- 689 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kısa Ömrün Can Dostluğu //
/her yaş için masallar/
Ben henüz birbuçuk yaşındayım
adım Kerem
sağımda yatan yavru köpek kara fino altı aylık
kulağıma bir şey söylemeye çalışan aytozu tüylü oğlak da henüz üç aylık…
Tesadüfler bizi bu evde buluşturdu, iyi de etti.
Oğlak, fino ve ben, üçümüz bu sıcacık evde o kadar neşeli, mutlu ve anlaşarak yaşıyoruz ki, günler nasıl çabuk geçiyor bilemiyoruz.
Kahvaltımızı birlikte yapıyor, yemekte birlikteyiz, oyunları birlikte oynuyor ve şarkılarımızı birlikte söylüyor, güle oynaya yaşayıp gidiyoruz.
Yaşıyoruz da,
sevgili oğlağım ve finom ile aramızda oluşan bu doyumsuz sevginin, mutlu yaşamanın uzun yıllar sürmeyeceğini, bir gün bitivereceğini sadece ben biliyorum , onlar bilmiyorlar.
Ben insan olarak; zaman izin verirse belki 80-90 yıl yaşayabilirim ama, ya oğlak, ya fino köpeğim? Onlar da bu kadar yaşamayacaklar ki. Oğlak büyüyüp keçi olacak 5 ila 8 yıl arasında bir ömrü var, fino da en fazla 20 yıl yaşayacak.
Sonra,
işte o “sonra” aklıma düştükçe o kadar üzülüyorum, o kadar çok kaygılanıyor ve hüzünleniyorum ki; sormayın !..
Bu duruma zaman zaman ağladığım oluyor, hele de geceleri .
Şunun şurasında, en fazla 10-15 yıl sonra bitecek olan bu dostluğumuz, arkadaşlığımız sonlanacak, mutluluğumuz, birlikte yaşadığımız güzel günlerimiz, oyunlarımız, tatlı şakalarımız, şarkılarımız ve tatlı sohbetlerimiz de bitmiş olacak.
Düşünmek bile istemiyorum ama…
(bak yine hıçkırıklar düğümlendi boğazımda, hüzün bastı yüreğimi, dokunsalar ağlarım)
Bu durumu köpek ve oğlak dostlarıma ne söyleyebilirim ne de onların bunu bilip üzülmelerini isterim. Ben zaten onların yerine de yeterli üzüntüler duyuyor, acılarını yaşıyorum.
Bu sabah ne mi oldu ?
Şu yandaki resmimize bir daha bakarmısınız ?
Fino köpeğim ve tatlı oğlak kardeşim sanki bir şeyler hissetmişler, bir haber duymuşlar da benim yukarıda anlattıklarımı algılamışlar gibi halleri var, hüzünlü, düşünceli ve kederli bir duruşları, değil mi ?
hem de öyleler .
Sevgili oğlak usulca kulağıma anlatıyor dün gece gördüğü rüyasını
Fino köpeğin duymasını da istemiyor anlatacaklarını ki, kulağıma eğilip sessizce söylüyor söyleyeceklerini fino duymasın diye, duyup da üzülmesin diye ..
Ne mi dedi sevgili oğlak benim kulağıma; (aramızda kalsın)
- Canım kardeşim, rüyamda sen ölmüşün, ben çok üzüldüm, acılar duydum, ağlamaktan gözlerim kan çanağı oldu bak. Bir de uyandım ki; sen yatağındasın, yaşıyorsun ve gördüğüm de bir rüya imiş !..
-
Oh beee !.. diyerek rahatladım, ama yine de sabaha kadar gözüme uyku girmedi, sık sık
senin yatağına, sana bakıp bakıp sevinçten uçacaktım nerdeyse. Aman finomuz duymasın bu rüyamı, yoksa çok üzülür tamam mı .
-Tamam …
-Gel sarıl da bir öpeyim seni benim can kardeşim.
*muzaffer yıldırım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.