camın buğulanmış yüzeyinde bir puhu
Yoğun bakım odasının açılır kapılır kapısına dokunamayan bir adamın kaç ölüme şahit olduğunu parmak izlerinden biliyordum.dokundukça ölüyordunuz.
Ağzında yeni bir sakız ve odadaki tek canlı izi aromasıydı ağzındaki sakızın,hemşire.atımı şu direğe bağladım.bir engeli var mı az sonra öleceklere.?ayfonuna gelen mesajı okuduktan sonra ölebilirsiniz kirli ellerini sokturmayın göğsünüze.
Şimdi çıkıyorum ben az,dokunamadan kapının o düğmesine.sahi,nerenize yoğun bakım istiyorsunuz siz,az bekleyin ilgileneceğim gelince ,atımın suyunu ver hemşire ,dolgun göğüslerinizle.
Kapının az kayganlaşmış ,yolundan çıkmasına az kalmış sesiyle,yoğun bakıyorum rüzgarın getirdiklerine.
elma suyu almayın ,elma ağaçlarına işedim,üre çokça bedenimde.hemşire,miktarı düşünceye kadar üşüdüm yeterince.bak kesik kesik çalıyor ayfonun,tek canlı örneği sensin ölümün.beni çiğne,aroması tükenince.
Soluk borusundan kesif bir koku geliyor bu adamın,ruhu çürümüş,çıksın varsın. Şu kadının fişi çıkmış,bakın gözü gönlü açıldı,yakışmaz bu bize.solusun ciğerince.
- dışarı çıkar mısınız,çok pis kokuyorsunuz
Haklısın hemşire,çıkacağım saatim gelince.
YORUMLAR
Kelime oyunlarıyla şiir olmaz ama mis gibi de öykü olur.
yalın ve creative...tebrikler renbo...
renbo
Ama şiiri sadece kelime oyunları zannettmek yanlıstir.selamla