ah be babaanne be ah!
Nikah masasına oturduğum gün,yaylaya çıkıpta mantar toplama vakti miydi şimdi.
YORUMLAR
Beğenerek okudum. İlk defa bir çalışmanızı okuyorum, takip etmeye çalışlacağım. Saygılar.
GÜLNUR ATEŞOĞLU
Sanki bitmemiş gibi. Büyükler hep doğruyu bilir yaşanmışlıklarından ötürü. Sevgi ile kalın.