- 741 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir o Kars'ı göröydüm -ardahan öyküleri 299
Topluluğu anlamak o topluluğu araştırmak ve anlamakla atbaşı gider. Ben aklım yettiğinden beri... sosyoloji dersini16 yaşındaydım Ardahan Lisesinde okudum... ardısıraydı sokakta, meydanda, insanları, gurupları yığınlarla görüşümde anlamak ve bilmek arzusuyla dolar taşardım.
Bilmenin zevkini daima bilmemiş halimdeki zavallığımla payladıkca ikinci sıradakinin zulmat değilde ne olduğu: N’OLDUĞUnu insanlık onurumuza yakışmadığını anlayabiliyordum.
Kocaköy bizim köyün anırı berisindedir.
Kocaköydeydim neyeyse getmiştim.
Öyünönüydü. Dede itin kavağında kütüğe oturmuştu.
Havanın nasıl olduğunu: Biz biliyorduk.
Dört patisini yerin yüzüne kaşık gibi sermiş it: Bilmiyordu.
İt lehliyerdi. İleri- geri dili giderdi, gelerdi: ÇUF ÇUF ÇUFFFF!..
İtin diliyle kayırdığı tren’i biz görüyorduk.
"Kitapsız Dede" it’e bastonnan acımadan vurdu!
İt,
" ARĞHHHHHHHH..." diye zığıldadı.
Bastı, gitti.
Biz işitiyorduk: Gitmiş zığıltıyı, ölmüş lehlemeyi.
Kütük vardı, kütükte oturordu dede. Vedra vardı. Dede’de oralardaydı.
Kocaköyü iyi seyrediyorum: AKILETMEK!
Yetenek matah etmez akıletmek iyidir. Ham nesneyi yoğurmak işlemek, okumak, bilmek sanatdır.
Fotoğraf sergisi vardı.
Ankara Zafer Çarşında...
Kendi vakti kendi yeriyle: Sergi.
Sergiyi gezen gören sergiyle esenlikteydi.
Kapadokya konulu sergi ve yarışmanın hıtamında son bulmuştu.
Yarışmanın birincisi Fin’li gedenin eseri en sona koymuştular.
Marjinal faydaydı...
Marjinal fayda: Sevdiğin ve ayrılacağın daha göremeyeceğin şeyi son dakikasıyla görmek... o son dakika marjinal faydaymış.
Diğer fotoğraf sanatçıları onunla hayaletmede aşık atamazdılar. Seyrettiğim fotoğrafları tek tek incelemiştim.
Finli sanatçı konunun değişmemiş ve herkese açık eşitliğini rakipleriyle şeyde ayrılıyordu: Herkesin yazdığı aksi gibi efkar-ı betimlemişti.
Fotoğraf güzel fotoğraftı ki...
Alman yazar Marec’in üzerinden tamaşa o yana dursun, dilin damağın kururdu.
Anadolu’yu anlatan antropoloji kitabında yazar:
" Küçükasya gemi trafiğine elverişsiz akarsularla dolu yarımadadır." demişti.
Fotoğraf: Daha, daha önce, Anadolu için böyle bir ifade yoktu!..
BİR O KARS’I GÖRÖYDÜM...
Finli sanatçı da akıl sahibiymiş.
"Diğerleri yetenekli sanatçılarmış" insan biran böyle düşünüyor, düşünmeden edemiyor.
Sanatçıların yetenekli olmalarını akıllı olmalarını...
Diğer sanatçılar bunda Finlinin eline su dökememiştiler.
Dede ile sohbeti koyulaştırdım. Samimi olmuştuk.
Dede: " BİR O KARS’I GÖRÖYDÜM" dedi.
Kars ordaydı. Dede ordaydı.
Küçükasyanın gemi trafiğine elvermez akarsuları...
Dede kayığa binsene! Gedip gelsene!
Kayık kelimesini sözlüğe bakmaya dede kütüpaneye getsene!
Kelime kütüpanede, kütüpane Ardahanda!..
BİR O KARS’I GÖRÖYDÜM...
y.yılmaz
lapseki04-02-2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.