- 1786 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Esinti Geldi Geçti İçimden, Adı Aşkmış
KİTAP TANITIMI: ELİF ŞAFAK / AŞK
“Kırk sayısı tılsımlıdır. Boşuna değil, Nuh Tufanı kırk gün sürdü. Sular her yeri kapladı ama aynı zamanda topyekün yıkım, biriktirilmiş tüm kirleri sildi ve hayata yeniden başlama fırsatı verdi. İslam tasavvufunda kırk sayısı bir mertebe aşmak için sarf edilen zamanı, manevi uyanışı temsil eder. Bilincin dört temel safhası vardır. Her birinde on derece mevcuttur ki toplamda kırk eder. Hazreti İsa kırk gün kırk gece çölde çile çekti. Hz Muhammed peygamberlik çağrısını kırk yaşında işitti. Buda ıhlamur ağacının altında kırk gün tefekküre daldı. Ve tabii bir de Şems’in kırk altın kuralı unutulmamalı!..”*
1, 2, 3… 17, 18….32…38, 39 diye sıralanıyor kurallar ve bir de bakmışsınız ki vakit dolmuş 40. kural sizi bulmuş. Birden bir hüzün doluyor içinize, hayır bitmemiş olmalı bitmemeli, daha 3 gün önce başlamıştım bu kitabı okumaya diyorsunuz içinizden. Ama maalesef, kurallar bitti, öykü sona ulaştı… Ve yeni bir hazine sandığı yüreğinizde açıldı. İçinde çeşit çeşit mücevherat… Seç seçebildiğini, tak takabildiğini… Sonra bundan da yetinmeyip kendinizi kitapçılar çarşısında buluyorsunuz, kitaplar hakkında araştırma bile yapmadan bütün tasavvuf kitaplarına sahip olup yüreğinizde eritmek istiyorsunuz tüm bilgi zerreciklerini. İçinizde paha biçilemeyen bir alaşım oluşmakta çünkü her yeni gelen düşünce, farklı bakış açısı çiy tanesi misali dilinizde eriyip yüreğinizdeki cana can katıyor, dünya farklı bir anlama bürünüyor zihninizde. Hatta kimi zaman düşüncelerinize bile sığmıyor büyüklüğü. Uzun dalışlar alıyor sizi her sayfayı çevirdiğinizde. Kimi zaman uykudan uyandırıyor. Her yeni söze girişinizde yeni kapılar aralanıyor ve siz bi merak dalıyorsunuz meyve bahçesine, her birinden bir ısırık yeter tadlarına varmak için… “Bişref!” diyor her yeni bölüm “Dinle!”… Mevlana’nın kendini nitelediği gibi “Hamuş” yani suskun olup uslu çocuk misali dinliyorsunuz ulaşılamayan mutlak bilgiyi. Feylesoflar, sufiler gelip geçiyor yanlarınızdan, selamlıyorlar sizi her yeni cümlede. Ooo hoş geldin aramıza diyorlar ve birkaç cümle de sarf etmeyi unutmuyorlar sana yarenlik yaparken; “Hey kardeşim, dostum, can yoldaşım, eşim dinle diyor feylesof; Ağaçlara takılıp ormanı gözden yitirme. Parçaları bütünün ışığında okumak gerekir. Ve bütün özde gizlidir.”** Sonra ekliyor sufi “Kim olursak olalım, dünyanın hangi yerinde yaşarsak yaşayalım, ta derinlerde bir yerde hepimiz bir eksiklik duygusu taşımaktayız. Sanki temel bir şeyimizi kaybetmişiz de geri alamamaktan korkuyoruz. Neyin eksik olduğunu bilenimiz ise hakikaten çok az. Sana içindeki boşluğu gösteren kişi bir pir, üstad, arkadaş, yoldaş, eş ya da bazen bir çocuk olabilir. Kimseyi hor görme ‘Yaradılanı hoş gör yaradandan dolayı!’ ” ***
Sarsılıyorsun, irkiliyorsun her yeni hakikat ile birlikte, bunları ben nasıl daha önce düşünemedim diyorsun kurallar birer birer akarken takdir ediyorsun bilgiyi. Sonra düşünüleni yüceltiyorsun gözünde, ufkun genişliyor. Yeni bakış açıları, düşünce tarzları, girilmemiş ormanlar… Üzerine ömrü hayatında hiç yağmur damlası düşmemiş çiçek yaprağını düşünmek üzüyor seni; bunca yıldır bu çiçeği yani yüreğini susuz yaşamaya mahkum ettiğinin farkına varıyorsun Tebrizli Şems’in her sözünde. Ardındaki cümle yine Mevlana’ya ait oluyor, yine “Dinle!” diyor sana. Sende şaşkınlık, üzüntü, sevinç karışık. Ne hissetsen yeridir. İşte tasavvuf, işte gerçek aşk, işte gerçekten yüreğini düşünme vakti… Korkma çok geç değil, ne diyor 14. kural: ‘ Değişime direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nerden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?..’****
**** Yıldızlı yerler kitaptan alıntıdır. Kıyıya yakın yüzmeyi sevenler için yazım yeterli olabilir ama gerçek derinlik kitapta gizlidir. Bir çırpıda sayfaların elinizden kayıp gideceğine eminim. Sevgilerimle…
Ayrıca Elif Şafak ile bir imza gününde tanıştım ve son derece mütevazı biri olduğunu bir görüşte anladım, derin yürekli bir insanmış...
Düşleriniz mürekkep iziniz olsun, Hoşça Kalın!
♪î♪ỡŝħ