- 781 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİDDET
Zehra Pazar sabahı uyandığında eşinin evde olmadığını gördü.Alışıktı kocasının tatil günleri erkenden evden çıkıp gitmesine; bütün gece sokakta küheylan gibi ateşler yakılmış gençler yaşlılar ateşin üzerinden atlamışlar Herkes ertesi gün gidilecek piknik yerleri, yiyecekler içecekler konusunda anlaşmışlardı..Sokaklarında her yıl olduğu gibi bu yılda hıdırellez eğlenceli bir şekilde kutlamıştı.Zehra komşularının piknik planlarının hiç birisine katılmamıştı.Çocukları “Anne, yarın bizde gidelim.”dediklerinde “Biz yarın karar verelim,babanızın piknik konusunda ne diyeceğini bilmiyorum.” Dedi.Sokaktan üç çocuğu ile eve döndüklerinde kocası uyuyordu.Kocasına piknik konusunu söyleyememişti.Üç çocuğu ile de başkasının yanında pikniğe gitmek istemiyordu. Kendi kendine “Zor bir gün olacak benim için, Bütün arkadaşları pikniğe giderken,üç çocuğu evde tutmak düşüncesi canını sıktı….
Uyanan her çocuk piknik heyecanı ile uyanıyordu.”Hadi! anne pikniğe gitmiyor muyuz”sorusuna “Babanız eve gelsin gideriz.” Dedi.Eşinin gelmeyeceğini biliyordu.Tatil günleri sabah evden çıkar akşama gelirdi.Sokakta, üç köpek,iki kediden başka hiç kimse yoktu.Çocukları balkonda babalarının gelmelerini bekliyorlardı.Zehra onları oyalamak için.”Hadi gelin mutfağa hepinizin en çok beğendiği kurabiyeleri yapalım.”Dedi. Üç çocuk neşe içinde mutfağa geldi.İkisi elmalı kurabiye,birisi kremalı pasta istemişti. kurabiye hamurunu yoğurdu.Hamur leğenini onların önüne koydu.”Herkes kendi yiyeceği kurabiyeleri kendisi yapacak.”Dedi.Çocukların hamurla uğraşması çok hoşlarına gitmişti.En azından oyalanmışlardı.Zehra akşama kadar onları evde oyalamak için elinden geleni yaptı.Evin içinde saklambaç,körebe,oynamışlar resim yapmışlar,cizgi film seyretmişlerdi.Yine de onları mutlu edememişti.Üçünün de aklı fikri piknikte kalmıştı.On yaşındaki kızı bir ara ağlamıştı.Zehra eşinin sorumsuzluğuna karşı akşama kadar yüreğinde öfke biriktirmişti.Akşama doğru.sokaklar kalabalıklaşmaya başlamıştı.”Haydi çocuklar çocuk parkına gidiyoruz.Sonra da dördümüze bir hediyem olacak pizza..”Dediğinde çocuklar çok sevinmişlerdi.Telaş içinde hazırlanmaya başladılar.Havalar sıcak olmasına rağmen çocukların paltolarını kaldırmamıştı.İkiz olan beş yaşındaki iki oğlanı o sıcakta kışlık paltoları ile karşısında görünce gülmekten gözlerinden yaş geldi.Çocuklar da annelerinin gülmelerine bir anlam veremiyordu…Oysa onlar sokağa çıkmak için hazırlanmışlardı.On yaşındaki kızı en güzel kıyafetini giymişti..O sırada eşi eve geldi.Hiç konuşmadan mutfaktaki sandalyeye oturdu televizyonu açtı. Çerez ve,bir kadeh rakısı ile birlikte televizyon seyretmeye başladı.
Zehra öfkesini kontrol edemedi.Öfkeyle “Sen ne sorumsuz adamsın.Senin ailene çocuklarına ayıracak hiçbir hafta sonun olmayacak mı..? “ dedi.Dediğine pişman oldu.Kocası tekme tokat girişmişti karısına,saçlarından tutup sürüklüyordu sadece vuruyor tekmeliyordu Zehra yerlerde sürünüyordu.Burnu kanamıştı.İkizleri korku ile odalarına kaçmıştı.Kızı babasının darbelerinden annesini korumak istiyordu. kızın serçe parmağı ezilmişti.Saçları kocasının elinden yumak yumak yerlere dökülüyordu.Zehra bir an kocasının onu öldüreceğini zannetti.Kurtaramıyordu kendisini darbelerinden.Karşısında avını parçalamak öldürmek isteyen bir hayvan vardı sanki.Hayvan,yorulunca sakinleşti.Tekrar rakısının başına döndü.
Zehra çocuklarının odasına gitti üç çocuğu da ağlıyordu.Kızı annesinin kanayan burnundaki kanları siliyordu.Zehra fiziksel acı duymuyordu.Ruhu kalbi paramparça olmuştu.Acıyan yerleri ruhu ve kalbi idi;ezilmişti, aşağılanmıştı,çocuklarının yanında dayak yemekten gururu kırılmış,onların böyle bir olayı görmesi,yediği dayaktan daha çok üzmüştü Zehra ‘ağlayamıyordu….
Karar vermişti..boşanacaktı kocasının şiddet eğilimi vardı .On yıllık evlilikleri boyunca defalarca fiziksel ve psikolojik şiddetlere maruz kalmıştı.Bu gün kocasından yediği dayak en kötü olanıydı…Çocuklarının hatırına da olsa bu evliliği yürütemeyeceğini anladı.
Ertesi gün yeni bir hayata başlamak için girişimlerde bulundu.Önce kendisine ev aramalıydı.Az çok geliri vardı.Ekonomik sıkıntı çekeceği kesindi.Evinden telefonla arkadaşlarına kiralık ev var mı ? diye sordu.Kim ev arıyor sorularına da cevap vermedi.
Bir apartmanın alt katındaki iki odalı evi tuttu.Kolay değildi yapacakları,üç çocukla yeni bir dünyada yaşamaya başlayacaktı.Mahkeme süreci aklına geldi,çocuklarının hiç birinden ayrılması mümkün değildi.Ellerini açıp parmaklarına baktı.Sonra ağlamaya başladı.Hangi parmağımdan vaz geçebilirim dedi.Çocuklarımın üçü de benimle olmalı hakim onları bana vermeli…diye düşündü.
Eşyalarını toplamaya başladı.Her tarafta,her odada kendisinden ve çocuklarından bir parça.vardı.Eşi ile değil;ama çocukları ile birlikte bir çok anı biriktirmişlerdi bu evde..buram buram,onlar kokuyordu evin her köşesinde..çocuklarının sesi geliyordu masanın altından,saklandıkları kapının arkasından.Anı dolu eşyalar bir bir kolinin içine giriyordu.Zehra durmadan ağlıyordu..boşanacağına değil,kaderine ve çocuklarının kaderine ağlıyordu.Parçalanmış ailenin çocukları olacaklardı. Boşandıktan sonra eşi kesin evlenir diye düşündü..O sırada eşi eve geldi…
Zehra ‘ nın avukatla evden yaptığı telefon konuşmalarının tamamını duymuştu.Karısının karşısına geçip binlerce kez özür dilemişti.Karısına sarılmak istemiş pişman olduğunu söylemiş boşanmaması için yalvarmıştı.Zehra ona hiçbir şey söylememişti..Zaten söylenecek sözler söylenmiş ve son nokta konulmuştu…Hiçbir özür onu verdiği karardan döndüremezdi…
YORUMLAR
sareyaprak
Çok çok teşekkür ederim..sevgiler selamlar...
efendim içim acıdı okurken çok zor durum hep olmasa diyoruz ama malesef oluyor ve nihayetinde olanda yine kadıla çoocuklara oluyor yazı çok güzeldi emeğine kalemine sağlık saygılarımla selamlar
sareyaprak
okurken ne kadar basit görünüyor,bir çırpıda bitiyor hikaye,ama gerçek hayat öyle mi :-(
Allah yardım etsin böylesi hayatları olan insancıklara...
Allah akıl fikir vermiş ama ziyan ediyoruz,en başta çocuklarımızı :-(
insanlığımıza yazık.
Tebrikler kaleme...
sareyaprak
Bu sorunun çözülmesi mümkün değil...Ya da bilmiyorım sorun çözülür mü.Bazı salak kadınlar.."Kocam,çok sevdiği için beni dövüyor" diyor.Böyle bir kafa yapısına hangi eğimle varmış anlamak mümkün değil..sadece şaşırıyorum.
Ne yazık ki olan çocuklara oluyor.İnsanlıklarına yazık diyorum.
Çok çok teşekkür ederim..sevgiler selamlar...
Sevgili Arkadaşım.
Kadınlara şiddet uygulayan erkekler genelde kedilerinin ne kadar erkek olduğunu anlatırlar sağda solda..Lakin yapılan araştırmalar göstermiş ki bu insanların neredeyse tamamında cinsi sapıklık ve cinsel yetersizlik varmış.
İşte bu noktada bence yapılacak en doğru şey kadına şiddet uygulanyaların resimlerini çekip tüm bilboardlarda '' Bu resimdeki şahıs ib...dir. '' diye teşhir etmek...Gör bakalım ondan sonra bir daha kadına şiddet uygulayabiliyorlar mı?
Bu kadar basit, kolay ve ucuz bir tedbir varken polismiş, mor çatıymış...Ne gerek var...Bizim Türk erkeği tek bir şeyden korkar: Erkekliğine laf söylenmesi....Onu o noktadan vuracaksın...
Selam ve sevgilerimle.
sareyaprak
Çok çok teşekkür ederim.Sevgiler selamlar...
sareyaprak
etrafımızda çok rastladıgımız hikayeydi ve ben bu hikayayi üzüleyerek çok beğendim.yüreğine sağlık şairem.kutlarım