- 981 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ANLAMAK ÜZERİNE..
İnsan yorulur bazen. İnsan tek’ini yoran elbetteki yaşamında bir çok sebep vardır.Ama bahsedeceğim etken diğerlerinden mahiyet olarak oldukça farklıdır.Bana sorsalar insanı yoran sebepleri sıralar mısın diye ; ’anlama’ yı birinci sıraya yerleştiririm.
Anlamak yorar insanı. Nasıl yormasın ki? Alışılagelmiş zihinsel durumunu, ona bağlı olarak tanzim ettiği hayatı, alışkanlıkları,tutum ve davranışları bunlardan da öte bunları belirleyen paradigması alabora olmaz mı insanın? Anlamak zihinsel bir çabadır aynı zamanda, farklı dünyalara yelken açmanın bir başka adıdır.Başka dünyaların varlığından haberdar olup, onların varlığını kabullenip, bu kabullerin,kendisinin anlam dünyasının zenginliğidir aynı zamanda.Bir yandan da, bu durum beraberinde sizi; uzun, meşakatli,yorucu,hüzünlü bir yolculuğun bekliyor olması demektir.Kafa konforunuz bozulmuştur artık. Anlam arayışınız sizi mutlaka farklı ve alışılagelmişin dışında bir yerlere götürecektir.O gideceğiniz yol ise; güllerle döşeli değil elbette. Hem kafa konforunuz bozulacak ve hem de ’sırçalı köşklerde’ yaşama arzusu bir arada olmayacaktır. Ruhunuzu batağa saplamamışsanız, anlamış olmak; hayata, evrene,içindekilerine, olup bitenlere aldırış etmeme hakkına sahip değilsiniz demektir.
Bu aynı zamanda başka dünyaya uyanmak, başka bir dünyanın kapılarını aralamak anlamına gelir ki; gerçekten ’anlama’ nın insanı ne hale getirdiğini bizlerde yaşayarak öğrenmiş oluruz.
Anlamak insanı gerçekten yoruyor fakat iyi ki yoruluyoruz çünkü biz insanız ve hüzün taşıyoruz ve biliyoruz ki; ’yalnız hüznü vardır kalbi olanın’...